İsrail'in Lübnan'dan çekilme kararına rağmen, bazı bölgelerde işgalin devam ettiği ve tampon bölgeler oluşturulduğu görülüyor. Bu durum, Lübnan'da tepkilere yol açarken, uluslararası destek arayışları da başladı.

YDH - İsrail, 8 Ekim 2023'te başlayan saldırılarında elde edemediği bazı kazanımları, ateşkes sürecinde oldu bittiye getirme politikası izliyor.
Bu durumun en belirgin örneği, güney sınırında oluşturulmaya çalışılan tampon bölge.
Ateşkesin sona ermesiyle birlikte İsrail'in, Yarun, Marun er-Ras, Blida, Meys el-Cebel, Hula, Markaba, Udaysa, Kefr Kila ve Vezzani kasabalarından çekilmeyi kabul ettiği belirtildi.
El-Ahbar gazetesinde yer alan habere göre, İsrail güçleri çekilmeye başladı ve Lübnan ordusu Blida, Mays el-Cebel ve Markaba'ya konuşlandı. Lübnan, İsrail'in yedi esiri serbest bırakmasını bekliyor.
Ancak bazı İsrailli yetkililer, işgal güçlerinin Lübnan topraklarındaki beş bölgede uzun süre kalacağını açıkladı.
Bu bölgelere, işgal altındaki Filistin tarafındaki yerleşimlerin karşısına büyük kuvvetler konuşlandırılacak.
Bu beş bölgenin akıbeti, Ateşkes Denetleme Komitesi toplantısında kararlaştırıldı. İsrailli subaylar, bu alanların askeri ya da güvenlik açısından kritik bir önemi olmadığını, daha ziyade "ahlaki bir önemi" olduğunu iddia etti.
Söz konusu beş bölge, Nakura yakınlarındaki Cebel el-Labbune, Marvahin ve Ramiye arasındaki Cebel Blat, Aytarun yakınındaki Cel el-Dir ve Cebel el-Bat, doğu kesiminde Markaba-Hula yolu üzerindeki Davir noktası ve Hammams Tepesi.
İşgal güçlerinin yerini alacak güvenlik düzenlemeleri Lübnan ordusuna bildirildi.
Bu düzenlemeler, özellikle yerleşim yerlerinin bulunduğu kasabalarda, yaklaşık bir kilometre derinliğindeki sınır şeridini tampon bölgeye dönüştürüyor.
Bir kaynağa göre, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ve Lübnan ordusu, sınıra bitişik bölgeleri güvenlik ve askeri kısıtlamalara tabi tutacak ve bazı bölgeleri sivillere kapalı askeri bölgelere dönüştürecek.
Manara yerleşiminin karşısındaki Meys el-Cebel mahallelerinde ve Misgav A’am ve Kefr Kila duvarına bitişik olan Adeyse ve Kefr Kila'nın doğu cephesinde güvenlik düzenlemeleri daha da karmaşık hale geldi.
İsrail'in bu yolu kalıcı bir tampon bölge haline getirmeye çalıştığı belirtiliyor.
İsrail'in 2006'dan bu yana elinde tuttuğu 13 noktadaki işgaline benzer şekilde bu beş noktadaki işgalini de sürdürmesi bekleniyor.
Kaynaklara göre, şu anda ABD'nin saldırının sona ermesinden sonra taşıma sözü verdiği toprak sınırlamasına tabi olmayabilecek 18 nokta mevcut.
İsrail, sınır boyunca hareketleri izlemek için casus cihazların kurulumunu yoğunlaştırdığı için güney sınırını etkin bir şekilde terk etmeyecek.
Halk, kasabalarına dönecekleri anı beklerken, hayatın normale dönmesi yakın değil. Kurtarılan kasabaların güvenli alanlara dönüştürülmesi, mayınlardan temizlenmesi uzun zaman gerektiriyor.
Bu arada Lübnan Cumhurbaşkanı Jozef Aun, güney meselesini görüşmek üzere Baabda Sarayı'nda Suudi Arabistan, Katar, Mısır, ABD ve Fransa büyükelçileriyle bir araya geldi. Toplantı, Aun tarafından talep edildi.
Konuya vakıf kaynaklar, Aun'un büyükelçilerden uluslararası destek ve İsrail'e bu kararını geri alması için baskı yapmalarını talepe ttiğini, zira Hizbullah'ın güneyde kalmasının yeniden savaş çıkma ihtimali anlamına geldiğini söyledi.
Mısır'ın Lübnan Büyükelçisi Alaa Musa, ülkelerin İsrail ordusunun Lübnan topraklarından tamamen çekilmesi için çaba göstermeye devam edeceklerini teyit etti.