"İsrail güney Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürerek, Kuneytra ve Deraa vilayetlerinde stratejik yükseklikler ve tatlı su kaynakları da dahil olmak üzere yüzlerce kilometrekarelik alanı kontrol altına aldı."

YDH - İsrail, Suriye’nin güneyinde geniş çaplı bir ilerleyiş sürdürerek Kuneytra ve Deraa’da stratejik bölgeleri ele geçirdi ve Şam’a 25 km mesafeye kadar yaklaştı. İşgal güçleri, bölge halkını İsrail varlığını kabullenmeye zorlamak amacıyla nüfus sayımı yapıyor ve özellikle Dürzi cemaati üzerinden bölgesel ayrılıkları derinleştirmeye çalışıyor. İsrail ordusu, eski Suriye ordusunun savunma hatlarını yok ederken, yerli halka yönelik baskınlar ve sorgulamalar gerçekleştiriyor. El-Ahbar yazarı Hayyan Derviş’e göre ayrım hattına yakın bölgelerde yeni operasyonlara hazırlanan İsrail, mayın tarlalarını patlatacağı konusunda yerel liderleri “uyardı”.
Düşman İsrail güney Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürerek, Kuneytra ve Deraa vilayetlerinde stratejik yükseklikler ve tatlı su kaynakları da dahil olmak üzere yüzlerce kilometrekarelik alanı kontrol altına aldı.
Bu durum, eski Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esed hükümetinin düşüşü ve Tel Aviv’in, 1974’ten bu yana Suriye ile yürürlükte olan “Çatışmayı Önleme Anlaşmasını” feshettiğini açıklamasıyla hız kazandı.
Suriye sahasındaki yayılmacı politikalarına devam eden düşman, özellikle Kuneytra’da demografik verileri toplamak suretiyle bölge halkını İsrail varlığını kabullenmeye teşvik etmeye çalışıyor.
Aynı zamanda, güneydeki azınlıkları, özellikle Dürzi cemaatinin konumunu istismar ederek, hâlihazırda parçalanmış olan ülkeyi daha da bölmeyi hedefliyor.
Yeni Suriye rejimine bağlı "güvenlik güçleri" ise, "rejim kalıntılarını temizleme" bahanesiyle mezhepçi gerekçelerle ihlallerde bulunarak vilayetleri sürekli bir güvenlik krizine sürüklüyor.
Başkent Şam üzerinde insansız hava araçlarının (İHA) 24 saat uçuş yapması ve güney bölgeleri üzerinde devriye gezmesiyle birlikte, son günlerde kesintili saldırılar düzenlenmeye başlandı.
En son pazartesi günü Kardaha’da bir “silah deposu” hedef alındı. Yaşanan gelişmeler, "tampon beölg" sınırlarının Şam’a 25 kilometre mesafeye kadar genişlediğini gösteriyor.
İşgalci İsrail güçleri, Deraa’nın kuzey kırsalında bulunan Tel el-Mal tepesine ve Kuneytra’daki Umm Batına kasabasına girdi. Bu iki bölge, Şam’a 25 kilometreden daha kısa bir mesafede bulunuyor.
İsrail’in, güney Suriye’de kontrol altına aldığı bölgelerdeki askeri varlığın yeni rejim tarafından erişilemez hale gelmesine yol açtığı dikkat çekiyor.
İşgal edilen bölgelere HTŞ güçleri doğal olarak yaklaşmıyor ve hiçbir güç İsrail’in ilerleyişine engel olmuyor.
Bu bağlamda, “tampon bölge” içindeki ve civarındaki aşiret kaynakları, HTŞ rejimi yetkililerinden (vali, polis şefi, askeri lider) gelen uyarılara işaret ediyor.
Bölge liderleri, İsrail güçlerine ateş açılmaması konusunda kesin şekilde uyarıldı.
Yetkililer, iki gerekçeye dayalı olarak herhangi bir silahlı direnişin sakıncalı olduğunu belirtti: Birincisi, “sivillerin hayatını korumak ve düşmana askeri varlığını artırması için bahane vermemek”; ikincisi ise “Şam’ın mevcut askeri donanımı, sınırlı insan gücü ve iç tehditlere karşı dağılmış birlikleri nedeniyle İsrail ile doğrudan savaşa giremeyeceği” gerçeği.
Tel el-Mal, işgal altındaki topraklarla sınır hattına yakın en yüksek ikinci dağlık bölge olarak biliniyor.
İşgalci İsrail güçleri, son dönemde burada, eski Suriye ordusunun kurduğu askeri noktaları imha etti. Tel el-Mal’ın yüksekliği, daha önce İsrail hava saldırılarına hedef olan Tel el-Hare’den bile fazla.
Eski bir Suriye askeri yetkilisine göre, İsrail’in bir sonraki hedefi, Tel el-Hare’deki savunma mevzilerini ve hava savunma sistemlerini yok etmek olabilir.
Bu bölge, İsrail ile olan cephe hattının tamamını gözetleyebilecek bir konumda bulunuyor.
Perşembeyi cumaya bağlayan gece, işgalci İsrail güçleri, Kuneytra’daki Kodna kasabası yakınlarında bulunan yasa dışı Tel Ahmer Garbi askeri noktasında bir dizi aydınlatma fişeği ve ateş açma eylemi gerçekleştirdi.
Daha sonra bunun, bölgedeki “termal sensörler” tarafından tespit edilen yabani hayvanların hareketine karşılık olduğu anlaşıldı.
İşgal güçleri ayrıca dün sabah saatlerinde, Kuneytra kırsalında Ceuata el-Haşab ile Ufyana arasında bir kontrol noktası kurarak geçen araçları aramaya başladı.
Bu gelişmeler, işgal güçlerinin önceki gün Kuneytra’nın Ruveyhına köyüne düzenlediği baskının ardından yaşandı.
İsrail askerleri, köyün girişlerine kontrol noktaları kurarak sivilleri sorguladı.
Çarşambayı perşembeye bağlayan gece ise, Kodna köyü ve yanındaki baraj tesisleri basılarak “silah arama” operasyonu gerçekleştirildi.
Bu baskını, Kuneytra’nın güney kırsalındaki Suveyse kasabasına bağlı Rasim el-Munbatah ve Devaia el-Kebira köylerine yapılan baskınlar izledi.
Bu köyler, güneyin en büyük şehirlerinden biri olan Casim’in sadece 13 kilometre güneyinde bulunuyor.
Aşiret kaynakları, İsrail’in Suriye topraklarında yürüttüğü operasyonlarda Arap asıllı subay ve askerlerden faydalandığını belirtiyor.
Ruveyhına ve Devaya el-Kebira’daki baskınlarda, İsrail askerleri köy sakinlerini zorla sorgulayarak hane halkı sayıları ve gelir kaynakları hakkında bilgi almaya çalıştı.
İsrail subayları, bu köylere insani yardım ve ücretsiz yakıt sağlama teklifinde bulunarak nüfus üzerinde etki kurmayı amaçladı.
Baskın yapan güçler, daha sonra işgal altındaki Golan ile ayrım hattına çekildi.
Bunlara ek olarak, “Çatışmayı Önleme Anlaşması” çerçevesinde ayrım hattına yakın bölgelerde yaşayan yerel liderlere, İsrail güçlerinin önümüzdeki günlerde eski hükümet tarafından döşenen mayın tarlalarını patlatacağı konusunda uyarıda bulunuldu.
Bu operasyonun patlamalar ve şarapnel parçalarının bölgeye yayılmasıyla sonuçlanacağı bildirildi.
İsrail güçleri, hiçbir şekilde ayrım hattına ya da operasyon bölgelerine yaklaşılmaması talimatını verdi.
Çeviri: YDH