El-Meyadin'e verdiği özel röportajda, bölgesel birçok konuyu ele alan Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyesi, ABD ve İngiliz saldırılarının Yemen'in Gazze'ye desteğini etkilemeyeceğini vurguladı.
YDH- Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyesi Muhammed Ali el-Husi, el-Meyadin'e verdiği özel mülakatta Yemen'in Gazze'ye verdiği sarsılmaz desteğin hem dini hem de ahlaki bir yükümlülük olduğunu belirtti.
Yemen'in Aksa Tufanı Savaşı'ndaki rolü
Yemen'in, İsrail işgaline ve Gazze Şeridi'ndeki soykırımına karşı operasyonların kararlı bir cephesi olmaya devam ettiğini belirten el-Husi, Gazze'ye yönelik destek operasyonlarının yoğunlaştırılmasının, Yemen halkının ve Gazze'deki Filistin direniş gruplarının talepleri doğrultusunda gerçekleştiğini kaydetti.
El-Husi, bu operasyonların Gazze'ye yönelik saldırı sona erene kadar devam edeceğini ve bunun, Yemen'in İsrail saldırganlığına karşı koymak için geliştirdiği gelişmiş askeri yetenekleri sayesinde mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
Yemenli lider, Filistin'e desteğini engellemek için Yemen'e yönelik uluslararası saldırıların yoğunlaşmasına rağmen, “Amerikan ve İngiliz saldırıları Gazze halkına yönelik destek operasyonlarımızı etkilemeyecek, ivme ve gelişme devam edecek” dedi.
El-Husi bu bağlamda, Yemen'deki operasyonların durdurulması yönündeki talepleri reddederek şöyle dedi: “Bize, destek operasyonlarımızı durdurmamızı tavsiye edenlere şunu söylüyoruz: Gidin Amerika ve İngiltere'ye varlığı [İsrail rejimi] desteklemeyi bırakmalarını tavsiye edin, savaş sona erecektir.”
Ayrıca, İsrail ile bağlantılı gemilere yönelik deniz operasyonlarındaki azalmasının nedeni olarak, gemilerin Yemen'in Kızıldeniz ve Arap Denizi'ndeki belirlenmiş operasyon alanından geçmesinin engellenmesinden kaynaklandığını söyledi.
El-Husi, İsrail saldırganlığı ve Gazze kuşatması sona ermedikçe Yemen'in Kızıldeniz'deki operasyonlarının durdurulması yönündeki talepleri kesin bir dille reddetti.
Yemen'in özerkliği ve casusluk planlarını nasıl engellediği üzerine
Yemen'in bağımsız duruşuna vurgu yapan el-Husi, bazı oluşumların özellikle ABD liderliğindeki karar alma mekanizmalarına bağımlı olmaları nedeniyle Yemen'in özerkliğini kabul etmediklerini belirtti. Öte yandan dayanışma içinde olan Yemen halkının, casusları ve işbirlikçileri ihbar ederek düşmanca planları bozabildiğine vurgu yaptı.
El-Husi, ülkenin güvenlik birimlerinin, bazıları İsrail işgaliyle doğrudan bağlantılı olan çok sayıda casusluk hücresini tutukladığını belirtti. Ayrıntılar kamuoyuna açıklanmamış olsa da kapsamlı soruşturmaların sürdüğünü belirten Yemenli yetkili, uluslararası casusluk şebekelerinin Yemen'in egemenliğini hedef alan daha geniş planların bir parçası olduğunu sözlerine ekledi.
Düşmanlara ve tehditlerine meydan okumak
ABD başkanı seçilen Donald Trump'ın tehditlerine de değinen Muhammed Ali el-Husi, Yemen'de kendisinden korkulmadığını belirterek, “Trump retorikte çok başarılı ve biz onu test ettik. Hiçbir şey yapamayacağını biliyoruz” dedi.
Yemen’in her savaştan daha da güçlenerek çıktığını söyleyen el-Husi, kabiliyet, gelişme ve deneyim kazanmaya devam ettiklerini söyledi.
Yemen'in hipersonik füze geliştirme konusundaki uzmanlığının Gazze'ye destek operasyonlarını güçlendirdiğini belirtti.
“Yemen, İsrail, ABD ve İngiltere'ye karşı Gazze'ye doğrudan destek vermeyi taahhüt etmemiş olsaydı bile Yemen'de gerginlik azalmazdı” diyen el-Husi, önemli askeri sürprizlerden söz etti ve karadakilerin denizdekileri geçtiğini vurguladı.
ABD, Suudi Arabistan, BAE ve İngiltere tarafından uygulanan uzun süreli kuşatmaya rağmen, bu tür önlemlerin sadece Yemen'in kararlılığını güçlendireceğini söyleyen el-Husi, hava saldırılarıyla hedeflerine ulaşamadıkları için Yemen halkını kuşatma yoluna başvurmak zorunda kaldıklarını sözlerine ekledi.
Yemen ve Suudi Arabistan Krallığı
El-Meyadin'e verdiği mülakatta Suudi Arabistan'la ilgili konuları da ele alan Yemenli yetkili, devam eden yanlış hesaplamaları, hatalı değerlendirmeleri ve Yemen'i işgal iddiaları nedeniyle Krallığı eleştirdi.
El-Husi, Yemen halkının direncini vurgulayarak, çatışmanın başlangıcında “gücünün zirvesindeyken elinden gelen her şeyi” yaptığı bildirilen Suudi Arabistan ile sınırlı kaynak ve uzmanlığa rağmen zafer kazandıklarını belirtti.
Bu bağlamda Suudi Arabistan'ı planlarını düzenlemeye, değerlendirmelerini düzeltmeye ve Yemen halkına yönelik olumsuz algısını değiştirmeye çağırdı. El-Husi ayrıca, Suudi Arabistan'ı müttefiklerini dizginlemeye de çağırdı ve bölgedeki Suudi-Amerikan çıkarlarının birbiriyle bağlantılı olduğunu belirtti.
Yemen, Suudi Arabistan ve ABD'ye meydan okuyor
El-Husi, Ensarullah hareketine zarar verilmesi halinde “koalisyonun” çıkarlarının hedef alınacağı uyarısında bulundu.
El Husi, Suudi Arabistan’ın Yemen'le temasa geçerek gerilimin tırmanmasını istemediğini söylediğini belirtti. Suudi Arabistan'ın Yemen'i kargaşa içinde gördüğünü, ancak bu değerlendirmenin yanlış olduğunu vurguladı.
Suudi Arabistan'la devam eden herhangi bir müzakereyi kesin bir dille yalanlayarak Yemen'in İsrail tehdidine karşı koymaya odaklandığını belirtti. “Suudi Arabistan ile herhangi bir müzakere söz konusu değil. Bizi, Suudi Arabistan'ı ve Arap dünyasının geri kalanını tehdit eden İsrail saldırganlığına karşı koymakla meşgulüz” dedi.
Suudi Arabistan'ın, ABD'nin diyaloğu durdurma yönündeki baskıları konusunda Yemen'i bilgilendirdiğini söyleyen el-Husi ayrıca, Kızıldeniz'deki operasyonlar durdurulmadan barışla ilgili yol haritasının olmayacağını bildirdiğini açıkladı.
Gazze ve daha geniş çaplı çatışmalarla ilgili olarak el-Husi, Yemen'in desteğinin sarsılmaz olduğunu ancak diğer potansiyel çatışmalardan kaçınmak için İsrail işgaliyle doğrudan karşı karşıya gelmeyi sınırladığını söyledi.
Bu arada sert bir uyarıda bulunan el-Husi, Yemen halkının devam eden kuşatma ve mahrumiyete karşı hazırlıklı ve öfkeli olduğunu vurgulayarak “[Suudi Arabistan] yeni bir savaşa girmeyi seçerse, kayıpları öncekinden daha büyük olacaktır” dedi. Yemen'e yönelik her türlü savaşın, İsrail ve Sanaa'nın Gazze'ye yardım etmesini engellemeyi amaçlayan ABD'yi destekleyen bir savaş olduğunu da vurguladı.
Donald Trump'ın yeniden iktidara gelmesini değerlendiren el-Husi, Suudi Arabistan'ın yeni ABD yönetimiyle yeni bir ittifaka katılabileceklerini belirttiğini açıkladı. Yemenli lider, “Bu da başka bir yanlış hesaplama. Trump iktidardayken onlara zafer getirmedi ve şimdi de getirmeyecek” dedi.
Bölgesel durum
Muhammed Ali el-Husi ayrıca, İsrail'in özellikle Suriye, Lübnan ve Ürdün'de toprak ilhakı yoluyla bölgesel sınırları yeniden çizme planları konusunda uyarıda bulundu ve yayılmacı planlarının Mısır ve Suudi Arabistan'a da sıçrayacağını sözlerine ekledi.
İsrail’in, iktidara gelen Trump'ın bu konuda desteğini almayı umduğunu belirten Yemenli yetkili, bu nedenle Arap ülkelerini, özellikle de yakın zamanda ilhak haritasının yayınlanmasını kınayan Ürdün'ü kararlı bir şekilde harekete geçmeye çağırdı.
Ayrıca, kınamanın yeterli olmadığını belirterek, petrol ihracatının azaltılması, işgal ve destekçileriyle diplomatik ilişkilerin kesilmesi ve Arap ordularının çatışmaya hazırlanması çağrısında bulundu.
Yemenli yetkili, Yemen'in, İsrail saldırısı altındaki herhangi bir Arap devletini desteklemeye hazır olduğunu vurguladı.
“Ürdün İsrail saldırganlığıyla karşılaşırsa, halkımıza karşı geçmişteki tutumlarını görmezden gelir ve onları destekleriz çünkü bizim gerçek düşmanımız İsrail'dir” diyerek, Sanaa'nın her Arap ülkesine, “Suudi Arabistan'a bile” yardım etmeye hazır olduğunu teyit etti.
Direniş Ekseni
“Ümmetin şehidi Hasan Nasrullah kendi içinde tam bir okuldu. Konuşmalarında Hizbullah'ın devamını sağlamaya yetecek tavsiye ve direktifler bıraktı” diyen Husi, Hizbullah'ın şehit genel sekreterini övdü.
Direniş Ekseni'nin geleceğine ilişkin olarak ise el-Husi, Eksen'in kararlı ve ilkeli olduğunu ve şu ya da bu bölgedeki operasyonlarını durdurmadığını teyit ederek, İsrail işgali yenilgiye uğratılıp ortadan kaldırılana kadar Eksen'in varlığını sürdüreceğini vurguladı.
Ayrıca operasyon odası aracılığıyla Hizbullah ile iletişimin devam ettiğini belirterek, Seyyid Nasrullah'ın meşhur “Yenilmedik” açıklamasını yineledi.
Filistin Direnişi ile ilişkiler konusunda ise el-Husi, Yemen'in gruplarla olan ilişkisini “gerçek bir kardeşlik bağı” olarak nitelendirdi ve savaşları boyunca onlara en üst düzeyde destek ve yardım sağladıklarını vurguladı.
El-Husi, sözlerinin devamında şunu vurguladı. “Bizim Yemen'deki kararımız bağımsızdır ve diğerlerinin bunu kabul edememelerinin nedeni, Amerika'nın kontrol ettiği kararlarında bağımsızlık tadını hiç tatmamış olmalarıdır.”
Suriye Üzerine
Suriye'deki son gelişmeleri de yorumlayan Yemenli yetkili, Yemen'in Suriye hükümeti ile önceden bir ilişkisi olmadığını açıkladı. Yetkili, “Suriye'de yaşananlar, müzakerelerle bir aldatmacaydı ve mevzilerin teslim edilmesine yol açtı” dedi.
Yanlış anlamalara da değinen el-Husi, “Bizim savaşımız Suriye'deki kardeşlerimizle bağlantılı değildir ve orada yaşananların da Yemen halkı üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Bunu yanlış okuyanlara 'Yemen farklıdır' diyoruz” dedi.
