Özgür Suriye Ordusu’ndan bir komutan, İsrail’in önde gelen gazetesi Times of Israel’e verdiği röportajda ‘’İsrail devletiyle dostane ilişkiler için umutlu olduğunu’’ ifade ediyor ve silahlı grupların sahadaki ilerleyişine dair açıklamalarda bulunuyor.
YDH- Times of Israel, ‘’2011'de iç savaşın patlak vermesiyle Suriye ordusundan ayrılan Sünni muhaliflerin kurduğu seküler bir koalisyon olan Özgür Suriye Ordusu'ndan bir isyancı komutanla’’ konuştu.
İsrail gazetesi, ‘’isyancıların 60'lı yaşlarındaki liderinin, adının açıklanmaması koşuluyla kendisiyle telefonda röportaj yapılmasını kabul ettiğini, devam eden harekatın hedefleri, Suriye'nin geleceği ve İsrail ile ilişkiler konusundaki vizyonu ve Yahudi devletinin isyancıları desteklemek için oynayabileceği rol hakkında konuştuğunu’’ aktarıyor.
Times of Israel'in görüştüğü komutan yakın zamanda Halep'in ele geçirilmesine katılmış.
Times of Israel'in militanın açıklamalarına dayandırdığı bilgide, ''silahlı grupların şu anda bölgede hükümet güçleri, Hizbullah ve İran destekli milislerle savaştığı ve güneye doğru ilerlediği'' iddia ediliyor.
‘Umarım İsrail ile uyum içinde bir arada yaşarız’
Times of Israel’deki Suriyeli silahlı grupların lideriyle gerçekleştirilen röportajı aşağıdan okuyabilirsiniz.
Times of Israel (ToI): İsyancılar, Esed yanlısı ve İran destekli güçleri kovduktan sonra Halep'teki sivil halk tarafından nasıl karşılandı?
Özgür Suriye Ordusu komutanı (K): İnsanlar savaşçılara çok minnettar çünkü onlar onların kardeşleri ve aile üyeleri. Savaşçıların çoğu iç savaşta Esed rejimine karşı savaşan ve daha sonra İdlib'e kaçan ve geri dönmeye yemin eden Halep yerlileri.
Şimdi evlerine dönüyorlar. Halep'i kontrol eden güçlerin %90-95'ini oluşturan İranlı milisler ve Hizbullah'ın Suriye ile hiçbir ilişkisi yok. Şimdi Halep'ten ayrıldılar ve bizim aksimize bir gün geri döneceklerini söyleyemezler. Burası onların evi değil.
ToI: İçinde savaştığınız Özgür Suriye Ordusu seküler bir milis gücü olsa da, ayaklanmanın cihatçı bir örgüt olan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) tarafından yönetildiğine dair endişeler dile getiriliyor. Bu endişelere nasıl yanıt veriyorsunuz?
K: Suriye ve İran rejimleri ile Suriye devriminin düşmanları geçmişte Suriye ayaklanmasını el-Kaide'den doğan terörist bir hareket olarak göstermeye çalıştılar. Bizi şeytanlaştırmaya çalıştılar ama bizim tek amacımız milliyetçiliktir. Nihayetinde Esed rejimi devrildiğinde HTŞ'ye köktendinci ideolojisinden uzaklaşması ve Suriye'nin çıkarları doğrultusunda siyasi merkeze doğru ilerlemesi için baskı yapılacaktır. HTŞ'nin yaklaşık 10-15 bin savaşçısı var ama toplamda yüz binlerce savaşçıları var. Birleşik bir komutanlığımız var ve hepsi birlikte savaşıyor ve HTŞ sahadaki denklemin bir parçası. Her Suriyeli bu savaşın bir parçası. Geçmişte IŞİD ile savaştık ve onu mağlup ettik. Suriye'deki aşırıcılık dış kaynaklı ve biz Suriyeliler olarak ülkemize dış müdahale istemiyoruz. İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki herkesle dostluğa açığız. Esed rejimi, Hizbullah ve İran dışında düşmanımız yok. İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yaptıkları bize çok yardımcı oldu. Şimdi geri kalanları biz hallediyoruz.
ToI: Türkiye ile ilişkileriniz nasıl ve diğer isyancı grupların Türkiye'nin talimatıyla Kürtlere yönelik saldırıları hakkında ne söyleyebilirsiniz?
K: Özgür Suriye Ordusu olarak biz Türkiye ile müttefik değiliz ve Kürtlerle savaşmıyoruz, bizim tek müttefikimiz Suriye halkıdır. Türklerle iyi ilişkilerimiz var ama onlardan emir almıyoruz, bağımsızız. Kürtleri Suriye toplumunun asli bir unsuru olarak görüyoruz, uzun zamandır onlarla birlikte yaşıyoruz. Ancak onlarla aramızda iki noktada anlaşmazlık var: Suriye'den ayrılma ve kendi devletlerini kurarak Suriye'yi parçalama planlarına katılmıyoruz ve dış desteğe bel bağlamalarına ve yabancı bir gündemi desteklemelerine katılmıyoruz. Kürtlerin İsrail ile ilişkileri olduğunu ve İsrail'in Kürtleri önemsediğini biliyoruz. Suriye özgürleştiğinde, vatandaş olarak haklarına saygı duyulacaktır ve biz masaya oturup onlarla bir anlaşma yapmaya hazırız. İsrail isterse müzakerelerde gözlemci olabilir.
ToI: İsyancılar Esed rejimini devirme hedeflerine ulaşırsa, Suriye ve İsrail arasındaki ilişkilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
K: İsrail ile tam barış için çalışacağız, komşu olarak yan yana yaşayacağız. Suriye iç savaşının patlak vermesinden bu yana, Kudüs'ü ve Golan Tepelerini kurtarmayı amaçladıklarını söyleyen Hizbullah'ın aksine, İsrail'e karşı hiçbir zaman eleştirel bir yorumda bulunmadık. Bizim tek odak noktamız Esed'den ve İranlı milislerden kurtulmak. Umarım uyum içinde bir arada yaşarız ve bu bölgeyi dönüştürerek savaş halinden, belki de yeniden yapılanma için İsrail ve Amerikan yardımlarıyla ekonomik bir ilerleme haline getiririz. İran ve Hizbullah'tan farklı bir yol izleyeceğiz. Esed'in düştüğü gün Suriye'nin parçalanmasını tersine çevireceğiz ve Suriye devletini demokratik bir devlete dönüştüreceğiz. Açık hedefimiz ülkemizi özgürleştirmek, yeniden inşa etmek ve tüm etnik ve dini grupların bir arada yaşamasını sağlamaktır. İran ve Hizbullah'ın İsrail sınırlarına tecavüz etmesine izin vererek İsrail'in güvenliğini tehdit eden Beşşar Esed'in iktidarda kalmasında İsrail'in çıkarı nedir? İsrail, kaosla boğuşan parçalanmış bir ülkenin yanında yaşayabileceğini mi düşünüyor? Eğer öyleyse, İsrail birkaç ay içinde kendisine roket fırlatılmasını beklemelidir.
ToI: Herhangi bir İsrailli yetkili ile temas halinde misiniz?
K: Yorum yok.
Sadece İsrail'e Hizbullah'a ve Suriye'deki İran altyapısına yönelik saldırıları için müteşekkir olduğumuzu ve Esed'in düşmesinden sonra İsrail'in Suriye bahçesine bir gül dikeceğini ve bölgenin yararı için Suriye halkını destekleyeceğini umduğumuzu söyleyeceğim. İsrail'in sınırlarında kalacak olanlar Suriye vatandaşlarıdır. Ne Beşşar Esed ne de İranlılar.
ToI: İsrail'in isyancılara maddi destek vermesi gerektiğine inanıyor musunuz?
K: Sahada yeterince savaşçımız var. İsrail'den ihtiyacımız olan şey Esed rejimine karşı [yani isyancıları destekleyen] net bir siyasi duruş. Suriye halkıyla güven inşa etmek için siyasi bir sinyale ihtiyacımız var. İsrail arkasına yaslanıp izlememeli ve bunun kendisini etkilemeyeceğini düşünmemelidir. İran şimdi Esed'i desteklemek üzere Irak'tan savaşçılar gönderiyor. Tüm imkânlarımızla her türlü rakibin karşısına çıkacağız ancak İsrailliler dikkat etmelidir ki bu güçler sadece bizim için gelmiyor, sizin için de geliyorlar. İsrail, İran tarafından desteklenen güçleri gördüğü her yerde vurmayı düşünmelidir. Biz onları yollarda engellemeye ve pusuya düşürmeye çalışıyoruz ama İsrail havadan da harekete geçmeli.
ToI: İsyancıların sahadaki hızlı ilerleyişi göz önüne alındığında, yakında Şam'a ulaşmayı hedefliyor musunuz?
K: Ne zaman olacağını söyleyemem ama Suriye'nin başkenti olmadan kutlama tamamlanmış sayılmaz.