Siyonist rejim güçleri, Suriye'nin güneyindeki su kaynaklarına yönelik operasyonlarını genişleterek, Kuneytra ve Deraa bölgelerindeki barajları kontrol altına alıyor.
YDH - İşgalci İsrail güçleri, Suriye'nin güney bölgelerine sızmaya devam ederek ülkenin su güvenliğini hedef alıyor.
Rejim ordusu, dün Kuneytra kırsalındaki Um el-Usam köyü yakınlarında bulunan ve güneyin en büyük barajlarından biri olan Mantara Barajı'nı ele geçirdi.
Aynı zamanda, işgal güçleri, Şam'ın yaklaşık 30 km güneybatısındaki Tel Şehm bölgesinde bulunan ve dün öğle saatlerinde hedef alınan askeri depolar da dahil olmak üzere, halen boş olan askeri mevzilere yönelik hava saldırılarını sürdürdü.
İsrail, çarşamba gecesi ile perşembe arasında da Deraa'nın kuzey kırsalındaki Enhel kenti yakınlarında bulunan 15. Tugay karargahındaki depoları vurdu.
El-Ahbar gazetesine konuşan kaynaklar, İsrail'in faaliyetlerinin eşzamanlı olarak üç ana eksende yoğunlaştığını belirtiyor:
-1974'ten beri yürürlükte olan "çatışmasızlık anlaşmasını" iptal ederek Suriye ile bir tampon bölge oluşturmak. İsrail'in Suriye içindeki sabit noktalarının sayısı Kuneytra ve Deraa'ya yayılmış 14 noktaya ulaştı.
-Suriye ordusunun altyapısını ve tüm teçhizatını imha etmek.
-Hermon Dağı, Kuneytra kırsalı ve Deraa'daki barajlar ve su kaynaklarını kontrol altına almak. Bunlar arasında, Yermük Havzası'nın en büyük barajı olan ve daha önce Ürdün tarafından herhangi bir müdahale olmaksızın ele geçirilen Birlik Barajı da bulunuyor. İşgal güçleri ayrıca Rakkad Barajı ve Batı Bekkar Barajı'nı da kontrol altına aldı. Aynı zamanda, devriyeleri Şam'ın güneybatısında bulunan ve çoğunlukla Dürzi nüfusun yaşadığı Arne ve Reyme köylerine girerek su kaynaklarını denetliyor. Bu durum, Suriye'nin su güvenliğini doğrudan tehdit ediyor.
Dün, Kuneytra vilayetinin merkezindeki Baas şehrinden gelen yerel kaynaklar, işgal güçlerinin bir devriyesinin, şehrin yakınlarında Heyet Tahrir eş-Şam'a (HTŞ) bağlı bir devriyenin unsurlarını araçlardan inmeye ve yüzüstü yatmaya zorladığını bildirdi.
Bilgilere göre, Arapça konuşan İsrail devriyesi unsurları, HTŞ militanlarına, özellikle 2011'den önce Filistinli gruplara katılan ve 2017'de el-Nusra Cephesi'ne katılmak için ayrılanlar olmak üzere, Genel Güvenlik bünyesinde herhangi bir Filistinli unsurun yer almasına izin vermeyeceklerini bildirdi.
Bu gelişmeler, İsrail'in gözaltına alınan şahısları, tutukluluk süreleri boyunca yaşadıkları hakkında medyaya konuşmamaları yönünde tehdit etmesiyle aynı zamana denk geliyor.
El-Ahbar muhabirinin Maarya, Celme ve Koya köylerindeki bazı sakinlerden edindiği bilgilere göre işgal güçleri, Yermük Havzası'ndaki Safar bölgesinden (eski tampon bölgeye bitişik) iki sivil çiftçiyi tutuklayarak, üç köyün yakınında bulunan Cezire Kışlasına götürdü.
Burada İsrail güçleri, tutukluları tamamen soyunarak kışlaya girmeye zorladı ve onlarla sorgulama yaptı.
Tutuklular, çiftçilere iletilmek üzere bir mesaj taşımaya zorlandı: "İsrail güçleri, çiftçilerin arazilerinde çalışmalarına yalnızca kimliklerini kontrol noktasına teslim edenlere izin verecek ve süre dolduğunda kimliklerini geri alacaklar."
İsrail subaylarına göre, bu sürenin aşılması, hatta birkaç dakika bile olsa, cezalandırma nedeni olacak.
İsrail saldırılarının devam etmesine paralel olarak, Suriye'nin güneyinde güvenlik boşluğu yaşanıyor ve bu durum pek çok Suriyelinin ölümüne neden oldu.
Bilgilere göre, Beşşar el-Esed hükümetinin düşmesinden bu yana 69 kişi öldü, bunların 33'ü sivil. Bu ölümlerden 10'u İsrail topçu ve hava saldırıları sonucu gerçekleşirken, diğer kurbanlar ya eski hükümetin düşüşünü kutlarken açılan ateş sonucu ya da yerel unsurlar arasındaki çatışmalarda hayatını kaybetti.
Aynı dönemde, 79 kişi yaralandı ve bunların 33'ü çocuktu. Çarşamba gecesi ile perşembe arasında, Deraa şehrinin güneyinde Ürdün sınır muhafızlarıyla yaşanan çatışmalar sırasında 3 kişi öldü ve diğerleri yaralandı.
