Lübnan’da başbakan adayı Nevaf Selam'ın hükümet kurma çabaları, özellikle Sünni ve Hristiyan bloklardan gelen tepkilerle zorlaşıyor. Selam'ın kararsızlığı ve verdiği sözlerden dönmesi, hükümetin kurulma zamanlaması konusunda belirsizlik yaratıyor.
YDH - Siyasi çevreler, Başbakan adayı Nevaf Selam'ın hükümet kurma çabalarını "bir adım ileri, iki adım geri" şeklinde özetliyor.
Son günlerdeki hızlanan temaslara rağmen, hükümetin kurulma zamanlaması belirsizliğini koruyor.
Nevaf Selam'ın sessizliği ve nihai formülün cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanacağını belirtmesi, muhalif güçlerin tepkisine yol açıyor. Özellikle Hristiyan ve Sünni bloklar, Selam'ın hareket alanını kısıtlayan şartlardan rahatsız.
Selam'ın kararsızlığı ve verdiği sözlerden dönmesi, hükümet kurma sürecini zorlaştırıyor.
El-Ahbar gazetesine konuşan kaynaklar, yerel aktörlerin dış güçlerin görüşünü almaya çalıştığını belirtiyor.
Suudi Arabistan'ın sessizliği, bazı siyasi güçlerde hayal kırıklığı yaratıyor. Cumhurbaşkanı Jozef Aun'un Selam'ı bazı konularda ikna etme çabaları da sonuçsuz kalıyor.
Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Aun'un Selam'ın çalışma yönteminden memnun olmadığını ve bazı bakan adaylarına itirazları olduğunu belirtiyor.
Ancak Aun, hükümetin kurulmasını daha fazla geciktirmemek için sorun çıkarmak istemiyor.
Aun, Lübnan'a destek sözü veren Arap ve Batılı ülkelerle görüşmeler yapmak için bir an önce hükümetin kurulmasını ve yurt dışına gitmeyi hedefliyor.
Hükümetin kurulması durumunda alacağı güvenoyu da merak konusu. Sorunlar şöyle özetleniyor:
Sünni temsili: Selam'ın Emel Hareketi ve Hizbullah ile anlaşması, Sünni blokların tepkisine yol açtı. Sünni milletvekilleri, Selam'ın kendileriyle iletişim kurmamasını ve taleplerini görmezden gelmesini eleştiriyor. Selam'ın Sünni temsilini tekeline aldığı ve kimseyi dinlemediği belirtiliyor.
Hatta bir milletvekili, eski Başbakan Temam Selam'ın arabuluculuk girişiminin bile sonuçsuz kaldığını ifade ediyor. Sünni bloklar, hükümete güvenoyu vermeme konusunda ortaklaşıyor. Ayrıca, Selam'ın aday gösterdiği bazı isimler, özellikle Hanin el-Seyyid, Sünni kamuoyunda rahatsızlık yaratıyor.
Baskılar: Selam, kendisini başbakanlığa taşıdığını iddia eden grupların baskısıyla karşı karşıya. Bu gruplar, Hizbullah ve Emel Hareketi'ne istedikleri payın verilmemesini talep ediyor. Hatta bazıları, Hizbullah'ın tamamen dışlanmasını istiyor. Milletvekili Mark Dau, Hizbullah'ın Lübnan'a yaptıklarından dolayı hesap vermesi gerektiğini ve hükümet dışında kalmasının daha iyi olacağını savunuyor.
Hristiyanların payı: Hristiyan partilerin hükümetteki payı da önemli bir sorun teşkil ediyor. Lübnan Kuvvetleri Partisi, Selam'ın kendilerine bakanlıkları seçme veya bakan adaylarını belirleme hakkı vermemesinden rahatsız. Selam'ın dayattığı isimler, Lübnan Kuvvetleri Partisi ile bağlantılı değil. Parti, nihai kararını Selam'ın tutumuna göre belirleyecek.
Öte yandan Özgür Yurtsever Hareket de Selam'ın tutarsız davranışlarından şikayetçi. Hareket, Selam'ın kendileriyle görüşmelerde olumlu bir yaklaşım sergilemesine rağmen, bakanlıklar ve isimler söz konusu olduğunda sözünden döndüğünü belirtiyor.
Kaynaklar, Selam ile Cibran Basil arasında yaklaşık bir haftadır iletişim olmadığını ve hükümet kurma sürecinde aynı standartların uygulanmadığını vurguluyor.
Taşnak Partisi de Selam'ın aday gösterdiği isimlerin Ermeni toplumunu temsil etmediğini düşünüyor.
Hristiyan güçler, Selam'ın siyasi partileri ortadan kaldırmayı hedefleyen bir proje taşıdığına inanıyor.
Hizbullah, Emel Hareketi ve Sosyalist Parti karşısında yetersiz kalan Selam'ın, Sünni ve Hristiyan temsili konusunda Cumhurbaşkanı Jozef Aun ile birlikte hareket ettiği iddia ediliyor.
Selam ise hükümet kurma çalışmalarının olumlu yönde ilerlediğini, cumhurbaşkanı ile uyum içinde çalıştığını ve daha önce açıkladığı kriterlere uygun bir hükümet kurmayı hedeflediğini belirtiyor.
Selam, bakanlıklar için kendisine isim dayatıldığı iddialarını yalanlıyor ve çeşitli parlamento bloklarıyla istişarelerde bulunduktan sonra isimleri kendisinin seçeceğini vurguluyor.
Ayrıca, bazı güçler ve partilerle arasında anlaşmazlık olduğu yönündeki imaların da gerçeği yansıtmadığını, herkesle olumlu iletişim halinde olduğunu ekliyor.