İsrail'de savaş ve enflasyon kıskacı

img
İsrail'de savaş ve enflasyon kıskacı YDH

İsrail Merkez Bankası, devam eden savaşların ekonomik etkileri nedeniyle faiz oranını %4,5'te sabit tutarken, kuzeydeki tahliye edilenlerin de geri dönme konusunda kararsız oldukları ve tazminat seviyelerinden memnun olmadıkları bildirildi.




YDH- İsrail Merkez Bankası, direniş hareketleriyle devam eden çok cepheli savaşın şiddetlendirdiği “enflasyonist baskıları” gerekçe göstererek baz faiz oranını %4,5'te tutmaya karar verdi.

Analistler tarafından geniş ölçüde beklenen bu kararın, “İsrail ekonomisini yavaşlatan ve enflasyonu yükselten savaşın yarattığı ekonomik zorluklarla ilgili artan endişeleri yansıttığı” belirtildi.

İsrail'in, “çok cepheli” olarak tanımladığı savaşların aynı zamanda işgal altındaki topraklarda sosyal ve bölgesel bozulmaları da yoğunlaştırdığı bildirildi.

Yakın zamanda yapılan bir anket, Şlomi ve Metula gibi yerleşim yerleri de dahil olmak üzere kuzey bölgelerinden tahliye edilenlerin %44'ünün yerleşim yerlerine dönme konusunda hâlâ kararsız olduğunu ortaya koydu.

Tahliye edilenlerin %5'inin geri dönmeyi “kesin olarak” reddettiğini söyleyen ankete göre, “tazminattan duyulan memnuniyetsizlik ve güvensizlik duyguları yaygın olmaya devam etmekte.”

Gözlemciler, İsrail Merkez Bankası'nın faizleri sabit tutma kararının, “politika yapıcıların enflasyon ve ekonomik yavaşlamayla mücadelede karşılaştıkları zorlukları” ortaya koyduğunu savunuyor.

Enflasyonun daha da yükselmesi beklenen İsrail’de, savaşın ekonomik faaliyetleri şimdiden yavaşlattığı bildirildi.

Bloomberg'e göre, ankete katılan 14 analistten 13'ü merkez bankasının faizleri sabit bırakmasını beklerken, biri 25 baz puanlık mütevazı bir faiz indirimi öngörüyor.

Devam eden savaşların, özellikle savaştan doğrudan etkilenen bölgelerdeki ekonomik istikrarsızlığın giderilmesi için rejim üzerinde ilave bir baskı oluşturduğu kaydedildi.

Tahliye edilen kuzeyliler, “kayıplarının boyutunu karşılamadığını söyledikleri tazminat seviyelerinden duydukları memnuniyetsizliği” dile getirdiler.

Birçoğu da “toplumsal uyumun bozulduğunu,” Metula gibi bazı yerleşim yerlerinde “belirgin bir sosyal parçalanma yaşandığını” bildirmekte.

Acil eylem çağrısı

Knesset üyesi Meir Cohen durumu liderlik için bir “uyanma çağrısı” olarak nitelendirdi ve “güvenlik endişeleri, yetersiz tazminat ve toplum bağlarının parçalanması sorunlarına” yönelik hızlı bir şekilde harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

Cohen, “Kuzeyin ihmal edilmesine izin veremeyiz. Yaklaşan konferans, sadece boş açıklamalar değil, gerçek çözümler üretmek için bir fırsattır” dedi.

Bu arada İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, tahliye edilenlerin yerleşim yerlerine dönmeleri için son tarih olarak 1 Mart'ı belirledi.

Heading North adlı bir gençlik girişimi kısa süre önce, tahliye edilen gençlerin %93'ünün güvenlik ve ekonomik kaygıları gerekçe göstererek geri dönme niyetinde olmadığını bildirdi.