Lübnan'da hükümetin güvenoyu alması beklenirken, gözler idari atamalara çevrildi. Ancak bu kez atamalar, ABD ve Suudi Arabistan'ın doğrudan gözetimi altında yapılıyor. Özellikle ordu komutanlığı ve merkez bankası başkanlığı gibi kritik pozisyonlar için ABD'nin tercihleri belirleyici olacak gibi görünüyor.
YDH - Lübnan'da hükümetin, bakanlık açıklamasında bahsettiği plan ve taahhütleri yerine getirmek üzere göreve başlaması için 80'in üzerinde oyla güvenoyu alması bekleniyor.
Hükümet, ilk ciddi sınavını, gündeminin en üst sırasına yerleştirdiği idari atamalar dosyasıyla verecek.
Birinci ve ikinci sınıf kadroların yarısından fazlası boş durumda ve bu kadrolar ya vekaleten ya da geçici görevlendirmeyle yönetiliyor.
Ancak bu kez atama meselesi, kamudaki koltuk savaşını veya cumhurbaşkanı, başbakan ve partiler arasındaki rekabeti aşıyor.
İlk kez, atama savaşı doğrudan bir ABD-Suudi Arabistan vesayeti altında ve her iki tarafın Başbakan Nevaf Selam nezdinde müdahalesiyle yürütülüyor.
Bu durum özellikle, devletin bazı hassas mevkileriyle ilgili. Başbakan'ın, bu mevkilere aday isimlerin listelerini onay için Washington'a göndermeye başladığı görülüyor.
El-Ahbar gazetesinin haberine göre bu mevkilerin başında, şu anda vekaleten görev yapan Tümgeneral Hasan Avde'nin (ordu) ve Tümgeneral İlyas el-Bisri'nin (Kamu Güvenliği) işgal ettiği ordu komutanı ve Kamu Güvenliği Genel Müdürü pozisyonları geliyor.
Odağın genellikle cumhurbaşkanı tarafından aday gösterilen ordu komutanı üzerinde yoğunlaştığı belirtiliyor.
Edinilen bilgilere göre, ABD'nin isteği üzerine Güney Litani Komutanı Tuğgeneral Rudolf Heykel üzerinde karar kılındı.
Washington ayrıca, Merkez Bankası başkanlığı pozisyonuna da odaklanmış durumda. Bu pozisyon için yarışan ve Amerikalıların onayladığı üç isim bulunuyor: Eski Bakan Cihad Azur, Lübnan Kuvvetleri ile iyi ilişkileri olan eski Bakan Kamil Ebu Süleyman ve Başbakan ile akrabalık bağı bulunan ve New York'ta finans sektöründe çalışan Firas Ebi Nasif.
Sünni kesimdeki anlaşmazlık nedeniyle İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürü pozisyonu için mücadele devam ederken, Cumhurbaşkanı Jozef Aun'un Devlet Güvenliği Müdürlüğü için Tuğgeneral Edgar Lavndes'in (Ateşkes Denetleme Komitesindeki Lübnan temsilcisi) ismini önerdiği belirtiliyor.
El-Ahbar'ın edindiği bilgilere göre, Başbakan Selam'ın gözünü diktiği bir diğer mevki ise Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği. Selam, Hakim Mahmud Mekkiye'nin görevden alınmasını hızlandırmaya çalışıyor.
Bu göreve Hakim Muhammed Mekavi'nin atanacağı söylentileri yayılırken, kaynaklar Mekavi'nin şansının azaldığını ve Cebel-i Lübnan İstinaf Başsavcısı Hakim Nazik el-Hatib'in ismi üzerinde bir tartışma yaşandığını, ardından tartışmanın Hakim Necat İtani'ye kaydığını ancak henüz bir karara varılmadığını belirtiyor.
Kaynaklar, atamaların siyasi sürecinin bir süre önce başladığını ve Riyad'ın da bu sürece dahil olduğunu dile getiriyor.
Riyad'ın, Aun'un seçildiği Lübnan'daki yeni sürecin başlıca ortaklarından biri olarak gördüğü ancak Amerikalılardan daha az bir hızla hareket ettiği ifade ediliyor.
ABD yönetiminin ise, özellikle güneydeki rolüyle bağlantılı olarak Merkez Bankası başkanlığı ve ordu komutanlığına odaklandığı belirtiliyor.
Kaynaklar, "Amerikalılar, düzenleyici kurullarda kararın hızlandırılması gerektiği mesajını iletti," diye ekliyor.
Atama savaşının, bakanlık açıklamasının görüşülmesinin ve Meclis Başkanı Nebih Berri'nin çağrısında bulunduğu güvenoyunun verilmesinin ardından kamuoyuna yansıması bekleniyor.
Meclis kaynakları, Berri'nin bugün ve yarın için belirlediği iki oturumun yeterli olup olmayacağının soru işareti olduğuna dikkat çekiyor. Zira yaklaşık 60 milletvekilinin, yani Meclis üyelerinin neredeyse yarısının söz almak istediği bilgisi var.
Güvenoyu oturumlarının geleneksel olarak 3 gün sürdüğü biliniyor. Kaynaklar, Selam hükümetinin özellikle hükümete katılmaktan dışlanan taraflarca büyük bir saldırıya maruz kalacağını tahmin ediyor.
Buna ek olarak, Suudi Arabistan Cumhurbaşkanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın daveti üzerine önümüzdeki pazar günü ilk yurt dışı ziyaretini gerçekleştirecek ve beraberinde ekonomik ve mali konularla ilgili imzalanacak yaklaşık 22 anlaşma getirecek.
Ziyaret, Aun'un Filistin meselesindeki gelişmeleri görüşmek üzere 4 Mart'ta Kahire'de düzenlenecek olağanüstü Arap Zirvesi'ne katılımının arifesinde gerçekleşiyor.
