Amerikan medyasında yer alan haberler, ABD'nin, Yemen'in direniş hareketi Ensarullah'ın Kızıldeniz'deki eylemleriyle yeterli caydırıcı önlemler olmaksızın mücadele ettiğini, İsrail'in en büyük müttefikinin askeri yaklaşım veyahut diplomatik angajman arasında bir yol ayrımında bulunduğunu bildiriyor.
YDH- Finansal haber sitesi Business Insider’ın bildirdiğine göre, geçtiğimiz yıl Kasım ayında Yemen’in direniş hareketi Ensarullah’ın kontrolünü ve mürettebatını ele geçirdiği Galaxy Leader gemisi Amerika için bir sorun olmaya devam ediyor.
Business Insider, mürettebatın şu anda Yemen’de halen tutuklu olduğunu kaydetti.
Galaxy Leader’ı ele geçirmelerinin ardından Ensarullah, Gazze’ye destek ve İsrail rejimine yönelik yıpratma savaşı motivasyonu ile füze ve insansız hava araçlarını kullanarak Orta Doğu'daki önemli nakliye rotalarını tehdit etti ve deniz ticaretini önemli ölçüde sekteye uğrattı.
Amerikan haber sitesi, Yemen’in direniş eylemlerine karşılık ABD ordusunun Batılı bir deniz koalisyonuna öncülük ettiğini ancak bir yıl süren yoğun çatışmaların ardından ABD’nin, direniş savaşçılarından gelen tehdidi etkisiz hale getirme konusunda kayda değer bir ilerleme sağlayamadığını vurguluyor.
ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking geçtiğimiz günlerde Business Insider'a verdiği bir röportajda şunu itiraf ediyor:
“Şu anda Yemen'de askeri bir çözüm arayışında değiliz”
Lenderking şunu ekliyor:
“Seyrüsefer özgürlüğünü sağlamaya, gemilerin Kızıldeniz'den geçebilmelerini temin etmeye kararlıyız. Elbette Kızıldeniz üzerinden akan uluslararası ticaretin büyük bir kısmı alternatiflere yöneldi. Ancak devlet dışı bir aktörün uluslararası topluma bu şekilde saldırmasının bizim ya da uluslararası toplumun kabul etmesi gereken bir şey olmadığını düşünüyoruz.”
ABD Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı'nı yöneten Koramiral George Wikoff Ağustos ayında bir düşünce kuruluşu etkinliğinde “Çözüm bir silah sisteminin sonunda gelmeyecek” dedi.
Aynı bağlamda, National Interest dergisi, Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin uçak gemileri ve destroyerler de dâhil olmak üzere ABD deniz kuvvetlerine ait gemilere karşı yürüttüğü saldırıların ABD Donanmasındaki zafiyetleri ortaya çıkardığını belirterek “Yemen'in geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği füze ve insansız hava aracı saldırılarının eşi benzeri görülmemiş olduğunu” teyit etti.
'Yemen tehdidi hâlâ devam ediyor'
ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı bu yılın başlarında yayınladığı bir raporda, Kızıldeniz üzerinden yapılan ticari taşımacılığın normalde küresel deniz ticaretinin %15'ini oluşturduğunu, devam eden Ensarullah saldırılarının bu kritik rotadaki faaliyetlerde kayda değer bir düşüşe neden olduğunu ve gemileri Afrika çevresinde daha uzun ve daha pahalı yolculuklar yapmaya zorladığını belirtmişti.
Bölgede faaliyet gösteren ABD savaş gemileri ve uçakları, kilit nakliye yollarını savunmak için rutin olarak Ensarullah füzelerini ve insansız hava araçlarını durdurmakla görevlendirildi.
Ordu ayrıca Yemen'deki direnişçilere karşı hava saldırıları düzenleyerek silahlarını, rampalarını ve diğer tesislerini hedef almaya çalıştı.
Pentagon bu çabaların Ensarullah'ın kabiliyetlerini azaltmayı amaçladığını iddia etti ancak direniş savaşçıları hala gemileri hedef alma kabiliyetlerini koruyorlar.
Örneğin sadece bu ay içinde bir ticari gemiye ve birkaç Amerikan destroyerine saldırı düzenlediler.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunun analistleri geçen ay yaptıkları açıklamada ‘’Ensarullah'ın ticari gemilere yönelik saldırıları azalmış olsa da son bir yıl içinde Amerikan, İngiliz ve İsrail saldırılarını da içeren yanıtın yetersiz olduğunu’’ belirttiler.
ABD Merkez Komutanlığı'nın 2010'lu yıllardaki komutanı olarak Orta Doğu'daki askeri operasyonları yöneten emekli General Joseph Votel, Business Insider'a verdiği demeçte “Tehdit hala devam ediyor ve bunu azaltacak pek bir şey yok gibi görünüyor” dedi.
Votel, ‘’ABD askeri operasyonlarının Husileri caydırmaya yetmediğinin’’ altını çizdi.
Bazı analistler ABD'nin Ensarullah'a karşı, İran'dan gelen silah ve kabiliyet akışını kesmek için daha fazla çaba sarf etmek de dahil olmak üzere daha agresif bir yanıt vermeyi düşünmesi gerektiğini söylüyor.
American Enterprise Institute'un Kritik Tehditler Projesi'nde Orta Doğu portföyü yöneticisi olan Brian Carter, bu ayın başlarında yaptığı bir analizde “Husilerin kademeli tırmanış kampanyalarını uzatmalarına izin vermenin, ABD için uzun vadede daha kararlı bir askeri çabadan çok daha tehlikeli bir politika tercihi olduğunu” yazdı.
Orta Doğu'daki deniz operasyonlarını denetleyen bir donanma amirali, askeri harekatın direnişçileri durdurmak için tek başına yeterli olmayacağını vurguladı.