Türkiye, Suriye ile siyasi bir çözüm arayışında altı maddelik kapsamlı bir teklif sundu. Bu öneri, doğrudan müzakereler, askeri güçlerin çekilmesine yönelik takvim, Kürt bölgeleri ile güvenlik anlaşmaları ve Halep için ekonomik açılım gibi önemli başlıkları içeriyor.
YDH - El-Ahbar gazetesine konuşan Türkiye’deki Suriyeli "muhalif" kaynaklar, siyasi müzakerelerin cumartesi akşamı itibarıyla başladığını ve temasların büyük ölçüde Irak üzerinden yürütüldüğünü söyledi.
Türkiye, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar el-Esed'in kapsamlı bir siyasi çözüm sağlayacak müzakerelere ne kadar hazır olduğunu öğrenmek amacıyla bugün İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin gelişini bekliyor.
Kaynaklara göre, farklı tarafların geniş çaplı bir askeri operasyon hazırlıkları yaptığı iddiaları reddedilmese de silahlı grupların Suriye ordusundan ciddi bir direniş beklemediği ifade edildi.
Bununla birlikte, saha koşullarının birkaç ay öncesine göre kayda deüer ölçüde değiştiği kaydedildi.
Özellikle Suriye ordusu güçlerinin kara cephelerinde zayıfladığı, Hizbullah'ın ve İranlı danışmanların çekildiği, Rusya’nın ise sahadaki gelişmelere doğrudan müdahalede bulunmadığı belirtildi.
Bu durum, muhaliflerin İdlib ve Halep bölgelerine yoğun bir şekilde asker göndererek Hama vilayeti sınırlarına kadar ilerlemesini kolaylaştırdı.
Kaynaklar, silahlı grupların Hama şehrine girmek yerine stratejik tepelere hâkim olmayı hedeflediğini ve bu ilerlemenin siyasi ve sahadaki gelişmelere bağlı olduğunu söyledi.
Kürt grupların güçlü bir varlık gösterdiği Tel Rıfat bölgesinin ise Türkiye’nin desteklediği operasyonlardan ayrı tutulduğu ifade edildi.
Silahlı gruplar arasında fikir ayrılıkları
Bunun yanı sıra silahlı gruplar arasında bir sonraki adım konusunda tam bir mutabakat sağlanamadığı görülüyor.
Kaynaklar, Suriye Koalisyonu’na bağlı gruplar ile Milli Ordu bayrağı altında toplanan grupların, Ebu Muhammed el-Culani liderliğindeki ekiplerin kontrol ettiği bölgelere hâkim olmasını istemediğini dile getirdi.
"Muhaliflerden" bazıları, iki ayrı grubun başlattığı saldırılar arasında ayrım yapılması gerektiğini, bu saldırıların hedefleri ve mekanizmalarının farklı olduğunu vurguladı.
Bir "muhalif" yetkili, Arap ülkelerinin ve bölgenin gelişmelere yönelik tutumlarının, uluslararası aktörlerin tutumlarındaki ciddi farklılıkları yansıttığını söyledi.
Yetkili, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Suriye hükümetini desteklediğini, Katar’ın ise nispeten tarafsız bir tavır sergilediğini ve herkesin Suudi Arabistan’ın alacağı tavrı beklediğini kaydetti.
Irak’ın ise arabuluculuk rolü üstlendiğini, ancak kendisinden taraflı bir tutum beklenmediğini ekledi. Ayrıca, Irak hükümetinin sınırları kapatarak her iki taraftan geçişleri engellemeye odaklandığı ifade edildi.
Ürdünlü yetkililerin, Dera ve güney Suriye’deki silahlı gruplarla bir araya geldiği ve bu grupları Suriye ordusuna karşı herhangi bir askeri faaliyet yürütmemeleri konusunda uyardığı bildirildi.
Ürdün’ün, Suriye hükümetine yönelik herhangi bir eylemi kabul etmediği de ifade edildi.
Türkiye neler teklif etti?
Türkiye’nin tutumuna gelince, muhalefet, Ankara'nın onayı olmadan bir savaşın başlamayacağını, ancak Ankara ile Suriye muhalefeti arasında hedef birliği olmadığını belirtti.
Gazeteye konuşan kaynaklar, Türk yetkililerin Iraklı, İranlı ve Rus arabuluculara, “Esed'e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çözüm girişimlerini sürekli olarak reddetmesinin yaşananların sorumlusu olduğunu” söylediğini aktardı.
Ayrıca Türkiye, arabulucular aracılığıyla Şam’a şu başlıkları içeren bir çözüm önerisi sundu:
Doğrudan müzakereler: Hükümet ve muhalif güçler arasında siyasi değişimi hedefleyen bir bağlamda doğrudan siyasi müzakerelerin başlatılması.
Asker çekme takvimi: Türkiye’nin, Suriye’nin tüm topraklarından güçlerini çekmesi için bir takvim belirleme taahhüdü.
Kürt bölgeleri ile güvenlik anlaşması: Suriye hükümeti ile Kürt bölgeleri arasında güvenlik düzenlemelerinin sağlanması ve bu bölgelerin Türkiye için tehdit oluşturmamasının garanti edilmesi.
Suriye yasalarının uygulanması: "Muhaliflerin" kontrolündeki bölgeler de dahil olmak üzere tüm Suriye topraklarında Suriye devletinin yasalarının yeniden uygulanması, özellikle halkla ilişkiler, finans ve eğitim sektörlerini düzenleyen yasalar.
Halep için ekonomik açılım: Halep’in serbest sanayi ve ticaret bölgesi olarak açılması, Türkiye’nin sanayi şehrinin yeniden inşasına destek vereceği ve rejimin Suriyeli iş insanlarının geri dönüşünü teşvik edeceği bir anlaşma yapılması. Buna karşılık Türkiye, Halep’i ABD yaptırımlarından muaf tutmaya çalışmayı taahhüt edecek.
Geçiş takvimi: Cenevre’de yeni bir diyalog masası kurulmasıyla siyasi durumun yeniden düzenlenmesi için bir geçiş takviminin oluşturulması.