ABD Başkanı Trump, Putin ile görüşmesinin ardından Ukrayna savaşını sonlandırmak için müzakerelerin "derhal" başlayacağı mesajını verdi.
YDH - ABD Başkanı Donald Trump, Rusya lideri Vladimir Putin ile 12 Şubat’ta gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından, Ukrayna savaşını sonlandırmak için müzakerelerin "derhal" başlayacağını duyurdu.
Trump’ın bu adımı, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in The Economist’e yaptığı “ABD-Rusya görüşmelerinin Ukrayna’yı dışlaması tehlikesi” uyarısından saatler sonra geldi.
Avrupa liderleri, sürecin dışında bırakılmaya karşı çıkarak “Ukrayna’nın güçlü konumda olması gerektiğini” vurguladı.
Trump’ın Putin ile Suudi Arabistan’da yüz yüze görüşme ihtimalini gündeme getirmesi, Ukrayna’nın endişelerini artırdı. Zelenskiy, “Rusya’nın manipülatif bilgilerle ABD’yi yanıltabileceği” uyarısı yaparken, Trump yönetiminin Ukrayna ile istişare yapmadan hareket etmesi tepki çekti.
The Economist dergisinin haberine göre Rus borsası Trump’ın açıklamaları sonrası yükselirken, küresel petrol fiyatları yüzde 3 düştü. Analistler, Batı’nın Rusya’ya yönelik enerji yaptırımlarının kaldırılma beklentisini bu düşüşte etkili olduğunu belirtti.
Trump’ın müzakere ekibinde Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve CIA Direktörü John Ratcliffe yer alırken, Ukrayna-Rusya özel temsilcisi Keith Kellogg dışlandı. Trump’ın golf arkadaşı Steve Witkoff ise Moskova’ya gizli bir ziyaretle ABD’li bir öğretmenin serbest bırakılmasını sağladı.
Zelenskiy, Trump-Putin görüşmesi sonrası sosyal medyadan “Ukrayna’dan daha fazla barış isteyen yok” mesajı paylaşsa da Ukraynalı yetkililer “her şeyin onlarsız kararlaştırılacağı” kaygısını dile getirdi. Bir yetkili, “Ukrayna ve Avrupa battı” ifadesini kullandı.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “Ukrayna’nın 2014 ve 2022’de kaybettiği toprakları geri almasının gerçekçi olmadığını” söyleyerek tartışma yarattı. Hegseth, NATO üyeliği veya ABD askerlerinin Ukrayna’da konuşlanmasını da reddetti: “Güvenlik garantileri Avrupa ve NATO dışı güçlere ait olacak.”
Trump, bir yandan “Ukrayna’yı destekliyorum” açıklaması yaparken, diğer yandan Ukrayna’nın nadir toprak mineralleri kaynaklarına erişim karşılığında destek sağlanabileceğini ima etti. Zelenskiy, bu teklife açık olduğunu ancak somut adım gelmediğini belirtti.
ABD’nin eski Moskova Büyükelçisi Michael McFaul, Trump’ı “karşılıksız taviz vermemek” ve “Ukrayna’yı dışlamamak” konusunda uyardı. Trump’ın eski Ukrayna temsilcisi Kurt Volker ise, “Trump, Putin’i hem yumuşak söylemle cezbediyor hem de baskı kuruyor” yorumunu yaptı.
Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov müzakerelerde “çatışmanın kök nedenlerinin ele alınması gerektiğini” dile getirdi. Trump’ın 14 Şubat Münih Güvenlik Konferansı öncesi değişen tutumu, Avrupa’da güven kaybına yol açtı. Zelenskiy, konferansta ABD ve Avrupa yetkilileriyle kritik görüşmeler yapmayı planlıyor.
Trump’ın geleneksel diplomasi kurallarını görmezden gelerek ilerlemesi, Ukrayna’nın akıbetini belirsizliğe sürüklüyor. Zelenskiy, “Putin’in kazanmasına izin vermeyeceğim,” taahhüdünü sürdürse de ABD’nin tek taraflı adımları Kiev’in elini zayıflatıyor.
