Seyyid el-Husi: Sizi Filistin'i desteklemekten alıkoyan nedir?

img
Seyyid el-Husi: Sizi Filistin'i desteklemekten alıkoyan nedir? YDH

Yemen'deki Ensarullah hareketinin lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi, İsrail'in Gazze ve Lübnan'daki saldırganlığını durdurmak için Arap liderlerin ciddi bir eylemde bulunmamasını eleştirdi.




YDH- Yemen Ensarullah Hareketi lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi perşembe günü yaptığı açıklamada, Amerikalılar ve İsrailliler tarafından sürdürülen Siyonist projenin bölgeye yönelik saldırgan bir plan olduğunu ve insanların özgürlük, bağımsızlık, toprak ve haklarını tehdit ettiğini vurguladı.

Seyyid el-Husi, “Şehitler Günü” münasebetiyle yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki soykırımı ve Lübnan'a yönelik saldırılarıyla ilgili son gelişmelerin yanı sıra daha geniş bölgesel ve uluslararası meselelere de değindi.

El-Husi “Siyonist proje, kimliğini, dinini, bağımsızlığını, özgürlüğünü, topraklarını ve zenginliğini baltalamaya çalışan ulusumuza yönelik bir tehdit oluşturmaktadır” dedi.

“Bölgemizde Amerikan taleplerini kabul etmek, boyun eğmek ve onların elinde bir araç olarak hizmet etmek anlamına gelir ki bu da düpedüz aptallık ve mutlak kayıptır” uyarısında bulunan el-Husi şöyle devam etti: “Amerika'nın amacı, Amerika'nın özel ortağı İsrail'in yararına uluslarımızı resmen ve alenen boyunduruk altına almaktır.”

Seyyid el-Husi, “Halklarımızın, onları hor gören, insanlıklarını inkar eden ve bağımsızlık haklarına karşı çıkan düşmanların çıkarları için kaynaklarını harcamasının ne faydası var?” diye sordu. “Bazı Arap rejimlerinin, halklarının hedef alındığını bilmelerine rağmen kendilerini itaat altına soktuklarını ve topraklarını Amerikan askeri üslerine açtıklarını” da sözlerine ekledi.

Bu bağlamda, “İki milyarlık Müslüman bir ulusu, ortak bir düşmana karşı Arapların ve Müslümanların anavatanı olan Filistin'i desteklemekten alıkoyan nedir?” diye soran el-Husi “Ulusumuz sayı ya da kaynak eksikliğinden değil, basiret eksikliğinden dolayı geri duruyor, işte bu yüzden insanları uyandırmak şart.” dedi.

Seyyid el-Husi, “Gazze halkına yönelik soykırımın, açlık ve zorla yerinden edilme eşliğinde Amerikan sığınak delici bombalarıyla yürütüldüğünü” açıkladı.

Arap-İslam Zirvesi’nin sonuçları hayal kırıklığı yarattı

Arapların Gazze'ye yönelik saldırıya verdiği tepkiyle ilgili olarak Seyyid el-Husi şunları söyledi: “Arapların Filistin'i desteklememesinden ve ilişkilerin kesilmesi ya da İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesi gibi asgari düzeyde bile olsa ciddi bir adım atmamasından üzüntü duyuyoruz.”

“Bunun yerine, bazı Arap rejimleri Filistin ve Lübnan halklarına karşı işlenen korkunç suçlara rağmen işgal varlığına yapılan sevkiyatı arttırdı” diyen el-Husi “bu başarısızlığın utanç verici olduğunu ve Filistinlilerin büyük acılar çektiği bu dönemde Arap-İslam zirvesinin sonuçlarının büyük hayal kırıklığı yarattığını” belirtti.

Seyyid el-Husi, son zirvenin sonuçlarının halklar açısından sürpriz olmadığını, yapılan açıklamanın ise ılımlı, sadece "talep beyanı" niteliğinde olduğunu belirtti.

Husi, “Filistin ve Lübnan halkına yönelik saldırının doğrudan ortağı oldukları halde, neden Amerikalılara saldırıyı durdurmaları için çağrıda bulunuluyor?” diye sordu.

Seyyid el-Husi, bazı Arap rejimlerinin girişimleriyle ilgili olarak da “bu girişimlerin Filistin'in beşte dördünü, herhangi bir geri dönüş olmaksızın düşmanlara verdiğini” belirtti.

“Bu tür zirvelerin yapabileceği en fazla şeyin bir bildiri yayınlamak olduğunu ve buradan hareketle insanların hepsinin karşı karşıya olduğu yakın tehlikenin farkında olması gerektiğini” belirten Ensarullah lideri, “boykotlar, insani destek ya da düşmanı terörist olarak tanımlamak gibi yollarla Filistin halkını destekleyecek herhangi bir önlem alınmamasından” duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

El-Husi “Yemen'in işgalci güçlere ve müttefiklerine yönelik eylemlerini eleştiren son zirvede yapılan konuşmaları" kınadı.

Direniş sağlam duruyor

Seyyid el-Husi, kuşatma ve açlık kampanyasına rağmen başta Gazze'nin kuzeyindeki el-Kassam Tugayları olmak üzere Filistin direnişinin devam eden operasyonlarını överek, devam eden operasyonların büyük bir direnci yansıttığını ve sadece açıklamaları değil, gerçek desteği hak ettiğini belirtti.

El-Husi ayrıca, “Hamas'ın baskı ve acılara rağmen ilkeli siyasi duruşundan vazgeçmemesinin gerçekten takdire şayan olduğunu” belirtti.

Lübnan'daki direniş operasyonlarıyla ilgili olarak Seyyid el-Husi, operasyonlarını yoğunlaştıran ve Tel Aviv'e kadar ulaşan Hizbullah direnişi nedeniyle işgalin Güney Lübnan'da her gün yaşadığı başarısızlık ve kayıpların altını çizdi.

“Düşman ülkeyi hedef alırken ve saldırırken Lübnan'daki bazı taraflar nasıl 'tarafsızlıktan' bahsedebilir?” diye sordu.

Operasyonlarımız işgal topraklarının derinliklerine ulaşıyor

Seyyid El Husi, Yemen'in Filistin'e ve direnişe verdiği destekten bahsederek, “Düşman, ülkemize karşı en büyük hava saldırısını başlatmaya hazırlanırken, biz de Gazze'ye destek cephesi açmaya karar verdik” dedi.

“Bu hafta Yemen Silahlı Kuvvetleri 29 balistik ve seyir füzesi ve insansız hava aracıyla askeri operasyonlar gerçekleştirdi” açıklamasında bulundu.

Seyyid el-Husi sözlerine şöyle devam etti: “Bu haftaki askeri operasyonlarımız Yafa, Askalan, Umm el-Raşraş ve el-Nakab Çölü'ndeki bir İsrail hava üssü de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin'in derinliğini ve güneyini ve denizdeki hedefleri hedef aldı.”

Seyyid el-Husi, Şehitler Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, Yemenlilerin ilk günden bu yana şehitler vermeye hazır olduğunu vurguladı.

“Sevgili halkımız, Vaat Edilen Fetih Savaşı ve Kutsal Cihat çerçevesinde, Allah yolunda şehitler sunmaya hazırdır” diyen el-Husi “Kur'an yolculuğumuzun ilk gününden itibaren, bugün İsrail ve ABD'ye karşı duruşumuza yansıyan tüm geçmiş aşamalarda şehitler sunduk” açıklamasında bulundu.

Şehitlerin fedakârlıklarının, bir tarafta hakikat ve adalet değerleri ile diğer tarafta karanlık, kötülük ve suçun tüm tezahürleriyle şeytan ve takipçileri arasındaki ebedi mücadelenin bir parçası olduğunu belirtti.

El-Husi, bu bağlamda, ilgili makamların şehit ailelerine karşı sorumluluklarını en üst düzeyde yerine getirmelerini isterdi. Ayrıca, halkı da şehit ailelerine karşı sorumluluklarının her zaman farkında olmaya ve bağış ve iyilik konusunda şehitlerin izinden gitmeye çağırdı.