Filistin Yönetimi'nin Cenin'deki baskılarının başarısızlığa mahkum olduğu ve bu durumun yönetimin çöküşüne yol açabileceği belirtiliyor. Analistler, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in taleplerine boyun eğdiğini ve bunun Filistinliler arasında bölünmelere neden olduğunu söylüyorlar.
YDH- Katar'ın finanse ettiği Middle East Eye'ın (MEE) bildirdiğine göre, analistler ve içeriden bir yetkili, Filistin Yönetimi'nin Cenin'deki baskılarıyla “kaybedilmiş bir savaşa girdiğini ve bunun da nihayetinde Filistin Yönetimi'ni çöküşe götüreceğini” belirtti.
Middle East Eye'a konuşan üst düzey bir el-Fetih yetkilisi, Batı Şeria'nın kuzeyindeki kentte işgal karşıtı silahlı gruplara karşı sürdürülen ve şimdiye kadar en az 16 Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olan operasyonun, sonuç ne olursa olsun “başarısızlığa mahkum” olduğunu söyledi.
İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, Filistin Yönetimi'nin “İsrail'in güvenlik ihtiyaçlarına hizmet etmek ile Filistin halkı nezdinde meşruiyetini korumak arasındaki dengeyi” bozması yönünde baskı gördüğünü ileri sürdü.
Söz konusu yetkili, Cenin'e saldırarak, Filistin davasına ilişkin “olumsuz tarafsızlıklarını terk ettiklerini” ve “iktidarı sürdürme karşılığında İsraillilerin yanında yer almayı seçtiklerini” söyledi.
“Filistin Yönetimi Cenin'de başarılı olursa Filistinliler arasındaki varoluş gerekçesini kaybedecek, başarısız olursa da İsrail karşısındaki varoluş gerekçesini kaybedecek” diye ekledi.
“Dolayısıyla, her iki cephede de savaşı kaybetmiştir.” dedi.
Filistin Yönetimi 5 Aralık'ta Cenin'de şehri kuşatmayı, silahsız sivillere ateş açmayı ve yerel direnişçilerle çatışmayı içeren geniş çaplı bir güvenlik kampanyası başlattı.
Filistin Yönetimi güçleri operasyonun başlamasından bu yana aralarında geçen hafta bir baba ve oğlunun da bulunduğu en az sekiz Filistinliyi öldürdü.
Filistin Yönetimi güvenlik güçlerinden en az altı kişi de girdikleri çatışmalarda öldürüldü.
Filistin Yönetimi operasyonların “kanun kaçaklarına” karşı yürütüldüğünü ve “kanun ve düzeni” yeniden tesis etmeyi amaçladığını iddia etti.
Tehlikeli emsal
Aralıklı çatışmalar yaşandığı bildirilse de işgal karşıtı direnişçiler, Filistin Yönetimi ile doğrudan çatışmaya girmekten kaçındıklarını defalarca vurguladılar.
Ancak pazartesi günü aralarında el-Fetih ve Hamas savaşçılarının da bulunduğu bazı gruplar “sabırlarının tükenmekte olduğunu” bildiren bir açıklama yaptılar.
Nablus'ta yaşayan bir siyasi aktivist MEE'ye yaptığı açıklamada, “Filistin Yönetimi'nin Filistinlilerin birbirini öldürmesini kabul edilebilir hale getirerek insanları yeni bir alana ittiğini” söyledi.
Filistin Yönetimi'nin misillemesinden korktuğu için adının açıklanmasını istemeyen aktivist, bunu Filistin Yönetimi'nin oluşturduğu “tehlikeli bir emsal” olarak nitelendirdi.
“Geçmişte siyasi bölünmüşlüğümüz vardı ama bir Filistinlinin başka bir Filistinliyi öldürmesi kesinlikle kabul edilemezdi,” diye açıklayan aktivist, “Ancak şimdi Filistinlilerin kanının dökülmesi meşrulaştırıldı ve bunun gelecekte korkunç sonuçları olacak.” dedi.
Ayrıca, “Filistin Yönetimi, Filistinli kardeşlerini öldürerek kamuoyuna işgalle işbirliği yaptığını da göstermiş oluyor” diye ekledi.
Cenin’e yönelik saldırıları eleştirenlere yönelik acımasız baskılara duyulan öfke ile birleştiğinde, Filistinlilerin eninde sonunda bir kırılma noktasına ulaşacağı uyarısında bulunan Filistinli aktivist, “Batı Şeria'daki insanların patlamanın eşiğinde olduğuna inanıyorum.” dedi.
Sonun başlangıcı
Yerleşim karşıtı bir aktivist olan Cemal Cuma'ya göre, Filistin Yönetimi'nin operasyonlarının en önemli amacı, “İsrail ve ABD'ye savaştan sonra Gazze'nin kontrolünü ele geçirebileceğini kanıtlamak.”
Axios'un geçtiğimiz ay yayınladığı bir habere göre, Filistin Yönetimi'nin geleceği açısından kritik önem taşıyan bu taarruzla Başkan Mahmud Abbas, ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'a Filistin işlerini yönetebileceğine dair bir mesaj vermek istiyor.
Şu ana kadar İsrailli yetkililer Filistin Yönetimi'nin baskısını “memnuniyetle” karşıladı ve İsrail kanalı Kan, İsrail ordusunun saldırıyı “teşvik ettiğini” bildirdi.
İsrailli üst düzey bir askeri yetkiliden alıntı yapan Kan, “İsrail ordusunun, mülteci kampındaki faaliyetleri kolaylaştırmak için üst düzey Filistinli yetkililerle istişarelerde bulunduğunu” söyledi.
MEE'ye verdiği demeçte, “Tüm bunlar ABD ve İsrail'in baskısı altında yapılıyor,” diyen Cuma şöyle devam etti: “Filistin Yönetimi köşeye sıkıştırıldı. Ona, 'Savaştan sonra Gazze'de herhangi bir rol oynamak istiyorsanız, önce Batı Şeria'da ne yapabileceğinizi görmek istiyoruz' denildi.”
Ancak el-Fetih’li kaynağa göre, bu bir hata çünkü “işgalin her zaman direniş üreteceği gibi basit bir nedenden ötürü” operasyonun başarısız olması muhtemel.
“İsrailliler son iki yılda Cenin'de yaklaşık 350 kişiyi öldürdü ve her gün yeni savaşçılar ortaya çıkıyor” diyen söz konusu kaynak kişi, “Bu, Filistin Yönetimi için sonun başlangıcıdır” diyerek sözlerini tamamladı.
