HTŞ rejimi, 'geçiş dönemini' uzatıyor

img
HTŞ rejimi, 'geçiş dönemini' uzatıyor YDH

HTŞ rejimi, Suriye'deki geçiş döneminin dört yıla kadar uzayabileceğini ve bu süreçte yeni bir anayasa hazırlanıp nüfus sayımı yapılacağını açıkladı. Rejimin lideri Colani, Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerine güvenlik vaatlerinde bulunurken, İran ve Rusya ile ilişkilerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.




YDH - Suriye'yi şu anda yöneten Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün lideri Ebu Muhammed el-Colani, yeni bir anayasanın hazırlanması, nüfus sayımının yapılması ve ülkede seçimlere hazırlık sürecinin tamamlanması için geçiş döneminin yaklaşık dört yıl sürebileceğini açıkladı.

El-Ahbar gazetesinin değerlendirmesine göre bu açıklama, Colani'nin uzun bir geçiş dönemiyle kalıcı bir yönetim inşa etme niyetini ortaya koyuyor.

Bu süreçte, Libya'daki Başkanlık Konseyi benzeri bir yapının oluşturulması da gündemde.

Libya'da Muammer Kaddafi'nin devrilmesinin ardından ülke, Rusya destekli emekli General Halife Hafter liderliğindeki doğu ve Türkiye destekli Abdülhamid Dibeybe liderliğindeki batı olmak üzere ikiye bölünmüştü.

Colani, Suudi el-Arabiya ve el-Hadas kanallarına yaptığı açıklamalarda, başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerine yönelik mesajlar verdi ve "önümüzdeki elli yıl boyunca Körfez'in güvenliğini koruma" sözü verdi.

Ancak bu vaatlerine dair herhangi bir detay paylaşmadı.

Bu ifadeler, uyuşturucu (Captagon) ve Selefi cihatçılar gibi pek çok hassas dosyaya atıfta bulunuyor.

Suudi Arabistan'a doğrudan bir mesaj ileten Colani, "Suudi Arabistan'ın son derece açıklamaları olumlu. Suudi Arabistan, Suriye'nin istikrarını istiyor ve ülkede büyük yatırım fırsatları bulunuyor," şeklinde konuştu.

Ayrıca Colani, Riyad'da doğduğunu ve yedi yaşına kadar orada yaşadığını belirterek, bu şehri tekrar ziyaret etme arzusunu dile getirdi.

Colani, İran ile ilişkilere de değinerek, "İran'ın bölgesel politikalarını ve müdahalelerini yeniden gözden geçirmesini umuyorum," dedi ve "İran'ın bölgede olumlu bir rol oynamasını arzuluyorum," ifadelerini kullandı.

Rusya ile ilişkiler konusunda ise, "Rusya dünyanın en güçlü ikinci ülkesidir ve Suriye için stratejik öneme sahiptir," diyerek, Moskova'nın Suriye'den zarar görmeden çıkmasını istediğini vurguladı.

Son iki gün içinde Colani, yoğun bir siyasi faaliyet programı izledi. Bunlar arasında, Batı Libya'dan gelen ve Devlet Bakanı Velid el-Lafi başkanlığındaki bir heyeti kabul etmesi ile Bahreyn'den gelen bir heyetle görüşmesi yer aldı.

Ayrıca, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati'nin Şam'a yapacağı iddia edilen ziyaretle ilgili haberler dolaşırken, Mısırlı kaynaklar böyle bir planın şu an için gündemde olmadığını belirtti.

Colani, Suudi Arabistan'a yönelik bu yaklaşımının yanı sıra, çoğu komşu ülkeye siyasi açılım ve çatışmalara karşı tarafsızlık vaatleri sunarak, Suriye'nin geleceği için bir plan açıkladı.

Bu plan kapsamında, yeni bir anayasanın hazırlanmasının "yaklaşık üç yıl", seçimlerin düzenlenmesinin ise "dört yıl" sürebileceğini belirtti.

Bu süreç, "Ulusal Diyalog" toplantılarının ardından oluşturulması planlanan konseye devredilecek. Bu toplantılar, bazı mezhepleri temsil eden aşiret liderleri ve Suriyeli figürlerin katılımıyla başladı, ancak HTŞ rejimi lehine bir bildiri dışında somut bir sonuç çıkmadı.

Bu süreçte, kadınların rolüne dair tartışmalar da gündeme geldi. "Geçici hükümet" bünyesinde kadın hakları dosyasından sorumlu Aişe ed-Dibs'in, "Kadınların çocuk yetiştirmedeki doğal rolü" ve "fikirlerine uymayan herhangi bir grupla diyalog kurmayı reddetmesi" gibi sert açıklamaları, Suriye'deki yönetim şeklinin geleceğine dair endişeleri artırdı.

Bu açıklamalar, Suriye'deki yönetimin "katı ve erkek egemen" bir yapıya bürünebileceği izlenimini güçlendirdi.

Colani, geçiş döneminde doğrudan kendisine bağlı bir hükümet kurarak iktidarı tekeline almasını savunurken, "Tek renkli atamalar doğru zira bu dönem uyum gerektiriyor," dedi.

Mevcut atamaların, dönemin gereklilikleri olduğunu ve kimseyi dışlamadığını iddia eden Colani, Suriye içinde bir endişe olmadığını, Suriyelilerin uyum içinde yaşadığını da sözlerine ekledi.

Savunma Bakanlığı üzerindeki kontrolünü pekiştirmek amacıyla Colani, orduyu feshettiğini ve Merhef Ebu Kasra'yı bakan olarak atadığını duyurdu. Ardından "operasyon odası komutanı" olarak bir dizi subayın rütbesini yükseltti.

Bu karar, Colani'nin Suriye'deki çeşitli grupların liderleriyle yaptığı görüşmelerin ardından geldi.

Bu liderler, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na gelerek, önümüzdeki dönemde grupların feshedilip yeni kurulan Savunma Bakanlığı'na bağlanması planlarını görüşüyor.

Diğer yandan, "geçici hükümet" bünyesindeki Genel İstihbarat Başkanı Enes Hattab (Ebu Ahmed Hudud), Suriye'deki yeni güvenlik yapılanmasını takip ediyor.

Hattab, yaptığı açıklamalarda, istihbarat teşkilatının "vatandaşların güvenliğini sağlamak ve haklarını korumak için hiçbir çabadan kaçınmayacağını" belirtti.

Bununla beraber Hattab, "Ulaştığımız noktayı zayıflatmaya çalışan sabotajcılar ve suçlulara karşı duracağız," diye ekledi.

Fakat, yeni istihbarat teşkilatının yapısı ve çalışma mekanizmasına dair detaylar paylaşılmadı. Suriye, geçmişte birden fazla istihbarat teşkilatına (Genel İstihbarat, Devlet Güvenliği, Siyasi İstihbarat, Hava ve Askeri İstihbarat) sahipti.

Güvenlik alanında ise HTŞ'nin güvenlik aygıtı, "eski rejimin kalıntılarını yakalamak için tarama operasyonları" yürüttüklerini duyurdu.

Humus, Lazkiye ve Tartus kırsalında bazı köylerin abluka altına alındığı ve aralıklı çatışmaların yaşandığı bildirildi.

Bu süreçte, HTŞ militanları ilk kez Lazkiye kırsalındaki çatışmalarda helikopter kullanmaya başladı.

Fakat, çatışmaların seyri ve sonuçları hakkında bilgi kısıtlı, zira olaylarla ilgili sıkı bir bilgi karanlığı uygulanıyor.

Diğer yandan askeri hareketlilikleri görüntüleyenlere karşı sert yaptırımlar uygulanacağı tehdidi yapıldı.