Iraklı siyasetçi Hamis el-Hancer’in, Suriye’deki HTŞ rejiminin başındaki Ebu Muhammed el-Colani'ye yüz milyonlarca dolar destek sağladığı ortaya çıktı. Irak direnişi, bu desteğin Suriye’de mezhepsel çatışmaları körükleyebileceğini öne sürerek, gerekirse müdahale edeceklerini açıkladı.
YDH - Irak’taki direniş gruplarından üst düzey bir yetkili, Türkiye’ye yakınlığıyla bilinen Iraklı siyasetçi ve iş insanı Hamis el-Hancer’in, Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani'ye (şimdiki adıyla Ahmed Şaraa) geçtiğimiz dönemde yüz milyonlarca dolar finansal destek sağladığını bildirdi.
El-Ahbar gazetesine konuşan yetkili, “Hancer ve Şaraa'nın Ankara’da gizli bir proje yürüttüğünü, ancak bu projenin hedeflerinin henüz netleşmediğini” söyledi.
Ayrıca, tarafların Doha’da bir dizi gizli görüşme gerçekleştirdiğini belirtti.
Yetkiliye göre, Irak’taki bazı güçler ve siyasi figürler, Colani'yi desteklemek ve onu iktidara taşımak için her yolu denemeye hazır. Hatta bunun Suriye’de Alevi toplumuna karşı katliamlar gerçekleştirmek pahasına dahi göze alınabileceğini öne sürdü.
Yetkili, “Eğer durum böyle devam ederse ya da ülke için bir tehdit oluşursa, direniş müdahale edecektir” ifadelerini kullandı.
Irak Parlamentosu’ndaki Egemenlik koalisyonunun lideri olan Hamis el-Hancer, daha önce yaptığı bir açıklamada, HTŞ militanlarını hedef alan eski Suriye ordusu güçlerini kınadığını söylemiş ve bu grupları "sivilleri korkutmak ve toplumsal barışı tehdit etmekle" suçlamıştı.
“Suriye devletinin ülkede huzur ve istikrarı yeniden tesis etme çabalarını destekliyoruz,” diyen Hancer, aynı zamanda “Suriye halkının devrimini” desteklediğini belirtmiş ve “Suriye için daha iyi günlerin yaklaştığını” ifade etmişti.
Fakat bu açıklamalar, Irak’taki siyasi çevrelerde büyük tepki çekti. Colani'nin geçmişte el-Kaide saflarında savaşması ve Irak’ta pek çok kişinin ölümünden sorumlu olması, Iraklılar arasında ciddi endişelere yol açtı.
Irak'taki Hizbullah Tugayları'nın Meclis Grubu Başkanı Suud es-Saidi, Hamis el-Hancer'in açıklamalarını “Suriye’de halkın kanını döken suçlulara ve katillere destek” olarak nitelendirerek sert bir şekilde eleştirdi.
Saidi, Hancer'in bu açıklamalarla siyasi ortamı kışkırtmayı, mezhepsel ayrılıkları derinleştirmeyi ve ülkede fitne çıkarmayı amaçladığını savundu.
Öte yandan, Irak Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve bağımsız milletvekili Nisan ez-Zair de Irak hükümetine bu tür girişimlere karşı insani bir duruş sergileme ve müdahalede bulunma çağrısı yaptı.
Ez-Zair, Hancer'in açıklamalarının, Iraklıların kanını döken ve terör eylemleri düzenleyen kişilerle dayanışma anlamına geldiğini ve bunun hukuken kabul edilemez olduğunu belirtti.
Ayrıca, Hancer ve eski Baas mensuplarının Suriye’deki terörist gruplara destek sağladığını ve bu grupların halkı mezhepsel temelde ayrıştırarak yönettiğini öne sürdü.
Direniş örgütlerinden müdahale uyarısı
Öte yandan Irak’taki Nuceba Hareketi'nin siyasi büro üyesi Mehdi el-Kaabi, Suriye’de yaşananları “etnik ve mezhepsel temizlik” olarak tanımladı.
Kaabi, İran ve Irak da dâhil olmak üzere İslam dünyasındaki ülkelerin, Suriyelileri ve azınlıkları terörist gruplardan korumak için güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini söyledi.
El-Kaabi, "Eğer tehdit büyür ve azınlıklara yönelik baskı artarsa, İslami Direniş, Haşd Şabi ve Irak güvenlik güçleri, bu terörist grupları durdurmak için ortak bir tutum sergileyecektir" dedi.
Ayrıca, Suriye’deki mevcut durumun bir İsrail-Amerikan projesi olduğunu ve bu planın, İsrail’in Suriye topraklarını işgal etmesini ve buradan Irak’a uzanmasını kolaylaştırmayı amaçladığını vurguladı.
