İsrail, işgal altındaki Güney Lübnan kentlerinden beş nokta hariç çekileceğini duyurdu. Ancak bu karar, Lübnan ordusunun planlarını engelleme ve halkın tepkisiyle sonuçlanan tartışmaları da beraberinde getirdi.
YDH - Dün geceye kadar İsrail'in nihai kararı, beş nokta olarak bilinen yerler hariç, işgal altındaki güney kentlerinden yarına kadar çekilmekti.
El-Ahbar gazetesine konuşan kaynaklara göre İsrail, 26 Ocak'tan itibaren uzatılan çekilme süresinin dolması nedeniyle yarın Yarun, Marun er-Ras, Blida, Meys el-Cebel, Markaba, Hula, Adeyse ve Kefr Kila'dan çekilmek için ABD'nin baskısına “boyun eğdi”.
Ancak çekilme iki cephede kapsamlı olmayacak:
Birincisi, İsrail güçleri Aytarun, Marvahin, Ramiye ve diğerlerinde olduğu gibi işgal altındaki Filistin'e doğru doğu sınır kasabalarının dış mahallelerine çekilecek ve iç mahallelerden çekilerek dış mahallelerde konuşlanacak.
Ateşkes Denetleme Komitesi Başkanı ABD'li General Jasper Jeffers, geçtiğimiz cuma günü komite toplantısının ardından yaptığı açıklamada Lübnan ordusunun “kasabaların nüfus merkezlerinden konuşlanmaya hazır olduğunu” belirtti.
İkincisi ise İsrail'in 60 günlük sürenin dolmasına bir aydan fazla bir süre kala elinde tutma niyetini açıkladığı beş nokta ki bu durum ABD'nin eski Özel Temsilcisi Amos Hochstein tarafından geçtiğimiz ocak ayında Lübnanlı yetkililere iletilmiş, İsrail planından geri adım atmamış ancak sonunda üzerinde uzlaşılan noktaların haritasını değiştirmişti.
Bu noktalar; Nakura'nın yakınındaki el-Labbune, Marvahin ve Ramiye arasındaki Cebel Blat, Yarun ve Marun er-Ras mahallesindeki Aytarun'un doğu eteklerindeki Cel el-Dir ve Cebel el-Bat, Markaba-Hula yolu üzerindeki ed-Devavir ve Metulla yerleşiminin karşısındaki Hıyam ve Vezzani ovalarının kesiştiği el-Hammams tepesiydi.
İsrail, UNIFIL güçlerinin buraya konuşlandırılması yoluyla güvenlik düzenlemeleri yapılması karşılığında Taybe, Adeyse ve Kefr Kila arasında yer alan el-İzziye ve el-Aveyda tepelerini elinde tutma niyetinden vazgeçti.
İsrail'in planı başından beri doğrudan beş noktada kalmaktı. Fakat Lübnanlıların itirazları ABD ve Fransa'yı işgal güçlerine alternatif olarak bu noktalara kendi güçlerini konuşlandırmayı önermeye sevk etti.
ABD'nin Lübnan Özel Temsilcisi Morgan Ortagus'un ABD askerlerinin konuşlandırılması planı Lübnanlıların çekinceleriyle karşılaşınca Fransa uzlaşma olarak Fransız ordu birliklerinin konuşlandırılmasını önerdi.
Ancak Cumhurbaşkanı Jozef Aun, tüm güney bölgelerinin kurtarılması için ordu ve UNIFIL güçlerinin konuşlandırılmasında ısrar etti.
Fakat uluslararası müzakereler İsrail'in kararını etkilemedi ve Denetleme Komitesine güçlerinin doğrudan beş noktada kalacağını bildirdi.
İsrail'in diktelerine boyun eğen beş üyeli komite de Lübnan ordusunun işgal altındaki kentlerde konuşlanma planlarını başarısızlığa uğrattı.
Kaynaklara göre ordu heyeti cumartesi ve pazar günleri Blida, Meys el-Cebel, Hula ve Markaba'da konuşlanma planı sundu ancak denetleme komitesi bu talebi reddetti.
Lübnan ordusu heyeti bugün konuşlanma talebini yineledi ancak sorun çözülmedi.
Halkın tepkisi
Sahada, işgal altındaki kasabaların sakinleri her pazar olduğu gibi kasabalarının girişleri önünde toplanmaya devam etti.
17 yaşındaki Hatice Atvi, Hula halkının bir ay önce 60 günlük sürenin dolduğu gün yaptığı gibi kasabasını zorla yeniden işgal ettiği sırada katledildi.
Atvi, kız kardeşi, iki çocuğu, kocası ve bazı bölge sakinleriyle birlikte toprak setleri aşarak doğu eteklerindeki mahallelere doğru ilerlerken İsrail güçleri ateş açarak Atvi'yi öldürdü, onlarcasını yaraladı ve bazılarını da esir aldı.
Daha sonra, İsrail zırhlı kuvvetleri el-Deyr mahallesindeki bankete doğru ilerledi ve silah sesleri altında sakinleri geri çekilmeye zorladı.
Akşam karanlığına kadar İsrail ordusu, Lübnan ordusu ve Kızılhaç'ın Kalaş mahallesinde hâlâ açıkta olan Atvi'nin cesedini, bir kurşunla yaralanan kız kardeşi Hanan'ın yanı sıra iki çocuğu, kocası ve diğer üç kişiyi tahliye etmeyi reddetti.
İsrail güçleri gözaltındaki bazı kişileri serbest bırakırken yedi kişiyi gözaltında tuttu.
