“Bundan sonra ne olacağını kimse tahmin edemez, ancak Filistinlilerin bombalanmış evlerinden geriye kalanlara geri dönme görüntüsü, Trump'ın ırkçı ve insanlık dışı planına verilen en güçlü yanıt oldu.”
YDH - Trump'ın önerdiği plan, İsrail medyasında geniş yer bulmasına rağmen, Filistinliler tarafından şiddetle reddedildi. Plan, Gazze'nin İsrail tarafından ele geçirilmesini ve muhtemelen uzun süreli yönetimini öngörüyor. Bu durum, İsrail'in Ekim 2023'teki Gazze saldırısından sonra Filistinlileri etnik temizleyeceği korkularını artırdı. Ancak, Filistinliler direnişlerini sürdürdüler. Gazze'nin kuzeyindeki yıkıma rağmen, yüz binlerce Filistinli evlerine geri döndü. Middle East Eye portalı yazarı Lubna Masarya’ya göre bu durum, İsrail medyasında büyük şaşkınlık yarattı ve Filistinlilerin direncinin beklenmedik gücünü ortaya koydu.
Trump'ın önerisi Filistinliler tarafından kesin bir dille reddedilmesine rağmen, neredeyse tüm İsrail gazetelerinin ön sayfalarında yer almaya devam ediyor.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, geçen yıl Gazze'deki Filistinlileri aç bırakmanın "haklı ve ahlaki" olduğunu savunmuştu ve bu fikre açıkça destek vererek, "Gazze nüfusunun büyük bir kısmının İsrail Devleti'ni yok etme arzusunu korumak için zorla kötü koşullarda tutulduğu 76 yılın ardından, onlara yeni ve daha iyi bir hayata başlamaları için başka yerler bulmalarına yardım etme fikri harika bir fikir," şeklinde konuştu.
Yedioth Ahronoth'un kıdemli askeri muhabiri Yossi Yehoshua da "Belki de Trump'ın önerisini benimseme ve Gazze'den gönüllü sürgünü tartışma zamanı gelmiştir," diyerek bu fikrin güçlü bir destekçisi oldu.
Salı günü, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısında Trump, ABD'nin Gazze'yi devralıp yöneterek, muhtemelen öngörülebilir bir gelecekte bunu sürdüreceğini açıkladı.
İsrail'in Ekim 2023'te Gazze'ye savaş başlatmasının ardından, İsrail'in Filistinlileri etnik olarak temizleme planını uygulama korkusu hızla ortaya çıktı.
İsrail'in batılı destekçilerinden aldığı yüksek düzeydeki destek göz önüne alındığında, çoğumuz Kudüs, Batı Şeria ve hatta 1948'de İsrail tarafından ele geçirilen tarihi Filistin topraklarında yaşayan Filistinlilerin benzer bir kaderi bekleyeceğinden endişe ediyordu.
Bu endişe, İsrail İstihbarat Bakanı Gila Gamliel'in bakanlığı tarafından Ekim 2023'te yayınlanan ve Filistinlilerin Gazze'den Mısır'ın Sina Yarımadası'na zorla tehcir edilmesini öneren 10 sayfalık bir belgeden kaynaklanıyordu.
Gamliel'in belgesi, savaş sonrası Gazze için üç alternatif sunuyordu ve "olumlu, uzun vadeli stratejik sonuçlar verecek" seçenek, Filistinlilerin Sina'ya sürülmesini içeriyordu.
Cumartesi günü, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin Yönetimi ve Arap Birliği dışişleri bakanları ve yetkilileri, Trump'ın önerisini reddederek, bunun bölgesel istikrarı tehdit edeceğini, çatışmayı genişleteceğini ve barış umutlarını baltalayacağını söyledi.
Ortak açıklamada, "Filistinlilerin yerleşim faaliyetleri, evden çıkarmalar, toprak ilhakı veya toprakların sahiplerinden boşaltılması yoluyla olsun, devredilemez haklarından ödün verme [girişimlerini] reddettiğimizi teyit ediyoruz," denildi.
Hatta Trump'ın "gözde diktatörü" Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi bile, Mısırlıların hoşnutsuzluklarını ifade etmek için sokaklara döküleceği uyarısında bulunarak muhalefetini dile getirdi.
Tüm bu etnik temizlik söylemlerine rağmen, Filistinliler kararlı kaldı ve Gazze'nin kuzeyinde olağanüstü sahneler yaşandı.
İsrail ordusunun tüm mahalleleri yerle bir etmesine, konut binalarını, sağlık ve eğitim tesislerini ve kritik altyapıyı yok etmesine rağmen, yüz binlerce Filistinli kuzeye akın etmeye devam etti.
Güneyde yerinden edilmiş 80 yaşındaki bir adamın kuzey Gazze'deki evine geri yürüme görüntüsü, Siyonist milisler ve silahlı çeteler nedeniyle yüz binlerce kişinin evlerinden kaçmak zorunda kaldığı Nekbe'nin anılarını canlandırıyor.
Ancak bu sefer, sahne ve ruh hâli umutsuzluk değil. Artık durum ne kadar kötü olursa olsun, Filistin halkının yok olmayacağına dair gerçek bir inanç var.
Sonuç olarak, İsrail medyası tam bir çöküş yaşadı ve çoğu Filistin direnişinin sahnelerinden yakındı.
Kanal 13'ün siyasi muhabiri Moriah Asraf, yakın zamanda, "Bu görüntüler tüm vücudumu ürpertiyor... Gazzelilerin evlerine geri dönmesi, harap olmuş olsa da evlerine dönmesi beni deli ediyor," diye konuştu.
Ynet'in güvenlik muhabiri Matan Zuri ise, "Binlerce Filistinli, harap olmuş kuzey Gazze Şeridi'ne geri döndü. Yeni Yahudi yerleşimleri hayali şimdilik soldu... Bu, savaşı sona erdirmenin ve rehineleri geri getirmenin bedeli. Bunun olacağını biliyorduk, geleceğini gördük ve kabullenmekten ve anlaşmanın iyiliğine bağlı kalmaktan başka çare yoktu," diye yazdı.
Bundan sonra ne olacağını kimse tahmin edemez, ancak Filistinlilerin bombalanmış evlerinden geriye kalanlara geri dönme görüntüsü, Trump'ın ırkçı ve insanlık dışı planına verilen en güçlü yanıt oldu.
Çeviri: YDH