İran'ın Moskova Büyükelçisi Kazım Celali, Tahran ile Moskova arasındaki stratejik ilişkilerin yeni bir aşamaya girdiğini ve iki ülkenin büyük altyapı projelerinde işbirliği yapacağını belirtti. Bu gelişme, iki ülkenin Batı'nın tek taraflı politikalarına karşı çok kutuplu bir dünya düzeni vizyonunu desteklemesiyle de örtüşüyor.
YDH - İran'ın Rusya Büyükelçisi, Tahran ile Moskova arasındaki stratejik ilişkilerin "yeni bir aşamaya" girdiğini ve bu durumun her iki ülkeyi de çok sayıda mega altyapı projesi üzerinde çalışmaya yönelttiğini ifade etti.
İran ve Rusya arasındaki çeşitli sektörlerdeki işbirliğinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Celali, her iki ülkenin liderlerinin de ikili ilişkileri güçlendirme konusunda ciddi bir iradeye sahip olduğunu söyledi.
Press TV'nin aktardığına göre 1979 İslam Devrimi'nin 46. yıl dönümü münasebetiyle Moskova'daki Lotte otelde düzenlenen törende yaptığı konuşmada Celali, İran Cumhurbaşkanı'nın Moskova'ya yaptığı ve İran ile Rusya arasında kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşmasının imzalandığı ziyarete de değindi.
Celali, "Tahran-Moskova ilişkileri, çeşitli kültürel, siyasi, savunma, ekonomik, ticari, parasal, bankacılık, ulaşım, enerji, tarım, çevre, bilimsel, teknolojik, tıbbi, ilaç ve akademik alanlarda stratejik, kapsamlı ve uzun vadeli işbirliğinin yeni bir aşamasına girmiştir," dedi.
Büyükelçi, "Bu çerçevede, çok sayıda mega ve elbette altyapı projeleri tanımlanmakta ve uygulanmaktadır," diye ekledi.
Bununla beraber Büyükelçi Celali, Tahran ve Moskova tarafından imzalanan 20 yıllık "tarihi belgeyi" ilişkilerde bir "dönüm noktası" olarak nitelendirdi ve bunun orta ve uzun vadede bağları güçlendirmek için bir yol haritası olacağını kaydetti.
Celali, İran İslam Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu'nun ticaretlerini daha da genişletme fırsatlarının farkında olduğunu belirterek, 2024'te imzalanan belgelerin uygulanmasının kısa vadede ekonomik ilişkileri artıracağını umduğunu dile getirdi.
İran ve Rusya arasındaki yakın bağların, adalet, barış ve güvenliğe doğru giden yolda çok taraflılığın habercisi olduğunu söyleyen Celali, ABD liderliğindeki hegemonyacı sistemin ise tek taraflılığı politikalarının ön saflarına koyduğunu da sözlerine ekledi.
Öte yandan Celali, mevcut gelişmelerin küresel sistemin tek kutuplu bir düzenden çok kutuplu bir düzene doğru yapısal bir geçiş geçirdiğini açıkça gösterdiğini ve yükselen güçlerin yeni dünya düzenini şekillendirdiğini söyledi.
Büyükelçi, İran'ın dış politikasında dengeli bir strateji benimsediğini vurgulayarak, ülkesinin bölgedeki tüm ülkelerin güvenliğine sarsılmaz bir bağlılığı olduğunu ve dış müdahaleyi bölgesel gerilimlerin ana kaynağı olarak gördüğünü belirtti.
Rusya, Çin ve Hindistan gibi bağımsız dünya güçleriyle işbirliği yapmanın yanı sıra Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT), Gelişmekte Olan Sekiz Ülke (D-8) grubu, Şanghay İşbirliği Örgütü, BRICS gelişmekte olan ekonomiler grubu ve Avrasya Ekonomik Birliği gibi kuruluşlarla etkileşim, ulusal çıkarları ve güvenliği sağlama, ekonomik diplomasiyi genişletme ve dolayısıyla İran'ın çok kutuplu ve adil bir dünya düzenindeki konumunu yeniden tanımlama yolunda önemli bir adım teşkil ediyor.
İran ve Rusya, her ikisi de yasa dışı Batı yaptırımlarına maruz kaldı ve geçtiğimiz yıllarda çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştirdi.