Dr. Hüsam ebu Safiye'nin serbest bırakılması için acil uluslararası müdahale gerektiği ve işkence nedeniyle hayatının tehlikede olduğu bildiriliyor.
YDH- Avro-Akdeniz İnsan Hakları Monitörü (Euro-Med HRM)’nin dün (Cuma) bildirdiğine göre, Dr. Ebu Safiye'nin sağlığı, özellikle İsrail'in güneyindeki Sde Teyman toplama kampında rehin alındığı sırada maruz kaldığı işkence nedeniyle kötüleşti.
Euro-Med HRM, Ekim 2023'ten bu yana Gazze'den tutuklanan diğer doktor ve sağlık personelinin maruz kaldığı kasıtlı öldürme ve işkence altında ölüm vakalarının ardından, Dr. Ebu Safiye'nin hayatının ciddi risk altında olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Uyarıda şu ifadeler yer alıyor:
‘’27 Aralık 2024 Cuma günü hastaneden ayrıldıktan hemen sonra İsrail askerlerinin Dr. Ebu Safiye'ye fiziksel saldırıda bulunduğunu doğrulayan tanıklıkları belgelemiştir. Ardından, İsrail ordusunun emirlerine uygun olarak hastaneyi tahliye etmeye çalışırken doğrudan ses bombalarıyla hedef alındı. Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nin müdürü Dr. Hüssam ebu Safiye'nin Aralık ayı sonlarında gözaltına alınmasından bu yana işkence ve kötü muameleye maruz kaldığına dair endişe verici belirtilerin ortaya çıkması nedeniyle, İsrail rejimi Dr. Ebu Safiye'nin hayatından tamamen sorumlu.’’
Euro-Med HRM, tarafından toplanan tanıklıklara göre, İsrail ordusu daha sonra Dr. Ebu Safiye'yi Cibaliya Mülteci Kampı'nın el-Fakura bölgesindeki bir saha sorgulama alanına transfer etti.
Burada kıyafetlerini çıkarmaya zorlandı ve sokak elektrik tesisatında yaygın olarak kullanılan kalın bir telle kırbaçlanmak da dahil olmak üzere şiddetli dayağa maruz kaldı.
Askerler, sağlık personeli arkadaşları da dahil olmak üzere diğer tutukluların önünde onu kasıtlı olarak aşağıladı.
Daha sonra İsrail ordusunun kontrolü altındaki Sde Teyman toplama kampına nakledilmeden önce açıklanmayan bir yere götürüldü.
Euro-Med HRM’nin Sde Teyman toplama kampında yakın zamanda serbest bırakılan tutuklulardan aldığı bilgiler de Dr. Ebu Safiye'nin ağır işkenceye maruz kaldığını ve sağlığının önemli ölçüde bozulduğunu doğruluyor.
Euro-Med HRM, Dr. Abu Safiya'nın, 19 Nisan 2024 tarihinde Ofer Gözaltı Merkezi'nde işkence altında öldürülen Gazze'deki el-Şifa Hastanesi ortopedi bölümü başkanı Dr. Adnan el-Burş'un akıbetine benzer şekilde, gözaltında tutulduğu sırada infaz edilebileceğinden derin endişe duyuyor.
Filistinli doktor, İsrail toplama kampında işkenceyle öldürüldü
Sky News, İsraillilerin, ünlü Filistinli cerrah Adnan el-Burş'u geçtiğimiz Mayıs ayında işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Ofer Toplama Kampı'nda işkence ederek öldürmesiyle ilgili yeni ayrıntıları ortaya çıkardı.
Ofer'deki Filistinli bir rehine İngiliz haber kanalına, İsraillilerin, Dr. Burş'a ağır işkence yaptığını ve ardından onu hapishane avlusunda belden aşağısı çıplak bir şekilde tek başına ölüme terk ettiğini söyledi.
Doktoru daha önce Gazze'de tanıyan bir Filistinli rehine, ''İsrailli bir insan hakları örgütü'' olan HaMoked'in avukatlarına verdiği ifadede yeni ayrıntıları anlattı.
Rehine ifadesinde şunları belirtti:
“Nisan 2024'ün ortalarında Dr. Adnan el-Burş, Ofer Toplama Kampı'ndaki 23. Bölüme geldi. Kamp gardiyanları Dr. Adnan el-Burş'u içler acısı bir halde bölüme getirdiler. Vücudunun her yerinde yaralar olduğu için açıkça saldırıya uğramıştı. Vücudunun alt kısmı çıplaktı,
“Gardiyanlar onu avlunun ortasına attılar ve orada bıraktılar. Dr. Adnan el-Burş ayağa kalkamıyordu.
Rehinelerden biri ona yardım etti ve odalardan birine kadar eşlik etti. Birkaç dakika sonra, diğer rehinelerin girdikleri odadan Dr. Adnan el-Burş'un öldüğünü ilan eden çığlıkları duyuldu.”
Dr. Burş, Gazze'deki en nitelikli ve tanınmış cerrahlardan biri olarak kabul ediliyordu.
Sde Teiman'ın eski rehinelerinden Dr. Halid Hamuda, Sky News'e yaptığı açıklamada kampın kendisinin tutulduğu bölümündeki 100 rehinenin en az dörtte birinin sağlık çalışanı olduğunu söyledi.
Dr. Burş, Sde Teiman'da da ciddi şekilde dövülmüş.
Dr. Hamuda, “Kaburgalarının kırılmış olabileceğini düşünüyordu. Tek başına tuvalete bile gidemiyordu.” diye açıklıyor.
Doktor daha sonra İsrail toplama kampı sistemindeki Ofer Cezaevine nakledildi ancak hiçbir zaman herhangi bir suç ya da terörizmle suçlanmadı.
