UNIFIL'in rolü neden azaltıldı?

img
UNIFIL'in rolü neden azaltıldı? YDH

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Ortagus'un, ateşkesi denetlemek üzere üç çalışma grubu kurulacağını açıklaması, UNIFIL'in rolünü tartışmaya açtı. Lübnan, ABD ve Fransa'nın hazırlayacağı planı beklerken, İsrail ile kara sınırının çizilmesi ve esir takası konularında müzakerelere başlanması bekleniyor.




YDH - ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Morgan Ortagus'un, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemek üzere üç çalışma grubu kurulacağını açıklaması, UNIFIL'in (Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü) rolünü tartışmaya açtı.

Bu durum, 1701 sayılı kararın uygulanması ve Lübnan devletinin egemenliğinin sağlanmasındaki rolüyle bilinen UNIFIL'in geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor.

El-Ahbar gazetesinin haberine göre Lübnan, komitenin başkanı ABD ve başkan yardımcısı Fransa tarafından hazırlanacak olan çalışma gruplarının yapısı, toplantı mekanizmaları ve koordinasyonuna ilişkin planı bekliyor.

Komite Başkanı ABD'li General Jasper Jeffers, 20 Ocak'tan bu yana ilk kez, İsrail'in saldırılarının arttığı ve 60 günlük sürenin uzatıldığı bir dönemde, komiteyi bir araya getirmişti.

Kaynaklara göre ABD'li general, son toplantıda Lübnan ordusu ve İsrail ordusu temsilcilerine, her iki taraftaki ilgili yetkililerle yaptığı görüşmelerin sonuçlarını aktardı.

Görüşmeler sonucunda, tarafların kara sınırının çizilmesi ve anlaşma ile 1701 sayılı kararın uygulanması için ek çaba gösterilmesi konusunda mutabık kaldığı belirtildi.

Kaynaklar, Lübnan'ın kara sınırının çizilmesine hazır olduğunu, fakat deniz sınırının çizilmesi sürecinde olduğu gibi, hak ettiği topraklardan taviz vermek zorunda kalabileceği endişesini taşıdığını ifade ediyor.

Özellikle İsrail'in son zamanlarda işgal ettiği veya izole ettiği stratejik noktalardan vazgeçip geçmeyeceği konusunda bir garanti bulunmuyor.

Plana göre, sınır çizimi, İsrail'in Lübnan'a ait olduğunu kabul etmediği 13 noktayı ve Lübnan'a ait olduğunu kabul ettiği ancak Mavi Hat içinde kalan 17 noktayı kapsayacak.

Sadece 13 noktanın alanı yaklaşık 500 bin metrekare ve güney sınırı boyunca dağılmış durumda.

Buna ek olarak, son zamanlarda işgal edilen beş nokta ve Dahira, Kefr Kila ve Adeyse'deki tampon bölgelerle birlikte yaklaşık 13 kilometrelik bir alan daha eklendi.

İsrail'in 2000 yılında güney Lübnan'dan çekilmesinin ardından, İsrail'in Lübnan'a ait olduğunu kabul etmediği üç noktada sınır çizimi durmuştu.

Bu noktalar, Misgav A'am yerleşimi ile Adeyse kasabası, Metula yerleşimi ile Kefr Kila kasabası ve Gacar kasabasının kuzey kısmı arasında yer alıyordu.

Fakat Lübnan, bu noktaların Lübnan'a ait olduğu konusunda ısrar ederek, Birleşmiş Milletler ile koordineli olarak özel güvenlik düzenlemeleri getirdi.

2006 Temmuz savaşının ardından İsrail, Rumeyş ve Vezzani bölgeleri başta olmak üzere, zamanla genişleyerek yeni bölgeleri ele geçirdi.

İsrail'in Lübnan'a ait olduğunu kabul etmediği 13 nokta şunlar: Ras en-Nakura, Marvahin, Alma eş-Şaab (üç nokta), el-Bustan, Rumeyş, Yarun-Marun er-Ras arası, Adeyse, Adeyse-Kefr Kila arası, Meys el-Cebel, Metula-Vezzani ve Blida.

Kaynaklar, uzun soluklu olması beklenen müzakerelerin, ABD ve Fransa'nın Lübnan ile İsrail arasında kurulmasını istediği temasın şekli konusunda endişe yaratabileceğini belirtiyor.

Bu bağlamda kaynaklar, Lübnan'ın askeri olmayan unsurları sürece dahil etmek istemediğini ve çalışma gruplarının, deniz yetki alanlarının çizilmesi komitesinde yer alan subaylar gibi, uzman ve teknisyenlerden oluşan subaylardan oluşacağını dile getiriyor.

Esirler dosyası

Çalışma gruplarının ele alacağı ikinci konu ise Lübnanlı esirler. İsrail'in bugün Lübnan ordusunda görevli Ziyad Şibli'yi serbest bırakması bekleniyor.

19 Aralık'tan bu yana esir tutulan yedi sivil esirin yanı sıra, İsrail'in Hizbullah üyesi olduğunu iddia ettiği yedi esir daha bulunuyor.

Ancak Lübnan'a esir sayısı ve isimleri hakkında henüz resmi bir bilgi verilmedi.

Kaynaklara göre İsrail, Hizbullah ile daha önceki müzakerelerin aksine, esirlerin serbest bırakılmasında belirleyici rol oynayacak ve "esirler, İsrail'in sınırın ötesinden taviz aldıkça taksitle ödeyeceği bedellere dönüşecek."

Üçüncü konu ise beş nokta ile ilgili. Kaynaklar, komitenin son toplantısında bu konunun tartışıldığını ve İsrail'in, askerlerini takviye edilmiş uluslararası güçlerle değiştirme tehdidini yinelediğini kaydetti.

Komitenin İsrail adına öne sürdüğü talepler arasında, güney ve doğu sınırı boyunca bir dizi gözetleme kulesi inşa edilmesi de yer alıyor.

Kule projesinin sahibi olan İngiltere ise, yer altını da izleyebilecek yeni yöntemler geliştirerek gözetlemenin artırılmasını talep etti.

ABD'nin planları, UNIFIL'in rolünün ne kadar kaldığına dair soru işaretlerini artırdı.

UNIFIL, BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca Lübnan ile İsrail arasındaki anlaşmazlıkta hakem rolü üstleniyor.

Alışılmadık bir şekilde, komite toplantısıyla ilgili ortak açıklama, her zaman olduğu gibi ABD'nin Beyrut Büyükelçiliği veya UNIFIL karargahı yerine, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ofisinden yapıldı.

Ortagus'un, esirlerin serbest bırakılması ve kara sınırının çizilmeye başlanması nedeniyle Lübnanlılara verdiği "barış müjdelerine" rağmen, İsrail'in Hizbullah'tan tehdit gördüğü gerekçesiyle Lübnan'a istediği zaman ve yerde saldırılarını sürdüreceğini açıkladı.

Ortagus, "İsrail, Hizbullah hedeflerini vuruyor ama henüz hepsini yok edemedi," ifadelerini kullandı.

El-Ahbar'ın edindiği bilgilere göre Jasper Jeffers, "Lübnan ordusuna, Litani Nehri'nin kuzeyindeki direniş silah depolarına baskın yapılması gerektiği konusunda son ve ciddi bir tavsiyede bulundu."

Bu arada, İsrail saldırılarına devam ederek işgalini genişletiyor.

Dün, bir buldozer ve Merkava tankıyla desteklenen bir kuvvet, Rumeyş kasabası civarına girerek ordu merkezinin karşısına konuşlandı ve araya toprak bir set çekti.

Başka bir kuvvet ise işgal altındaki Cebel Blat'tan Ramiye'ye girerek Salhani'deki ordu merkezinin karşısına konuşlandı.