Hac Muhammed Raad: Siyasette ve direnişte Hizbullah’ın sütunu

img
Hac Muhammed Raad: Siyasette ve direnişte Hizbullah’ın sütunu YDH

«Akademik temelleri onun ideolojik ve kültürel bakış açısının şekillenmesine yardımcı olmuş ve Hizbullah'ın kilit entelektüel figürlerinden biri olarak ünlenmesine katkıda bulunmuştur. Büyük bir tevazu, yüksek bir maneviyat ve cihat ve siyasi kararlılık gibi birçok üstün niteliğe sahip olduğu bilinmektedir.»




YDH- El-Hanedek haber sitesi, Lübnan İslami Direnişi - Hizbullah’ın parlamentodaki kolu Direnişe Vefa Bloğu Başkanı Muhammed Raad'ın yaşamı, kariyeri, eğitimi ve siyasi aktivizminin hikayesini gündeme taşıdı

Hizbullah'ın 1982'deki kuruluşundan önce başlayan ve sonrasında da devam eden kırk yıllık varlığı boyunca Hac Muhammed Raad, özellikle Temmuz 2006 savaşından sonra siyasi direnişte önemli bir lider olarak ortaya çıktı. Raad'ın askeri direnişle olan bağlantısı da siyasi direnişle olan bağlantısı kadar hayati olup, fedakarlıklar ve zaferlerle damgalanmıştır.

Aksa Tufanı Savaşı'nın başlaması ve oğlu Abbas'ın Kudüs Yolu'nda şehit edilmesinin ardından Hac Raad, artık şehit ailelerinin bir parçası olan direniş topluluğu için bir liderlik sembolü haline geldi. Bu, onun Uli’l el-Bas (Çetin ve Kuvvetli Kullar) Savaşı sırasında ve sonrasında direnişe liderlik etmedeki önemli rolüne zemin hazırladı ve Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı olabileceğine dair tartışmalar başladı.

Uli’l el-Bas Savaşı sırasında, aralarında saygıdeğer Şehit Seyyid Hasan Nasrullah, Seyyid Haşim Safiyüddin ve Şeyh Nebil Kavuk'un da bulunduğu direnişin önde gelen pek çok lideri şehit düşerken, Hac Raad Lübnan gazetesi el-Ahbar'daki makaleleri aracılığıyla direnişin destekçileri ve savaşçılarıyla iletişim kurmada kilit bir rol üstlendi.

Savaştan sonra partinin siyasi kararlarında yol gösterici bir figür haline geldi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve Bakanlar Kurulu'nu oluşturacak başbakanın seçiminde etkili oldu.

 

Hac Muhammed Raad'ın kariyerindeki en belirgin ve önemli makamlar hangileridir?

Hac Muhammed Raad 22 Ağustos 1955'te Beyrut'ta doğdu, kökleri Lübnan'ın güneyindeki Cubaa kasabasına dayanıyor. İlk ve orta öğrenimini Beyrut'taki devlet okullarında tamamladı. 1971 yılında Bir Hassan'daki Öğretmenler Koleji'ne katıldı ve 1974 yılında ilk eğitim sertifikasını aldı. Raad, on yıl boyunca orta düzeyde öğretmenlik yaptı ve aynı zamanda orta öğrenimini tamamlayarak 1975 yılında edebiyat bölümünden bakalorya derecesi aldı.

Yüksek öğrenimine Lübnan Üniversitesi'nde devam etti ve Felsefe alanında lisans derecesi aldı. Buna paralel olarak İslami ve fıkhi eğitimini Lübnan'daki bir dizi profesör ve alimden aldı. Bu akademik temeller onun ideolojik ve kültürel bakış açısının şekillenmesine yardımcı olmuş ve Hizbullah'ın kilit entelektüel figürlerinden biri olarak ünlenmesine katkıda bulunmuştur.

Siyasi kariyeri 1992 yılında Direnişe Vefa Bloğu'nun Nebatiye Bölgesi temsilcisi olarak Lübnan Parlamentosu'na seçilmesiyle başladı. O zamandan beri parlamentoda direnişi temsil etmeye devam etti ve Lübnan Parlamentosu'nda en uzun süre görev yapan Hizbullah üyesi oldu.

İmam Seyyid Musa el-Sadr'ın hareketini takip etti ve özellikle ilk aşamasında bazı faaliyetlerine ve örgütlenmelere fiilen katıldı. İran'da İslam Devrimini destekleyen komitelerin kurucularından biriydi. Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Abbas el-Musevi (Allah ondan razı olsun) ile birlikte ilk askeri kursa katıldığı için parti düzeyinde Hac Raad partinin ilk kuşak liderlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Partinin Yürütme Konseyi üyeliği ve daha önce de Siyasi Konsey üyeliği görevlerinde bulunmuştur ve karar verici Şura Konseyi üyesi olduğu söylenmektedir.

Bir dönem el-Ahd gazetesinin genel yayın yönetmenliğini üstlenen Hac Raad, aynı zamanda gazetenin eğitim sektöründeki yetkililerinden biriydi. Hac Raad 2000 yılından bu yana Direnişe Vefa 
Bloğu'nun başkanlığını yürütmektedir.

Bu sorumluluk onu hem Lübnan içinde hem de bölgesel ve uluslararası aktörlerle ilişkilerde partinin siyasi liderliğinin ön saflarına yerleştirdi. Temmuz 2006'daki savaştan bu yana Hac Raad, Lübnan'daki diyalog oturumlarında ağırlıklı olarak Hizbullah'ı temsil etti ve 2008'deki Doha Anlaşması'nda direnişi temsil eden heyetin başkanlığını yaptı.

 

Uluslararası pozisyonlar ve ABD yaptırımları

Hac Raad uluslararası meselelerde, özellikle de ABD'nin Orta Doğu ve Latin Amerika'daki dış politikasına karşıtlık açısından birçok pozisyon almıştır. Ocak 2019'da Raad, başkanlık krizi sırasında ABD'nin Venezuela'ya müdahalesini kınamış ve Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya desteğini ifade etmiştir.

Bu, Hizbullah'ın kurtuluş seçeneğini destekleyen ve dünya çapında ABD kibrine karşı çıkan halkları, hükümetleri, güçleri ve hareketleri destekleme konusundaki kararlı tutumundan kaynaklanmaktadır. Ayrıca 2024'te Moskova'ya yaptıkları ziyaret ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşmesi gibi dış ziyaretlerde Hizbullah'ı temsil eden heyetin başkanıydı.

Temmuz 2019'da Amerika, “teröristleri ve teröristlere ya da terörist faaliyetlere destek sağlayanları hedef aldığını” iddia ederek kendisine yaptırım uyguladı. Oysa Amerika, gerçekte kendi hegemonyasına ve geçici varlığı 'İsrail'e direnenleri hedef alıyor. Hizbullah'ın elit Radvan Gücü biriminin liderlerinden biri olan oğlu Abbas, Aksa Tufanı Savaşı'nda Filistin direnişine destek cephesi sırasında Lübnan'ın güneyindeki Beyt Yahun'daki karargahlarını hedef alan bir İsrail baskınında şehit oldu.

Raad'ın bu olay sırasında gücü, dinç oluşu, teslimiyeti ve direniş hattına sadakati ve şehit ailelerinden biri olmaktan duyduğu “gurur” belirginleşti.

Büyük bir tevazu, yüksek bir maneviyat ve cihat, gerçekleri tüm boyutlarıyla kamuoyuna açıklama konusunda yüksek bir yetenek ve direnişin pozisyonlarını duyurmada siyasi kararlılık gibi birçok üstün niteliğe sahip olduğu bilinmektedir. Şehit olan çeşitli direniş liderleriyle, örneğin Seyyid Nasrullah, Hac İmad Muğniye, Ebu Ali Ferhat ve Hac Visam et-Tavil ile özel ve güçlü bir ilişkisi vardı.