Lübnan'da cumhurbaşkanlığı seçimi çıkmazı sürerken, taraflar uzlaşı adayı arayışlarını hızlandırdı. Marada Hareketi lideri Franciye, adaylıktan çekilmeyeceğini belirtirken, ABD'den gelen çelişkili mesajlar dikkat çekiyor.
YDH - Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin, 9 Ocak’ta cumhurbaşkanlığı seçimi için oturum düzenlenmesi çağrısı yapmasının ardından, bu oturumun boşluk dönemine son vereceğini söylemesi dikkat çekti.
Fakat el-Ahbar gazetesine konuşan kaynaklar, bu açıklamaların sahadaki gerçekleri yansıtmadığını belirterek, "Henüz planlanmış somut bir adım yok," değerlendirmesini yaptı.
Kaynaklara göre, bölgede büyük değişimlere yol açabilecek bir dönemin yaklaştığına dair genel bir kanaat var.
Bu bağlamda, özellikle Donald Trump döneminin başlamasıyla birlikte, Lübnan’da kısa vadede bir cumhurbaşkanının seçilmesi gerektiği görüşü ağırlık kazanıyor.
Ancak mevcut siyasi dengelerin yarın farklı bir tablo çizebileceği endişesi de var.
Lübnan’daki siyasi atmosfer, iç ve dış tehditler nedeniyle oldukça hassas. Güneydeki İsrail tehdidi ve kuzeyde Suriye’den gelen yeni riskler, siyasi partileri tutumlarını yeniden değerlendirmeye zorluyor. Bu durum, pek çok tarafın önceden desteklediği adaylardan vazgeçmesine yol açabilir.
El-Ahbar gazetesine göre, şu anda hiçbir siyasi tarafın kendi adayını seçtirme gücüne sahip olmaması, uzlaşı adayları üzerinde yoğun bir mesai yapılmasına neden oluyor.
Eski Milletvekili ve Dürzilerin temsilcisi konumundaki Velid Canbolat da bu çerçevede bir tur düzenlemeye hazırlanıyor. Canbolat Lübnan Kuvvetleri lideri Semir Caca ve Özgür Yurtsever Hareket lideri Cibran Basil ile bir araya gelerek, tarafları uzlaşı adayı konusunda ikna etmeye çalışacağı belirtiliyor.
Ancak, muhalefet içinde bile belirli bir isim üzerinde uzlaşmaya varılamadığı görülüyor.
Ma’arab’da yapılan son toplantıların da bu durumu değiştiremediği ifade ediliyor.
Franciye geri çekilecek mi?
Öte yandan Marada Hareketi lideri Süleyman Franciye'nin adaylığına dair belirsizlik sürüyor.
Fakat kaynaklar, Franciye'yi destekleyen tarafların, uzlaşı bir isim üzerinde anlaşmaya varılmadıkça adaylıktan geri çekilmeyeceğini vurguluyor.
Franciye'nin en büyük oy bloğuna sahip olduğu (51 oy) ve bu desteğin azalmasının beklenmediği belirtiliyor.
ABD’den çelişkili mesajlar
Washington yönetiminin Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı seçimine dair tutumu ise kafa karıştırıyor.
ABD'nin Beyrut Büyükelçiliği, yönetimlerinin derhal bir seçim yapılmasını desteklediğini ifade ederken, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın Orta Doğu danışmanı Massad Boulos, Fransız Le Point gazetesine verdiği demeçte, “Lübnan’ın kapsamlı bir uluslararası reform planı çerçevesinde iki-üç ay daha bekleyebileceğini” ifade etti.
Bu durum, Washington’dan gelen mesajların çelişkili olduğu algısını güçlendirdi.
Öte yandan, Lübnan’daki siyasi figürlerin, özellikle de cumhurbaşkanlığı meselesi için her gün Boulos ile iletişim kurduğu ve onunla direkt temas kurmaktan memnuniyet duyduğu ifade ediliyor.
Bazı gözlemcilere göre Boulos’un bu aktif rolü, ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson’ın yerini alacağına dair bir algı yaratmış durumda.
