ABD Dışişleri Bakanlığı'na aday gösterilen Marco Rubio, Ukrayna'daki çatışmanın çözümü için hem Kiev'in hem de Moskova'nın taviz vermesi gerektiğini belirtti.
YDH - ABD Dışişleri Bakanı adaylarından Marco Rubio, Ukrayna'daki çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için Kiev ve Moskova'nın tavizler vermesi gerektiğini söyledi.
Rubio, Senato'daki onay oturumunda yaptığı açıklamada, "Bu çatışmayı sonlandırmak büyük çaba gerektirecek. Kolay olmayacak. Cesur bir diplomasi gerekecek. Umut, ilk adım olarak bir ateşkes sağlanmasıdır," dedi.
Rubio, "Ateşkes ve barışçıl çözüm gibi hedeflere ulaşmak için tüm tarafların gerçekçi olması gerekiyor. Tavizler hem Rusya Federasyonu hem de Ukrayna tarafından verilmeli," ifadelerini kullandı.
ABD'nin de bu sürece dahil olması gerektiğinin altını çizen Rubio, tarafların baskı unsurlarına sahip olması gerektiğini belirterek, "Temel olarak, her iki taraf da baskı unsurlarına sahip olmadıkça ateşkes ve nihai bir barış anlaşmasına ulaşmak zor olacaktır," diye konuştu.
Rubio, ABD'nin resmi politikasının Ukrayna'daki çatışmayı sona erdirmeye odaklanması gerektiğini de kaydederek "Bu süreç zor olacak. Tarihsel köklere dayanan bu tür çatışmalar ciddi diplomasi ve yoğun çalışma gerektirir. Ancak bu gereklidir çünkü bu çatışma sona ermeli," diye ekledi.
Rubio, Ukrayna'daki çatışmayla ilgili olarak Biden yönetimiyle en büyük görüş ayrılığının, Beyaz Saray'ın çatışmanın nihai hedefini ve ayrılan kaynakların tam olarak neye harcandığını net bir şekilde açıklamaması olduğunu söyledi.
Ayrıca, mevcut çatışmada Rusya'nın Ukrayna'nın tamamını işgal edebileceği bir senaryonun olmadığını vurguladı.
Bununla birlikte, Ukrayna'nın Rus birliklerini tamamen geri püskürtmesinin de kaynak ve büyüklük farkı nedeniyle gerçekçi olmadığını ifade etti.
Daha önce Financial Times gazetesi, Trump yönetiminin Ukrayna'daki çatışmayı çözme yaklaşımını yeniden değerlendirdiğini bildirmişti.
Trump'ın seçim öncesi bu çatışmayı hızlı bir şekilde çözme vaadine rağmen, ekibinin şimdi bu çözümün altı ay sürebileceğini öne sürdüğü ifade edilmişti.
Bu durum, Avrupalı ortaklar tarafından, Trump yönetiminin Kiev'e olan desteğinden vazgeçmeye niyeti olmadığının bir işareti olarak yorumlanmıştı.