Suriye'deki Dürzi Muvahhidler cemaatinin şeygi Şeyh Akil Yusuf Cerbu, el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, Süveyda'daki yerel oluşumlarla HTŞ rejimi arasında varılan mutabakatın, devletin ildeki varlığını yeniden tesis etme konusunda bir uzlaşı olduğunu belirtti.
YDH - Suriye'deki Dürzi Muvahhidler'in şeyhi Akil Yusuf Cerbu, el-Ahbar'a verdiği demeçte, Süveyda vilayetindeki yerel oluşumlar ile Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimi arasında varılan mutabakatın tam anlamıyla bir "anlaşma" olarak nitelendirilemeyeceğini belirtti.
Cerbu, Süveyda vilayetindeki dini ve hükümet yetkilileri arasında, ilde devletin varlığını yeniden tesis etme konusunda bir uzlaşı olduğunu ve herhangi bir tarafı dışlamayan, sivil ve çoğulcu bir devlet kurulmasını garanti altına alacak anayasanın yazılmasının beklendiğini ifade etti.
Cerbu, Süveyda'daki tüm dini ve toplumsal merciiler arasında görüş birliği bulunduğunu belirterek, "Vilayette bazı tarafların çeşitli görüşleri ve meşru kaygıları vardı, ancak bu uzlaşı için sunulan garantiler, anlaşmanın onaylanması için yeterli görüldü," dedi.
Cerbu, uzlaşının şartları olarak açıklanan (hükümete bağlı, üyeleri Süveydalılardan oluşan bir güvenlik birimi kurulması) hususların yeni olmadığını, eski rejimin düşüşünün ilk aşamalarından beri bu konuda mutabık kalındığını açıkladı.
Aynı bağlamda, Süveyda'daki Dürzilerin önde gelen ruhani liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri'ye yakın bir kaynak, anlaşmanın sadece imzalayanları temsil ettiğini vurguladı.
Kaynak, Şeyh Ebu Hasan Yahya Haccar, Rical el-Kerame Hareketi, Liva el-Cebel ve Ahrar el-Cebel gruplarını işaret ederek, bu grupların HTŞ'ye, Süveyda'da konuşlandırılacak askeri birlik ve iç güvenlik güçlerini oluşturacak yaklaşık 3500 kişilik isim listesi sunduğunu ve komutanların HTŞ rejimi tarafından atanacağını belirtti.
Kaynak, "Bir hafta önce Şam hükümetinin temsilcisi Mustafa Bekkur'un Süveyda'dan çıkarılmasını talep eden gösteriler, Hicri'ye bağlı grupları ve siyasi güçleri bir araya getirdi. Hicri, Şam'ın sunduğu cazip teklifleri kabul etmiş görünen bazı grupların istediklerinden tamamen farklı bir vizyona sahip," ifadelerini kullandı.
Kaynak, "Suriye'deki Dürzilerin ruhani lideri olarak Hicri, Ahmed Şaraa (Suriye'de kendini geçici cumhurbaşkanı olarak atayan, eski adıyla Ebu Muhammed el-Colani) ile yapılan toplantıda kendisi yerine herhangi birinin bulunmasını ve anlaşmanın sonuçlarını kabul etmedi. Ancak bu anlaşma, Şam'ın yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda geri dönülebilecek, deneme süresi olan bir anlaşma," diye ekledi.
Bu gelişmeler, bazı askeri oluşumların, Liva Partisi'nin askeri kanadı olan Terörle Mücadele Gücü de dahil olmak üzere, yeni yönetimle henüz bir anlaşmaya varamadığı bir dönemde yaşanıyor.
El-Ahbar'a konuşan komutan Ferid Hamayil, partinin ve askeri kanadının HTŞ ile son diyalog sürecinin bir parçası olmadığını ve henüz anlaşmayı kabul edip etmeme konusunda bir karar almadıklarını belirtti.
