Lübnan Kuvvetleri lideri Semir Caca, cumhurbaşkanlığına aday olmak için hem yerel hem de bölgesel düzeyde yoğun bir çaba içerisinde. Ulusal Hareket ile görüşmeler yaparak kendi adaylığını desteklemelerini isteyen Caca, aynı zamanda Suudi Arabistan gibi bölgesel aktörlerle de temas halinde.
YDH - İsrail'in son Lübnan saldırısının sonuçları ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esed'in düşüşü, Lübnan Kuvvetleri lideri Semir Caca'nın Baabda Sarayı'na ulaşma umutlarını artırmış görünüyor.
"İhvan yönetsin" sloganıyla bilinen Caca, cumhurbaşkanlığına ulaşmak için zamanla yarışıyor ve kendisini uluslararası ve bölgesel aktörlere "dönemin adamı" olarak sunmaya çalışıyor.
Bu süreçte, şu ana kadar en güçlü aday olarak görülen Ordu Komutanı General Josef Avn'ın önünü kesmek için çeşitli yollar deniyor.
Caca, Suudi Arabistan'la temas kurmak üzere milletvekili Pierre Bu Assi'yi gönderirken, yerel düzeyde de kendi adaylığını Hristiyanlar arasında bir gerçeklik haline getirmeye çalışıyor.
Bu kapsamda el-Ahbar gazetesinin edindiği bilgilere göre Caca, Ulusal Hareket'e birden fazla mesaj göndererek, kendi adaylığını desteklemelerini önerdi.
Hatta, adaylığın Ulusal Hareket tarafından başlatılmasını talep etti. Caca'nın bu teklifinin arkasındaki mantık, Avn'cıların Ulusal Hareket'in belirli bir adayı olmaması ve kendi adaylığının, "seçilen cumhurbaşkanının Hristiyan temsil yetkisine sahip olması" şeklindeki sloganıyla uyumlu olması.
Ayrıca, bu hamle, Ordu Komutanı'nın önünü keserek Hristiyanların tek bir aday etrafında birleştiği izlenimini yaratmayı hedefliyor.
Ulusal Hareket, "Hristiyanların temsili konusundaki tutumlarına uygun olarak" bu konuyu düşünmeye hazır olduğunu belirtti. Ancak, hareket, "birleştirici bir lider" istediğini ve sadece aday olmak için adaylık başvurusunda bulunacak birini değil, cumhurbaşkanlığına ulaşabilecek bir adayı desteklemeyi tercih edeceğini ifade etti.
Eğer Caca bu kriterleri karşılıyorsa, onun adaylığını desteklemekte bir sorun olmayacağı kaydedildi.
Caca'nın mesajları sadece Ulusal Hareket ile sınırlı değil. Bilgi sahibi kaynaklar, Caca'nın Meclis Başkanı Nebih Berri'ye de mesaj göndererek, önümüzdeki dönemle ilgili diyalog kurma talebinde bulunduğunu belirtti.
Caca, "Emel ve Hizbullah ile anlaşmaya açık olduğunu ve kimseyle çatışmaya girmek istemediğini" söyledi.
Gazeteye konuşan kaynaklar, Caca'nın kendisini "Lübnan ve bölgedeki gelişmeler sonrasında Şiileri en iyi şekilde temsil edebilecek kişi" olarak gördüğünü aktardı.
Caca, Ordu Komutanı'nın adaylığına tamamen karşı olmadığını, ancak bu konuda önceden bir anlaşma olmadığını da vurguladı.
Kaynaklara göre Caca Ordu Komutanı'nın adaylığının sadece Emel, Hizbullah ve Ulusal Hareket'in değil, aynı zamanda eski milletvekili Velid Canbolat'ın da desteğine bağlı olduğunu düşünüyor.
Caca, Canbolat ile verimli bir diyalog kurmaya çalıştığını, ancak henüz bir anlaşmaya varılamadığını belirtti.
Suudi Arabistan rahatsız
Öte yandan Caca'nın cumhurbaşkanlığına adaylık sürecinde yarattığı belirsizlik, özellikle Suudi Arabistan'ı rahatsız etmiş görünüyor.
Suudi Arabistan, Ordu Komutanı Josef Avn veya eski Bakan Cihad Azur gibi adayları tercih ediyor.
Caca'nın Sünni kesimden yeterli desteği alamaması, Suudi Arabistan'ın onun adaylığını desteklemesini zorlaştırıyor. Son yıllarda, eski Başbakan Saad Hariri'nin siyaset sahnesinden çekilmesiyle birlikte, Caca'nın Sünni kesimde bir atılım yapamadığı görüldü.
Sünni milletvekillerinin büyük çoğunluğu, Ordu Komutanı'nı desteklemeye devam ediyor.
Canbolat ise, Caca'nın planlarını fark ederek, Ordu Komutanı'nın adaylığını destekleme kararı aldı.
Canbolat, uluslararası aktörlerin de desteklediği bir aday etrafında uzlaşma sağlanmasının, Caca'nın cumhurbaşkanlığı yarışından çekilmesinin tek yolu olduğunu düşünüyor.
Bayram ateşkesi, 9 Aralık'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili siyasi temasları durduramadı.
Fransa Savunma Bakanı Sébastien Lecornu ve Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın Lübnan'a yaptığı ziyaretlerin ardından, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ın da önümüzdeki cumartesi Beyrut'a gitmesi bekleniyor.
ABD'nin özel temsilcisi Amos Hochstein'in de yeni yılın başında Lübnan'a yapacağı ziyaret, bölgesel dinamikleri daha da hareketlendirecek gibi görünüyor.
