Suriye'nin Süveyda vilayetinde Dürzî cemaati, HTŞ rejimiyle ilişkiler konusunda derin bir bölünme yaşıyor. Ruhani lider Şeyh Hikmet el-Haceri, HTŞ ile yakınlaşmak isteyen grupları sert şekilde eleştirirken, İsrail'le olası ilişkiler tartışma yaratıyor.

YDH - Dürzî cemaatinin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Haceri'nin, Ahmed eş-Şaraa'nın (Ebu Muhammed el-Colani) anayasa bildirgesini imzalamasının ardından yaptığı açıklamalar hâlâ yankılanmaya devam ediyor.
Bu bildirge, Colani'ye beş yıllık geçiş döneminde ülkeyi mutlak yetkilerle yönetme hakkı veriyor ve kendisini görevden alabilecek hiçbir otorite bulunmuyor.
Haceri'nin, kendisini ve diğer yerel ileri gelenleri bir araya getiren toplantıdan sızdırılan video kaydında, HTŞ yönetimini "aşırıcı ve uluslararası düzeyde aranan" olarak nitelendirmesinin yanı sıra, Süveyda'daki bazı güçlerin yeni yönetimle anlaşmalar yapmasına ilişkin söyledikleri, Dürzî toplumu içindeki bölünmeye ışık tuttu.
Haceri, "Var olma ya da yok olma aşamasındayız, mezhebimiz için uygun olan yöne gideceğiz" ve "Bu konuda herhangi bir taviz kabul edemeyiz... Bu bizim hakkımızdır... Sahil bölgesindeki akrabalarının kanını ve onurunu satan Süveyde evlatlarına üzülüyoruz" ifadelerini kullandı.
El-Ahbar gazetesine konuşan Dürzî şahsiyetler, "Haceri ile Süveyda'da faaliyet gösteren tüm gruplar arasındaki ilişkinin üst düzeyde olduğunu, ancak mevcut aşamada Şam'la yakınlaşma meselesinin aralarında mesafe yarattığını" belirtti. Ayrıca Colani ile yakınlaşmanın ülkeye Selefi anlayışına göre İslamlaştırmayı dayatan bir rejimle normalleşme olarak görüldüğünü ve Dürzîler dahil azınlıkların genel çıkarlarıyla çeliştiğini ifade etti.
Kaynaklar, Haceri'nin açıklamalarının "HTŞ rejimiyle ilişkileri normalleştirmek isteyen grup liderlerine karşı iç savaş ilanı niteliğinde olduğunu" ekliyor
"Ebu Hasan" lakaplı Yahya el-Haccar ve "Şeyh Keramet Adamları" grubunun lideri Leys el-Belus olmak üzere, bu iki grup, eski Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esed hükümetinin 8 Aralık'ta düşüşü gecesinde Suriye başkentine erken ulaşan kuvvetler arasındaydı.
Bu, Sekizinci Tugay komutanı Ahmed el-Avde ile koordinasyon içinde gerçekleşti. Avde, Esed'in ülkeyi terk etmesinden sadece iki gün önce, hükümetin devrilmesine katılan Deraa ve Süveyda'dan grupları içeren Güney Operasyon Odasını kurmuştu.
Öte yandan, önceki gün Haceri'nin destekçileri konutuna akın etti. Burada cemaat lideri, önceki açıklamalarını yinelerken, "Dürzîlerin barış yanlısı olduğunu ve Suriye dokusundan kopmalarının mümkün olmadığını" belirtti.
Bununla birlikte, Suriye'deki Dürzîlerin çıkarlarını ifade etme ve savunma mekanizması konusunda aralarında temel bir görüş ayrılığı var.
Haceri, Avrupa Birliği ve üye ülkeler dahil bir dizi uluslararası tarafla doğrudan iletişim kurarken ve işgal altındaki Filistin'deki Dürzî cemaatinin ruhani lideri Muvaffak Tarif ile düzenli olarak iletişim halinde, ki bu, İsrail yönetimiyle dolaylı iletişim anlamına geliyor.
Fakat şeyhler Yusuf el-Cerbu ve Hammud el-Hanavi, "HTŞ ile daha fazla iletişim kurulması ve görüş alışverişinde bulunulması gerektiğini ve sivillerin yaşamını kolaylaştırmak ve devlet kurumlarını çalıştırmak için Süveyda'yı başkente bağlama çerçevesinde bir ilişki kurulması gerektiğini" düşünüyor.