ABD merkezli insan hakları örgütü DAWN, eski ABD Başkanı Joe Biden ve bazı yetkililerinin Gazze'deki savaş suçlarına yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) başvuruda bulundu. 172 sayfalık başvuruda, Biden yönetiminin İsrail'e verdiği askeri ve diplomatik desteğin savaş suçlarına yol açtığı vurgulandı.
YDH - ABD merkezli insan hakları örgütü Democracy for the Arab World Now (DAWN), eski ABD Başkanı Joe Biden ve bazı yetkililerinin Gazze Şeridi'ndeki savaş suçlarına yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) resmi bir soruşturma başlatılması talebinde bulundu.
DAWN, Biden'ın, eski Savunma Bakanı Llyod Austin'in ve eski Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın, Gazze'deki savaşta -çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 60 binden fazla kişinin ölümüne yol açan- İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçları görmezden geldiğini ve kolaylaştırdığını savunan 172 sayfalık bir talep sundu.
Savcı ve DAWN yönetim kurulu üyesi Reed Brody, Zeteo medya kuruluşuna yaptığı açıklamada, "Bu dava siyasi tepkilerle karşılaşabilir, ancak bu, gönderdiği mesajı değiştirmez: cezasızlık garanti değil. Hukukun üstünlüğü bir şey ifade edecekse, sadece düşmanlarımıza değil, dostlarımıza ve evet, kendimize de uygulanmalıdır," dedi.
Brody ayrıca, "Bir dönüm noktasındayız. Soru şu ki, UCM ve uluslararası hukuk... Gazze'nin enkazı altında gömülü daha fazla kurban mı olacak," diye ekledi.
Birinci madde bildirimi olarak bilinen dosyalama, Biden yönetiminin, yardımların savaş suçları işlemek için kullanıldığının bilinmesine rağmen Tel Aviv'e askeri ve diplomatik destek sağlamaya devam ettiğini vurguluyor.
Bu ABD desteği, askeri, istihbarat ve hedefleme yardımı olarak en az 17,9 milyar doları içeriyor.
DAWN'ın UCM'ye sunduğu dosyada, "Netanyahu, Gallant ve astlarının işlediği belirli suçların tamamen farkında olarak İsrail'e sürekli ve koşulsuz olarak siyasi ve askeri destek sağlayarak, Başkan Biden, Bakan Blinken ve Bakan Austin, en azından grubun İsrail Suçlarını işleme niyetini bilerek, bu suçların işlenmesine kasıtlı olarak katkıda bulundular, hatta bu tür suç faaliyetlerini ilerletmeyi amaçladılar," ifadeleri yer alıyor.
UCM, üye devletlerde veya BM Güvenlik Konseyi bir durumu havale ederse soykırım, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçlarını kovuşturma yetkisine sahip uluslararası bir yargı merciii. Ne ABD ne de İsrail, Lahey merkezli mahkemenin yetkisini tanımıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, bu ayın başlarında imzaladığı başkanlık kararnamesine göre, UCM'ye karşı "mal ve varlıkların bloke edilmesi ve UCM yetkililerinin, çalışanlarının ve temsilcilerinin yanı sıra yakın aile üyelerinin ABD'ye girişinin askıya alınmasını" içeren yaptırımlar uyguladı.
ABD yaptırımlarının hedefleri listesinde UCM başsavcısı Kerim Han da bulunuyor.
UCM, Kasım 2024'te İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'deki soykırım nedeniyle yakalama kararı çıkarmış ve bu durum Washington'dan derhal tehditlere yol açmıştı.
