Esir takasında ilk aşamanın bilançosu: Yardımlar bir şantaj aracı

img
Esir takasında ilk aşamanın bilançosu: Yardımlar bir şantaj aracı YDH

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'ye ilişkin açıklamaları, İsrail'in elini güçlendirerek, şartları dayatmak ve Hamas'ı daha fazla İsrailli esirin serbest bırakılması konusunda taviz vermeye zorlamak için bir şantaj aracı olarak kullanılıyor.




YDH - ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi ile ilgili açıklamaları, İsrail'in ekmeğine yağ sürüyor ve tümü, Filistinliler için herhangi bir kazanım elde etmeden, şartları dikte etmek ve Hamas'ı daha fazla İsrailli esirin serbest bırakılması konusunda gerekli esnekliği göstermeye zorlamak için bir şantaj aracı olarak savaşa geri dönme tehdidini içeriyor.

Trump, İsrail'in uygun gördüğü şekilde hareket etme özgürlüğüne sahip olduğunu hatırlatarak, esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin Amerika'nın tutumu hakkında bir miktar belirsizliği korudu.

Öte yandan işgal ordusunun yeni Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in açıklaması geldi.

Zamir, Başbakan Benyamin Netanyahu'ya yakın olan Kanal 14'ün aktardığına göre, ordunun siyasi düzeyden Gazze'de 4 ila 6 hafta içinde çatışmalara yeniden başlama ve 6 ay içinde bölgeyi tamamen işgal etme planı yapma talimatı aldığını belirtti.

Zamir'e göre plan, 60 binden fazla askerin, yani yaklaşık 5 askeri birliğin Gazze'ye girmesini içeriyor.

Bu birlikler, yardımları azaltarak ve dağıtımını "insani bölgelere" tahsis ederek bölgenin tüm bölgelerine aynı anda saldıracak.

Bu açıklamalar, İsrail'in ilk aşamayı 42 gün daha uzatma yönündeki eğilimiyle aynı zamana denk geldi.

Bu süre zarfında daha fazla sayıda canlı İsrailli esirin serbest bırakılması hedefleniyor.

Fakat Hamas, "savaşı durdurmayı içeren esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeye hazır olduklarını" vurgulayarak bunu reddetti.

Hamas, arabuluculardan, garantörlerden ve uluslararası toplumdan işgalci İsrail'e anlaşmadaki rolüne tam olarak uyması ve herhangi bir tereddüt veya manevra olmaksızın derhal ikinci aşamaya geçmesi için baskı yapmasını talep etti.

Gerçek şu ki, İsrail'in ilk aşamadaki tutumu, üzerinde anlaşmaya varılan hususların özünden en üst düzeyde kaçma ve şantajın en belirgin araçlarından biri olarak bölgeye yardım ve mal girişini engelleme uygulamalarını gösterdi.

İşgalci İsrail, girmesine izin verdiği çadır sayısıyla oynadı ve 22 bin mobil "karavanın" girişine izin verme konusunda neredeyse tamamen kaçamak davrandı.

Ayrıca, enkazı kaldırmak için üzerinde anlaşmaya varılan sayıda ağır ekipmanın geçişine izin vermedi, inşaat malzemeleri, yol bakım ekipmanları ve kanalizasyon şebekeleri, aydınlatma ekipmanları ve güneş panelleri ile istikrar durumu oluşturmaya ve hayatta kalma faktörleri sağlamaya izin veren tüm temel yaşam gereksinimlerinin gönderilmesini engelledi.

Yakıt miktarını da günde 50 kamyondan sadece 15'e düşürdü.

El-Ahbar'a konuşan Hamas'tan üst düzey bir kaynağa göre İsrail, sebze, meyve, et ve erzak gibi tüketim mallarının girişine izin veriyor, ancak ticari mal taşıyan kamyonlar, girmesi gereken toplam yardım kamyonu sayısından düşülüyor ve yardımların türü erzak ve giyim malzemeleriyle sınırlı kalıyor.

Ayrıca, son zamanlarda İsrail'in yardım ve mal miktarını ateşkes ve esir takası anlaşmalarındaki ilerlemeye bağlama eğilimi ortaya çıktı.

Bu da İsrail'in normalde girmesine izin vermek zorunda olduğu hayati gereksinimlerin şantaj ve pazarlığa tabi olduğu anlamına geliyor.

Sahada ise İsrail ihlalleri devam ediyor. Filistin Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 150'ye yükseldiğini bildirdi.

Aynı zamanda İsrail, Selahaddin koridorundan çekilmeyi reddediyor. Bu da ilk aşamadaki anlaşmaların yalnızca toplu katliamı durdurduğu, fakat tüm savaş ritüellerinin, koşullarının ve yaşam koşullarının devam ettiği anlamına geliyor.

İsrail'in bu davranışı, aşamalı olarak, Hamas'a herhangi bir zafer görüntüsü olarak sunabileceği önemli tavizler vermeden İsrailli esirleri serbest bırakması için baskı yapmanın bir yolu olarak okunuyor.

Ayrıca işgalci rejim, savaşın durdurulmasına dair gerçek bir taahhüt sunmuyor. Uzun vadede ise İsrail'in yaptıkları, direnişin silahsızlandırılması ve Hamas liderliğinin bölgeden uzaklaştırılması gibi savaşın başaramadığı kazanımları elde etmeyi amaçlıyor. Ancak Hamas, bunu tartışmayı dahi reddediyor.