FBI'dan Filistin yanlısı gazetecinin evine baskın

img
FBI'dan Filistin yanlısı gazetecinin evine baskın YDH

Press TV'ye verdiği röportajın ardından FBI'ın gazeteci Alison Weir'ın evine yaptığı baskın, hükümetin Gazze'deki insani krizle ilgili muhalif sesleri bastırma çabaları ve bunun ABD'deki ifade özgürlüğü üzerindeki etkileri konusunda artan endişelerin altını çizdi.




YDH- Press TV'nin bildirdiğine göre, Amerika Birleşik Devletleri'nin iç istihbarat ve güvenlik servisi Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Amerikalı gazeteci Alison Weir'in, Press TV'ye İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşıyla ilgili verdiği mülakatın ardından evine baskın düzenledi. 

Filistin-İsrail meselesi üzerine 20 yılı aşkın bir süredir araştırmalar yapan Amerikalı gazeteci Alison Weir, Pazartesi günü X'te yaptığı bir paylaşımda, son zamanlarda FBI ajanlarının evine beklenmedik ziyaretler gerçekleştirdiğini ve kendisine tanımadığı bir kişi hakkında sorular sorduğunu söyledi.

FBI'ın bu eylemi, Gazze soykırımına ve ABD'nin İsrail'e verdiği desteğe ışık tutan muhalif seslere yönelik daha geniş çaplı bir uygulamanın parçası olarak görülüyor.

Weir, FBI'ın ilgisinin, İran'ın İngilizce yayın yapan televizyon kanalı Press TV'ye geçmişte verdiği röportajlardan kaynaklandığını açıkladı:

“Filistin hakkında yazdığım ve konuştuğum 20 yılı aşkın süre boyunca, mevcut tüm geleneksel ve alternatif, yerel ve uluslararası medya organları aracılığıyla gerçekleri ortaya çıkarmak için mümkün olduğunca çok fırsatı değerlendirdim. Medya kuruluşlarını incelemeye çalışmıyorum ve Filistin hakkındaki gerçekleri ABD'de ve dünya çapında olabildiğince çok kitleye ulaştırmaya çalışıyorum”

Amerikalı hak savunucusu ayrıca, Filistin'de adil bir barışı savunmaya adanmış başka hak savunucularının ve hatta Yahudi aktivistlerin de FBI tarafından benzer ziyaretlere maruz kaldıklarının ortaya çıktığını belirtti.

Weir sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Anladığım kadarıyla bu kurum geçmişte bazı hükümet üyelerinin karşı çıktığı grupları ve kişileri susturmak için silah olarak kullanılmış.”

Filistin'e karşı yürütülen tarihi savaş hakkında bilgi veren düşünce kuruluşu ''Eğer Amerikalılar Bilseydi''nin yönetici direktörü, ABD'nin İsrail'i destekleyen politikalarını İran'la ilişkilendirerek muhalefeti bastırmak ve eleştiren sesleri susturmak için potansiyel bir gündemi ima etti.

“Görünen o ki birileri şimdi İran'la bağlantıları bahane ederek ABD'de İsrail-Filistin konusundaki muhalefeti susturmak için zemin hazırlamaya çalışıyor” dedi.

FBI'ın Press TV ile bağlantılı kişiler hakkında soruşturma başlatması Filistin haklarını savunanlar arasında endişeye yol açarken, muhalefetin sınırları ve ABD hükümetinin gözetiminin ifade özgürlüğü haklarını kullananlar üzerindeki etkileri konusunda büyüyen bir tartışmanın altını çizdi.

Olaylar geliştikçe, bu tür soruşturmaların ABD'de ifade özgürlüğü ve aktivizm üzerindeki etkilerine ilişkin sorular da ortaya çıkıyor.

Eylül ayında Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı, Press TV'yi Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi'nin (OFAC) Özel Olarak Belirlenmiş Vatandaşlar ve Engellenmiş Kişiler Listesi'ne ekledi.

ABD hükümeti, 2007 yılından bu yana yayın yapan Tahran merkezli haber kanalına karşı sıkı yaptırımlar uyguluyor. 

Sessizlerin Sesi” sloganıyla faaliyet gösteren Press TV, ana akım medya tarafından genellikle göz ardı edilen ya da yanlış yansıtılan önemli bölgesel ve küresel meselelere dikkat çekmeyi amaçlıyor.

Gözlemciler, ABD hükümetinin Press TV'nin fişini çekme hamlesinin, Washington'un İran medyasını “ABD yalanlarını çürüttükleri” gerekçesiyle susturma girişimlerinin bir parçası olduğunu söylüyor.