Rus basını, silahlı grupların Halep saldırısını nasıl değerlendirdi?

img
Rus basını, silahlı grupların Halep saldırısını nasıl değerlendirdi? YDH

"Orta Doğu uzmanı Stanislav Tarasov, Halep’ten gelen görüntülere dayanarak, militanların adeta Ukrayna askerî üniformalarını andıran kıyafetler giydiğini ifade etti."




YDH - Rusya'nın önde gelen diplomasi yayınlarından Vzglyad gazetesine konuşan uzmanlar, silahlı grupların Halep’teki saldırılarını geniş çaplı ve planlı bir operasyon olarak değerlendiriyor. Suriye ordusu, şehrin bazı bölgelerinde kontrolü kaybederken, Rusya’nın hava desteği saldırıların püskürtülmesinde kritik rol oynuyor. Uzmanlar, Halep’in tamamen düşmesinin henüz söz konusu olmadığını, ancak militanların organize hareket ederek şehirde ciddi ilerlemeler kaydettiğini belirtiyor. Militan gruplar, İdlib’de düzenli bir yapı oluşturup modern savaş taktiklerini uyguluyor; bu süreçte Ukrayna’dan gelen askerî eğitim ve İHA desteği dikkat çekiyor. İranlı ve Rus uzmanlar, bu durumun Ukrayna, NATO ve İsrail iş birliğiyle gerçekleştiğine dikkat çekiyor.

Suriye ordusu, silahlı grupların saldırısına uğrayan Halep şehrinin bir kısmı üzerindeki kontrolünü kaybettiğini kabul etti. Ordunun karşı saldırıya hazırlandığı belirtiliyor. Rusya’nın hava desteği, saldırıları püskürtmede önemli bir rol oynuyor. Ancak uzmanlar, Halep’in tamamen düşmesinden bahsetmek için henüz erken olduğunu, zira militanların kendilerinin bile bu kadar büyük bir başarı beklemediğini ve şehri kontrol altına almaya hazır olmadıklarını ifade ediyor.

Cumartesi günü Suriye Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanlığı, İslamcı grup Heyet Tahrir eş-Şam’ın (eski adıyla Nusra Cephesi) öncülüğünde militanların Halep’in pek çok bölgesine sızdığına dair bilgileri bildirdi. Militanlar, geniş bir kuvvetle ve farklı yönlerden saldırılar düzenledi. Sonuç olarak, hükümet güçlerinin sekiz yıl önce Rusya ve İran’ın desteğiyle militanları çıkardığı bölgelerde kontrol kaybedildi.

El-Meyadin kanalına göre, cumartesiyi cumaya bağlayan gece teröristler, Halep’in batı bölgelerinin yüzde 40’ından fazlasını ele geçirdi. Cumartesi günü ise militanların şehir merkezine ulaştığına dair haberler yayıldı. Ayrıca, militanlar İdlib eyaletindeki Maarat en-Numan şehrini de ele geçirdi. Bu şehir de militanların kontrolü altında bulunuyor. Ancak RIA Novosti, ordu tarafından yapılan açıklamaya atıfta bulunarak, militanların şehirde kalıcı bir hâkimiyet kuramadığını, zira silahlı kuvvetlerin takviye beklerken saldırılara devam ettiğini aktardı.

Halep ve İdlib’deki saldırıları püskürtme sırasında onlarca asker hayatını kaybetti. Ordu, karşı saldırıya hazırlanıyor. Yapılan yeniden konuşlanma sayesinde pek çok sivil ve askerin hayatı kurtarıldı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriyeli mevkidaşı ile yaptığı telefon görüşmesinde, militanların saldırılarından ABD ve İsrail’i sorumlu tuttu.

Bu hafta başında, HTşŞ çatısı altındaki gruplar, çatışmasızlık anlaşmasını ihlal ederek Halep ve İdlib eyaletlerine saldırı düzenledi. Dört yıldır Rusya ve Türkiye arasındaki anlaşmalar sayesinde bu bölgede nispeten sakin bir durum hâkimdi; 2020’den beri cephe hattı büyük ölçüde donmuş durumdaydı. Fakat çatışmalar, Türkiye sınırına yakın bölgelerde yeniden alevlendi. Militanların saldırıları, kuzeybatı Suriye’de hâkimiyetleri altında tuttukları bölgelerden başlatıldı. Bu gerilim, İsrail ile Hizbullah arasında çarşamba günü Lübnan’da yürürlüğe giren ateşkesle aynı zamana denk geldi.

Militanların saldırılarını püskürtmekte Rusya’nın hava kuvvetleri önemli bir rol oynuyor. Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Yüzbaşı Oleg İgnasyuk, düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, hava saldırılarıyla yüzlerce militanın etkisiz hâle getirildiğini duyurdu. Ayrıca, Halep’in kenar mahallelerindeki militanlara ait komuta merkezleri, mühimmat depoları ve topçu mevzileri de hedef alınıyor. Batı basınına göre, Rusya’nın Şam’a ek askerî yardım sözü verdiği ve bu yardımın önümüzdeki 72 saat içinde ulaşmaya başlayacağı ifade ediliyor.

Kremlin, Halep’e yönelik saldırıyı Suriye’nin egemenliğine bir saldırı olarak nitelendirdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın, “Suriye yönetiminin bu bölgede bir an önce düzeni sağlaması ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesi” gerektiği görüşünü desteklediğini belirtti.

Uzmanlar, Halep’teki son olayların beklenmedik olmadığını vurguluyor. Son yıllarda Suriye’nin düzenli ordusunun gerekli reformları yapamadığına dikkat çeken uzmanlar, bu süreçte militanların düzenli olarak askerî tatbikatlar gerçekleştirdiğini ve dış destek aldığını belirtiyor. Destek kaynakları arasında Ukrayna’nın da adı geçiyor.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi’nden Ortadoğu uzmanı Kirill Semyonov, Suriye hükümetinin reform yapma ve çözüm üretme konusundaki yetersizliğini eleştirdi. Semyonov, “Bu durum orduyu da kapsıyor. 2020’den bu yana Suriye ordusunun durumunu iyileştirmek için hiçbir adım atılmadı. Ordu şu anda neredeyse dağılma noktasında,” dedi.

Son günlerde yaşanan gerilimin bir başka nedeni de İsrail’in Lübnan ve Suriye’deki hedeflere yönelik yoğun saldırıları. İsrail, özellikle İran destekli en güçlü grupları hedef aldı ve bu grupların Halep de dâhil olmak üzere çeşitli bölgelerde yeniden konuşlanmak zorunda kaldığı bildirildi.

Bu durum, Halep’teki Suriye güçlerini daha da zayıflattı. Semyonov, Halep’te kalan birliklerin ise işlevsiz olduğunu ve ilk baskıda pozisyonlarını terk ettiğini ifade etti.

Semyonov’a göre Halep’in tamamen düşmesinden bahsetmek için henüz erken. 2010 yılında savaş öncesinde Suriye’nin en büyük şehri olan Halep, hükümetin buraya daha fazla etkili askerî birlik gönderebilmesi durumunda kısmen kontrol altında tutulabilir. Ancak şehir büyük ölçüde, militanların eline geçmiş durumda.

Uzman, militanların bu başarıyı beklemediğini ve Halep gibi büyük bir şehri kontrol altında tutmanın kolay bir iş olmadığını dile getirdi:

“Sorun şu ki, kendileri de bu büyük ilerlemeyi beklemiyorlardı ve Halep gibi büyük bir şehri yönetmek hiç de basit değil.”

Halep’i ele geçirme girişimlerinde bulunan silahlı gruplar, özellikle HTŞ öncülüğünde İdlib’de düzenli bir ordu kurmuş durumda. Bu ordu, modern savaş yöntemleriyle hareket ediyor; insansız hava aracı (İHA) kullanımı ve küçük, hareketli birliklerle saldırı taktikleri en dikkat çeken unsurlar arasında.

Uzmanların belirttiğine göre, bu ordu yaklaşık 30 tugaylık savaşçıdan oluşuyor ve ortak bir komuta yapısına sahip. Ayrıca, askerî eğitimlerin düzenlendiği bir askerî akademi de kurulmuş durumda.

Yeni üye alım sürecinde de değişikliklere gidildi; artık yalnızca ideolojik olarak Selefi çizgide olanlar değil, savaşmak isteyen herkes bu gruplara katılabiliyor.

Orta Doğu uzmanı Stanislav Tarasov, Halep’ten gelen görüntülere dayanarak, militanların adeta Ukrayna askerî üniformalarını andıran kıyafetler giydiğini ifade etti. Tarasov’a göre, militanların bu kadar organize bir şekilde hareket etmesi, Ukrayna askerî eğitmenlerinin bu gruplarla çalıştığını gösteriyor.

Tarasov ayrıca, bu yılın yaz aylarında The Washington Post ve diğer Amerikan ile Türk medyasında çıkan haberlere atıfta bulunarak, Ukrayna istihbaratının İdlib’de HTŞ temsilcileriyle görüşmeler yaptığını hatırlattı. Bu görüşmelerde, Ukrayna’dan gelen İHA tedariki ve militanlara bu araçların kullanımına yönelik eğitim verilmesi hedeflenmişti.

İranlı uzman Ruhullah Mudebbir de Ukrayna’nın sağladığı silahların Halep’teki duruma olan etkisine dikkat çekti. Mudebbir, Ukrayna ordusu eğitmenlerinin militanlara modern İHA kullanımı ve yasaklı silahların uygulanmasına ilişkin eğitim verdiğini belirtti.

Bu durum, Ukrayna’nın NATO ve ABD ile koordineli bir şekilde hareket ettiğine işaret ediyor. Mudebbir ayrıca, Ukrayna’nın silahlı grupları desteklemesinin, bu grupların İran’a karşı NATO ve İsrail’le iş birliği içinde hareket ettiğini gösterdiğini söyledi.

Tarasov, Suriye’deki son gerilimin ana nedenlerinden birinin, İsrail ile yapılan savaş sonrası Hizbullah’ın zayıflaması olduğunu düşünüyor.

Bu durum, Halep’te bir güç boşluğu yarattı ve silahlı gruplar bu boşluğu doldurma fırsatı buldu. Tarasov, ayrıca Rusya’nın Suriye’deki askerî varlığının sınırlı olduğuna, bölgede bağımsız kara birliklerinden ziyade sadece hava desteği bulunduğuna dikkat çekti.

Militanların, Rusya’nın şu anda Ukrayna’daki olaylarla meşgul olduğunu düşündüğünü belirten Tarasov, bu nedenle Suriye’de ikinci bir cephe açma fikrinin onların gözünde giderek daha olası hale geldiğini söyledi.

Tarasov’a göre Halep’e yapılan saldırı, spontane bir girişim değil, planlanmış geniş çaplı bir operasyon. Uzman, son dönemde Beşar el-Esed'in Türkiye ile çeşitli konularda uzlaşmaya gitmeye çalıştığını, ancak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu temaslardan çeşitli gerekçelerle kaçındığını kaydetti.

Ayrıca, İsrail’in de Suriye’yi ikinci bir Lübnan’a çevirmek ve çatışmaları canlandırarak ülkenin parçalanmasını sağlamak gibi kendi çıkarları olduğunu ifade etti.

Rusya’nın şu anda silahlı gruplara dönük hava saldırıları düzenlediğini vurgulayan Tarasov, İran’ın da bu süreçte devreye girebileceğini düşündüğünü söyledi. “Bu, daha geniş bir tırmanışın işaretleri olabilir, ki bu tırmanışın jeopolitik boyutları olacaktır,” diye ekledi.

Çeviri: YDH