Gazzeli doktorlar İsrail hapishanelerinde yaşadıkları işkenceyi anlattı

img
Gazzeli doktorlar İsrail hapishanelerinde yaşadıkları işkenceyi anlattı YDH

İsrail hapishanelerinde tutulan sekiz Gazzeli doktor, yaşadıkları işkence, açlık, aşağılama ve tıbbi bakımdan mahrum bırakılma deneyimlerini anlattı. Herhangi bir suçlama olmadan tutulan bu kıdemli doktorlar ve cerrahlar, sistematik kötü muamele, dövülme, uykusuz bırakılma ve ağır psikolojik baskı altında tutulduklarını ifade etti.




YDH - İngiliz gazetesi The Guardian, İsrail hapishanelerinde tutulan sekiz Gazzeli doktorun yaşadıklarını haberleştirdi.

Doktorlar, suçsuz yere tutuldukları süre boyunca işkence, açlık, aşağılama ve tıbbi bakım yoksunluğuna maruz kaldıklarını anlattı.

Dr. Muhammed Ebu Selmiya, sorgu odasında 15 saat boyunca bağlanarak aç ve susuz bırakıldığını, dövüldüğünü söyledi.

Ofer toplama kampına nakledildiğinde ise Gaza'dan gelen diğer doktorlarla birlikte özel bir işkence ve aşağılamaya maruz kaldıklarını belirtti.

Ebu Selmiya, cop, tüfek dipçiği ve köpek saldırılarına uğradıklarını ifade etti. Hapishanede sürekli açık tutulan ışıklar ve klimalar nedeniyle uyumadıklarını, kameralar tarafından izlendiklerini ve diğer tutukluların çığlıklarını duyduklarını anlattı.

Dr. İssam Ebu Acva ise, elleri ve ayakları bağlı halde, gözleri bağlı olarak keskin taşların üzerinde uyumaya zorlandığını, soğuk suyla ıslatılıp vantilatörlerin önüne konulduğunu ve yüksek sesli müzik dinletildiğini aktardı.

Sorgulama sırasında ayak parmaklarının ucunda saatlerce bekletildiğini, yere atılıp suyla ıslatıldığını ve dövüldüğünü söyledi.

Ebu Acva, Negev kampında aşırı sıcaklarda çadırlarda tutulduklarını, tuvalet ihtiyaçlarını gidermelerine izin verilmediğini, uyuz hastalığına yakalandıklarını ve tedavi edilmediklerini belirtti.

Ebu Acva, günde bir kez sıcak su içebildiklerini, ayakkabı verilmediği için 37 derecede asfaltta çıplak ayakla bekletildiklerini ve yetersiz beslenme nedeniyle vücut ağırlığının yarısını kaybettiğini ifade etti.

Doktor, yedi ay boyunca hiçbir suçlama yöneltilmeden ve avukatıyla görüştürülmeden tutulduğunu sözlerine ekledi.

Diğer yandan Dr. Halid Serr, 25 Mart'ta İsrail ordusunun saldırısına uğrayan Nasır Hastanesi'nden tahliye edildikten sonra diğer sağlık çalışanlarıyla birlikte bir çukura atılıp askeri araca bindirildiklerini ve bu sırada şiddetli şekilde dövüldüğünü anlattı.

Sağ tarafında kemik kırıkları oluştuğunu ancak tedavi edilmediğini belirtti.

Sde Teiman toplama kampında ise saatlerce konuşmadan, gözleri bağlı ve elleri kelepçeli bir şekilde oturtulduklarını söyledi.

Üçüncü gün, köpekler ve coplarla gelen İsrail hapishane baskı biriminin tutukluları dövdüğünü ve bazılarının kalıcı sakatlıklar yaşadığını ifade etti.

Diğer doktorlar da benzer işkence ve kötü muamele iddialarında bulundu. Dr. Bessam Mikdad, Gazze'den ailesiyle ayrılmaya çalışırken gözaltına alındığını, soyundurulduğunu, dövüldüğünü ve askerler tarafından aşağılandığını anlattı.

Ayrıca Dr. Mahmud Ebu Şehade, Nasır Hastanesi'nde çıplak ve soğuk suyla ıslatılarak bekletildiklerini, Ofer Kampı'nda ise yetersiz beslenme ve kötü muameleye maruz kaldıklarını söyledi.

Dr. Said Maaruf ise, oğluyla birlikte tutuklandığını, 45 gün boyunca aç bırakıldığını ve 25 kilo kaybettiğini belirtti.

Bunun yanı sıra Dr. Salih Eleyva, Sde Teiman ve Ofer kamplarında işkence gördüğünü, aç bırakıldığını ve temel hijyen haklarından mahrum bırakıldığını ifade etti.

Dr. Ahmed Mhanna ise "Disko" adı verilen sorgu odasında işkence gördüğünü, aşağılandığını ve tıbbi bakımdan mahrum bırakıldığını anlattı.

Siyonist rejim ordusu ise bir açıklama yaparak, Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar sırasında terör faaliyetlerinden şüphelenilen kişilerin gözaltın alındığını, sorgulandığını ve terör faaliyetlerine karışmayanların serbest bırakıldığını öne sürdü.

Ordu, her tutukluya uygun kıyafet, yatak, düzenli yiyecek ve içecek sağlandığını ve tıbbi bakıma erişimlerinin olduğunu savundu.

Kelepçelemenin İsrail ordusunun politikalarına uygun olarak yapıldığını ve gözaltında ölen tutuklularla ilgili soruşturma yürütüldüğünü öne sürdü.

Rejim ordusu, tutukluların haklarını korumak için İsrail ve uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini iddia etti.



Makaleler

Güncel