Ramallah yönetiminden direnişçilere yönelik 100'den fazla hak ihlali

img
Ramallah yönetiminden direnişçilere yönelik 100'den fazla hak ihlali YDH

Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerinin, Batı Şeria'da şubat ayı boyunca 100'den fazla hak ihlali gerçekleştirdiği bildirildi. Siyasi Tutuklu Aileleri Komitesi'nin açıklamasına göre, keyfi gözaltılar, fiziksel saldırılar ve insan hakları ihlalleri, baskı ve sindirme politikasının bir parçası olarak muhalifleri ve direnişçileri hedef alıyor.




YDH - Siyasi Tutuklu Aileleri Komitesi, şubat ayında Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'da, İsrail işgaline direnen ve muhalif Filistinlilere yönelik 100'den fazla hak ihlali gerçekleştirdiğini bildirdi.

Komite tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz ay, "siyasi tutuklular ve Batı Şeria'daki vatandaşlara yönelik ihlallerin gözle görülür şekilde arttığı" belirtildi.

Açıklamada, "Keyfi gözaltılar, fiziksel saldırılar ve insan hakları ihlalleri şeklinde gerçekleşen 116 ihlal, temel özgürlüklere yönelik baskı ve sindirme politikasının devam ettiğini gösteriyor," ifadeleri kullanıldı.

Komite, "ihlallerin gözaltı, işkence, baskı ve kovuşturma şeklinde çeşitlilik gösterdiğini" ve "özellikle siyasi aktivistleri ve direnişçileri hedef aldığını" belirtti.

Komite, bu ihlallerin, "işgalci İsrail'in Batı Şeria'daki saldırılarını tırmandırdığı hassas bir dönemde, Filistin Yönetimi'ne karşı çıkan vatandaşlara yönelik sistematik bir hedef alma politikasını ortaya koyduğunu" vurguladı.

Bunun yanı sıra Komite, "artan gözaltı ve işkence vakalarının, her türlü direniş veya muhalefeti baltalamak için işgalciyle (İsrail) yapılan koordinasyonu yansıttığını" kaydetti.

Komite, yerel ve uluslararası insan hakları kuruluşlarını, "Filistin Yönetimi'ne bu uygulamaları durdurması ve sorumluları hesaba çekmesi için acilen müdahale etmeye ve baskı yapmaya" çağırdı.

Komite, açıklamasında ihlalleri ayrıntılı olarak şu şekilde sıraladı:

1) Gözaltılar:

Ay boyunca 81 gözaltı vakası kaydedildi. Bu, Filistin Yönetimi'ne muhalif kesimleri, özellikle aktivistleri ve direnişçileri hedef alan sürekli gözaltı politikasının bir parçası.

Gözaltı vakaları çeşitli bölgelere yayılmış durumda. Cenin şehri ve kampı 36 vaka ile başı çekerken, onu 15 vaka ile Tubas, 11 vaka ile Nablus, 7 vaka ile Tulkerim ve 3 vaka ile Ramallah izliyor. Kalkilya, Selfit, El-Halil ve Beytüllahim bölgelerinde ise 9 vaka kaydedildi.

2) Fiziksel saldırılar ve işkence:

Ramallah yönetimine bağlı güvenlik güçleri tarafından vatandaşlara yönelik 5 doğrudan saldırı vakası ve gözaltı merkezlerinde 5 işkence ve 'şibh' (Filistin Yönetimi'nin gözaltı merkezlerinde uyguladığı işkence türü) vakası belgelendi.

Bu ihlaller, Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerinin siyasi tutuklulara karşı baskı ve işkence yöntemleri kullandığının kanıtı olarak görülüyor ve tutukluların acılarını artırarak fiziksel ve ruhsal sağlıklarını tehdit ediyor.

3) Tutuklulara verilmeyen sağlık hizmeti:

Pek çok tutuklu, kasıtlı tıbbi ihmal ve sorgu odalarındaki işkence sonucu ciddi sağlık sorunları yaşadı. Ay boyunca 3 tutuklunun sağlık durumunun kötüleştiği belgelendi.

Bu durum, Filistin Yönetimi'ne bağlı gözaltı merkezlerindeki tutukluların maruz kaldığı zorlu koşulları gözler önüne seriyor.

4) Direnişçilerle çatışmalar:

Ay boyunca direnişçilerle 4 çatışma yaşandı, bu da direnişçilere yönelik baskı ve kovuşturmaları artırıyor. Bu çatışmaların artması, Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria'daki halk ve askeri direnişe karşı politikasının devam ettiğini gösteriyor.

5) Ev baskınları:

Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçleri, vatandaşların evlerine 4 baskın düzenledi. Bu durum, Batı Şeria'daki vatandaşların mahremiyetinin ihlal edildiğini gösteriyor.

Ayrıca, tamamlanmayan 5 gözaltı girişimi daha yaşandı.

6) Halk gösterilerinin bastırılması:

Ramallah şehrinde direnişi destekleyen barışçıl bir yürüyüşe yönelik baskı ve saldırı kaydedildi.

Bu, halkın direnişi destekleyen gösterilerini engelleme çabası olarak değerlendiriliyor. Bu tür ihlaller, ifade özgürlüğünü susturma ve genel özgürlükleri hedef alma çabalarının devam ettiğini gösteriyor.

Ayın en dikkat çekici ihlallerinden biri, siyasi tutuklu Suheyb Ebu Muveys'in eşi Şuruk İzzeddin'in evine yapılan baskın sonrası gözaltına alınması ve iki gün sonra serbest bırakılması oldu.

Diğer yandan Birzeit Üniversitesi öğrencisi Aric Avavde, direnişi destekleyen bir yürüyüşe katıldığı gerekçesiyle çağrıldıktan sonra gözaltına alındı ve 3 gün sonra serbest bırakıldı.