Suriye Kürtlerinden 'Yeni Suriye' bildirisi

img
Suriye Kürtlerinden 'Yeni Suriye' bildirisi YDH

Suriye Kürtlerinin yayımladığı bildiri, 'Yeni Suriye'nin inşası için diyalog ve hoşgörü temelli bir süreç öneriyor. Toprak bütünlüğü, kapsayıcı bir siyasi yapı, kaynakların adil dağılımı ve yerinden edilenlerin dönüşü gibi kritik meseleler ön planda. Ayrıca, uluslararası aktörlerin yapıcı rol oynaması gerektiği belirtiliyor.




YDH - Suriye Kürtlerinin Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, pazartesi günü (16 Aralık) düzenlediği basın toplantısında "Yeni Suriye"nin inşası için başlattığı girişimi kamuoyuna duyurdu.

Rakka’daki merkezde gerçekleşen toplantıya çok sayıda basın mensubu katıldı. Yürütme Kurulu Eş Başkanları Hüseyin Osman ve Aven Suveyd tarafından okunan manifesto, toplantıda basın mensuplarına sunuldu ve soru-cevap bölümüyle detaylandırıldı.

Diyalog çağrısı yapıldı

"Yeni Bir Suriye İnşası İçin Suriye Diyaloğu Girişimi" adı verilen bu yeni süreç, Beşşar el-Esed hükümetinin düşmesinin sonra başlayan dönemde, Suriye’yi derinden etkileyen siyasi dışlanma ve ötekileştirme süreçlerini aşmayı hedefliyor.

Girişim, Suriye halkını "ortak bir yol haritası" üzerinde birleşmeye çağırıyor.

Özerk Yönetim, geçiş süreci boyunca tüm siyasi aktörlerin "Yeni Suriye"nin inşasına katkıda bulunması gerektiğini vurguluyor.

Bu çerçevede manifesto, tüm tarafları ulusal çıkarları önceliklendirmeye ve birbirlerine yönelik yaklaşımlarını gözden geçirmeye davet ediyor.

Özerk Yönetim, bu girişimin başarıya ulaşması durumunda, Şam yönetimiyle iş birliğinin Suriye halkının çıkarlarına hizmet edeceğini belirtiyor.

Manifesto ayrıca, bu girişimin Özerk Yönetim’in Suriye halklarından aldığı sorumluluk doğrultusunda oluşturulduğunu ifade ediyor. Arap ülkelerinin ve uluslararası aktörlerin, demokratik bir süreçle Suriye’nin yeniden inşasına katkıda bulunmasının önemine de dikkat çekiliyor.

'Yeni Suriye' için tayin edilen adımlar

Manifesto, "Yeni Suriye"nin inşası için şu adımları öneriyor:

1) Toprak bütünlüğünün korunması: Suriye topraklarının birliğini ve egemenliğini korumak, bu toprakları Türk devleti ve silahlı grupların saldırılarından muhafaza etmek.

2) Askeri operasyonların durdurulması: Kapsayıcı ve yapıcı bir ulusal diyalogun başlaması için Suriye topraklarındaki tüm askeri operasyonların durdurulması.

3) Hoşgörü politikası: Suriye’nin çok bileşenli ve zengin çeşitliliğe sahip bir ülke olması nedeniyle nefret söylemi ve ihanet suçlamalarından kaçınılması, hoşgörünün benimsenmesi.

4) Şam’da acil toplantı: Siyasi güçlerin katılımıyla, geçiş sürecine dair ortak bir vizyon geliştirmek için Şam’da acil bir toplantı düzenlenmesi.

5) Kadınların katılımı: Kadınların siyasi süreçlere etkin katılımının sağlanması.

6) Eşit kaynak dağılımı: Ekonomik zenginliklerin ve kaynakların tüm Suriyeliler arasında eşit bir şekilde dağıtılması.

7) Yerinden edilenlerin geri dönüşü: Zorla yerinden edilenlerin kendi bölgelerine dönmelerinin sağlanması, kültürel miraslarının korunması ve demografik değişim politikalarının sonlandırılması.

8) Terörle mücadele: IŞİD’in yeniden canlanmasını önlemek amacıyla Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Uluslararası Koalisyonun iş birliğiyle terörle mücadeleye devam edilmesi.

9) İşgalin sonlandırılması: İşgal halinin sona erdirilmesi ve Suriye halkının kendi geleceğini belirlemesi.

10) Uluslararası destek: Arap ülkelerinin, Birleşmiş Milletler’in (BM) ve diğer uluslararası aktörlerin, Suriye halkının haklarını garanti altına alacak yapıcı roller üstlenmesi.

Son dönemde Ahmed eş-Şaraa adını kullanan Heyet Tahrir eş-Şam lideri Ebu Muhammed el-Colani ise, dün düzenlediği basın toplantısında geçici hükümetin gözden geçirdiği önemli kararları açıklamıştı.

Colani, yalnızca belirli uzmanlıklar için kısa süreli zorunlu askerlik hizmeti dışında genel bir askerlik yükümlülüğü olmayacağını duyurmuştu.

Ayrıca, ülkedeki tüm silahlı grupların dağıtılacağını ve yeni Suriye devleti dışında kimsenin silah taşımayacağını dile getirmişti.

Bununla beraber Colani, öncelikli hedeflerinin yıkılan evlerin yeniden inşası ve yerinden edilen kişilerin kendi bölgelerine geri dönmesini sağlamak olduğunu öne sürmüştü.