Macron'un Beyrut tiyatrosu

img
Macron'un Beyrut tiyatrosu YDH

"Fransa'nın, güney Lübnan'da ateşkes anlaşması da dahil olmak üzere yaşananlar üzerinde hiçbir rolü veya katkısı olmamasına rağmen, Macron ülkesinin Lübnan'daki ağırlıklı varlığı olduğu izlenimini vermek için büyük çaba sarf ediyor."




YDH - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan vatandaşı Corc Abdullah'ın çözüme kavuşturulmamış tutukluluğunu görmezden gelirken, Lübnan’ın yeniden inşası için bir Paris konferansı düzenlenmesini teşvik ediyor. El-Ahbar gazetesinin değerlendirmesine göre Fransa’nın eski sömürgelerindeki etkisi azalmasına rağmen Macron, Fransa’yı Lübnan’ın siyasi ve ekonomik toparlanmasında kilit bir aktör olarak pazarlamaya çalışıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, gösteriş yapmaktan asla vazgeçmiyor. Lübnan ise onun favori sahnesi.

Burada, "beyaz elbiseli ziyaretçi", daha önce yerine getirilmemiş vaatleri hakkında hiçbir sorgulama olmadan sıcak bir karşılama buluyor.

Kimse ona, haksız ve keyfi bir şekilde kırk yıldan fazla bir süredir Fransız hapishanelerinde tutulan Lübnanlı vatandaş Corc Abdullah'ı hatırlatmıyor. Lübnanlı yetkililerden onun serbest bırakılması için resmi bir talep bile gelmiyor.

Macron, her Beyrut ziyaretinde, 2020'deki Beyrut Limanı patlamasından bu yana sık sık uğradığı Gemayze semtinde biraz zaman geçirmekten keyif alıyor.

Burada, Paris aksanıyla Fransızca konuşan ve hatta Fransız mandasının geri dönmesini talep eden insanları dinlemekten hoşlanıyor.

Lübnan ziyaretinde Macron, Cumhurbaşkanı Jozef Aun'un seçilmesi ve Başbakan Nevaf Selam'ın hükümeti kurma görevini alması gibi süreçlerde zafer kazanmış biri gibi davranıyor. Gösterisine, en iyi yaptığı şeyi tekrarlayarak devam ediyor: Lübnan'ı desteklemek için Paris'te bir konferans düzenlenmesi çağrısı yapmak.

Fransa'nın, güney Lübnan'da ateşkes anlaşması da dahil olmak üzere yaşananlar üzerinde hiçbir rolü veya katkısı olmamasına rağmen, Macron ülkesinin Lübnan'daki ağırlıklı varlığı olduğu izlenimini vermek için büyük çaba sarf ediyor.

Fakat, Amos Hochstein ve Yezid bin Ferhan gibi isimlerin, Lübnan'daki siyasi güçler üzerinde Paris'in etkisinden kat kat daha fazla nüfuza sahip olduğunu biliyor. Kendi ülkesinin siyasi sorunlarını çözmekte aciz kalan Macron, Fransa'nın eski sömürgelerindeki etkisini ülke ülke kaybettiğini de görüyor.

Macron, Cumhurbaşkanı Jozef Aun ile dün yaptığı görüşmenin ardından, Paris'in önümüzdeki haftalarda Lübnan'ın yeniden inşasını hedefleyen uluslararası bir konferans düzenlemeyi planladığını açıkladı.

Yeni bir hükümetin hızla kurulması çağrısında bulunan Macron, Hizbullah ile İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının maddelerinin belirlenen süreler içinde uygulanmasını hızlandırmayı da talep etti. Macron, "Bazı sonuçlar elde edildi... Ancak süreç hızlandırılmalı ve İsrail güçlerinin Güney Lübnan'dan tamamen çekilmesi ve Lübnan Ordusu'nun silahlar üzerinde tam kontrol sağlamasıyla uzun vadede teyit edilmelidir," dedi.

Cumhurbaşkanı Jozef Aun ise, "Ateşkesin sağlamlaştırılması ve İsrail'in ateşkes anlaşmasında belirlenen süre içinde hâlâ bulunduğu topraklardan çekilmesinin önemini" vurguladı.

Ayrıca, "Esirlerin iadesi ve İsrail'in son saldırısı nedeniyle tahrip olan Lübnan köylerinin ve bölgelerinin yeniden inşası" çağrısında bulundu.

Aun, "Gazze'de varılan anlaşmanın, İsrail'in buna bağlı kalması durumunda niteliksel bir sıçrama sağlayacağını" ifade etti. Macron'dan, Total şirketine Lübnan'ın denizdeki petrol sahalarında arama çalışmalarına devam etmesi talimatını vermesini de istedi.

Macron'un destek için çağrıda bulunduğu Paris konferansına ilişkin olarak, Lübnan'a mali destek konusunda Arap ve uluslararası iletişimler hakkında bilgi sahibi kaynaklar, daveti kabul konusunda temkinli olunmasını tavsiye etti.

Kaynaklar, "Lübnan'ın konuyu Riyad ve Kuveyt gibi Arap başkentleriyle görüşmesinin daha iyi olabileceğini, hatta konferansın bu başkentlerden birinde yapılmasının daha uygun olacağını" belirtti.

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin, özellikle Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'ın Lübnan'ı desteklemeye hazır olduğunu ve Irak'tan ek destek alma şansı bulunduğunu ifade eden kaynaklar, "Lübnan'ın, özellikle yeniden inşa süreciyle ilgili olarak, İran'dan gelen desteğin önünde engel olmaması gerektiğini" ekledi.

"Paris'teki toplantılar, öncekiler gibi somut sonuçlar vermeyecek ve Lübnan'ı uluslararası toplumun desteğine bağımlı hale getirecek. Uluslararası toplum, herhangi bir bağış yapmaya hazır görünmüyor, sadece Lübnan'ın devlet varlıklarının kullanımı karşılığında daha fazla kredi sunuyor," denildi.

Macron, Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir dizi dosyayı görüşmek üzere bir araya geldi.

Görüşmede, "hızlı bir şekilde ve tüm taraflarla işbirliği içinde bir hükümetin kurulması, ateşkes anlaşmasının uygulanması ve İsrail'in belirlenen süre içinde Lübnan topraklarından çekilmesi için baskı yapılması" gibi konular ele alındı.

Ayrıca, "yeniden inşa projeleri ve Lübnan'a sağlanacak destek yolları" da görüşüldü. Görüşmenin ardından Macron onuruna bir öğle yemeği verildi.

Macron, geçici Başbakan Necib Mikati ile de bir araya geldi. Mikati, Fransız misafirinden, "Fransa'nın kendisine ve Lübnan'daki herkese hizmet etmek için yıllardır yürüttüğü görevine duyduğu minnettarlığı ve takdiri" dinledi. Özellikle son savaş sırasındaki zorlu dönemde Selam'ın gösterdiği çabalar takdir edildi.

Çeviri: YDH