Filistin Yönetimi’nin Cenin’de başlattığı askeri operasyon dördüncü haftasına girerken, gazeteci Şeza es-Sabbağ’ın ölümü ve gözaltına alınan gençlere yönelik işkenceler büyük tepki çekti. İsrail, ABD’nin baskılarına rağmen Filistin Yönetimi’ne silah sevkiyatını reddetti.
YDH - Filistin Yönetimi’nin Cenin kentinde başlattığı askeri operasyon dördüncü haftasına girdi.
Operasyon, özellikle gazeteci Şeza es-Sabbağ’ın ölümü ve güvenlik güçlerinin gözaltına aldığı gençlere yönelik işkencelerin ortaya çıkmasıyla büyük bir tepkiye neden oldu.
Şeza es-Sabbağ, Cenin Mülteci Kampı’nda cumartesi gecesi geç saatlerde vurularak öldürüldü.
Olayın ardından Cenin'de genel grev ilan edildi ve şehir Şeza es-Sabbağ’ın anısına yas tuttu.
Şeza, daha önce şehit düşen Mutassım es-Sabbağ’ın kız kardeşiydi. Bu olayla birlikte, operasyonda hayatını kaybedenlerin sayısı 11’e yükseldi.
Bu kişilerden 5’i güvenlik güçleri mensubu, 6’sı ise kamp sakinleri arasındaydı ve bunların içinde iki çocuk da bulunuyor.
Şeza es-Sabbağ’ın ailesi, kızlarının ölümünden doğrudan Filistin Yönetimi ve güvenlik güçlerini sorumlu tuttu.
El-Ahbar gazetesinin haberine göre aile, yaptığı açıklamada, “Bu ciddi tırmanış, bu güçlerin halkın onurunu korumak ve işgale karşı durmak yerine, kendi halkına karşı terör uygulayan baskıcı araçlara dönüştüğünü gösteriyor,” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, “Kızımız, Filistin Yönetimi’ne bağlı güvenlik güçlerinin bir keskin nişancısı tarafından şehit edildi. Bu, Cenin'de işlenen tam teşekküllü bir cinayettir,” dedi.
Aile, Şeza’nın annesi ve küçük çocuklarla birlikte, tamamen aydınlatılmış ve herhangi bir çatışma veya tehdidin olmadığı bir bölgede bulunduğunu belirterek, “Buna rağmen, keskin nişancılar doğrudan ona ateş açtı ve masum kanı döktü. Bu, tüm ulusal ve insani değerlerin unutulduğunu gösteriyor,” diye konuştu.
Aile, bu olayı, “Filistin güvenlik güçlerinin ciddi bir şekilde yoldan çıktığının açık bir kanıtı” olarak nitelendirdi ve yerel ve uluslararası insan hakları örgütlerini, olayı araştırmaya ve sorumluları adalete teslim etmeye çağırdı.
Filistinli Gazeteciler Sendikası da Şeza es-Sabbağ’ı anarak, bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep etti.
Sendika, “Cenin'deki olaylar sırasında başından vurularak hayatını kaybeden Şeza es-Sabbağ’ın (El-Kuds Açık Üniversitesi Gazetecilik öğrencisi) adalete kavuşmasını istiyoruz,” açıklamasını yaptı.
Öte yandan, güvenlik güçleri, Şeza es-Sabbağ’ın ölümünden dakikalar sonra sorumluluğu reddetti ve olayı “kanun kaçaklarına” yükledi.
ilistin Güvenlik Güçleri sözcüsü Enver Receb, yaptığı açıklamada, “Ön soruşturmalara ve görgü tanıklarının ifadelerine göre, güvenlik güçleri olay yerinde değildi. Biz, Filistin Güvenlik Güçleri olarak, hukukun üstünlüğünü sağlamaya ve bu korkunç suça karışanları adalete teslim etmeye kararlıyız,” dedi.
Receb, tüm vatandaşları, olayla ilgili bilgileri paylaşmaya ve güvenlik güçleriyle iş birliği yapmaya çağırdı.
Ancak, sosyal medyada birçok kişi, Enver Receb'in açıklamasına şüpheyle yaklaştı. Bu şüpheler, açıklamanın Şeza es-Sabbağ’ın ölümünden sadece birkaç dakika sonra yapılması ve olayın, operasyonun başında öldürülen çocuk Rıhhi eş-Şelbi’nin ölümüyle neredeyse aynı olmasından kaynaklanıyor.
Şelbi’nin ölümü de başlangıçta “kanun kaçaklarına” yüklenmiş, fakat daha sonra güvenlik güçlerinin bir aracından ateş açıldığını gösteren bir video yayılmıştı.
Sahada ise, Cenin Mülteci Kampındaki çatışmalar yeniden alevlendi. Filistin Yönetimi’ne bağlı güvenlik güçleri, zırhlı araçlarla kampı çeşitli noktalardan kuşatmaya çalıştı.
Bu sırada, İsrail medyası, İsrail’in Filistin Yönetimi’ne Cenin'deki operasyonunu sürdürmesi için gereken mühimmatı sağlamayı reddettiğini duyurdu.
İsrail Ordu Radyosu, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun, bu kararı Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin tavsiyesine uyarak aldığını bildirdi.
Radyo, “Son günlerde ABD, İsrail’e, Filistin Yönetimi’ne mühimmat sevkiyatı yapılması yönünde büyük baskı uyguladı. Ancak, İsrail güvenlik kurumları, Cenin'deki operasyonun başarısının İsrail’in güvenliği için faydalı olacağını düşünse de Ramallah’ın ek silahlara sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğine karar verdi,” ifadelerini kullandı.
Netanyahu, ABD’nin baskılarına rağmen, bu talebi reddettiğini açıkladı.
