Suriye-Lübnan sınırında neler oluyor?

img
Suriye-Lübnan sınırında neler oluyor? YDH

Lübnan-Suriye sınırında, HTŞ rejimine bağlı unsurlar ile Lübnan ordusu ve Lübnanlı aşiretler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmalar, HTŞ militanlarının Lübnan ordusu mevzilerine ve sivil yerleşimlere saldırmasıyla başladı. Lübnan ordusu, takviye birlikler göndererek ve ateşle karşılık vererek durumu kontrol altına almaya çalıştı. Taraflar arasında ateşkes sağlandı, ancak olayların arkasındaki nedenler ve bölgesel etkileri tartışılıyor.




YDH - Lübnan-Suriye sınırında son iki günde, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile Lübnan ordusu ve Lübnanlı aşiretler arasında, özellikle el-Asi havzası ve Hermel bölgelerinde şiddetli çatışmalar yaşandı.

Çatışmaların ardından Suriye ve Lübnan tarafları arasında ateşkes anlaşmasına varıldı.

Bu çatışmalar, bölgesel ve yerel karmaşıklıkların gölgesinde, nedenleri, sonuçları ve çatışmalardan çıkar sağlayan taraflar hakkında birçok soruyu gündeme getirdi.

Lübnan ordusundan üst düzey bir subay, el-Ahbar gazetesine yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın Lübnan-Suriye sınırındaki çatışmalarla herhangi bir ilgisi olmadığını belirterek, "Komutanlığın talebi, sadece ordu tarafından ateş kaynaklarına karşılık verilmesiydi," dedi.

Subay, "Yaşananlar, Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde, özellikle de kuzeyde, sivil barışı doğrudan etkileyebilir ve bazı fitnelere yol açabilir. Bu nedenle vatandaşları, sivil barışı tehdit edebilecek ve mezhepsel gerilimleri tetikleyebilecek herhangi bir eylemden kaçınmaları konusunda uyarmak gerekiyor," ifadelerini kullandı.

Sahadan gelen haberlere göre, HTŞ militanları Lübnan ordusu mevzilerini ve sivil yerleşimleri hedef aldı, bu da ordu güçlerini ve aşiret mensuplarını onlara karşı koymaya sevk etti.

Çatışmaların şiddetlenmesi üzerine ordu, durumu yatıştırmak ve tırmanmasını önlemek için müdahale etti.

Suriye topraklarından bazı mevzilerinin hedef alınmasının ardından Hermel bölgesine özel birliklerden takviyeler getirerek bazı sınır noktalarına konuşlandı.

Ordu Komutanlığından yapılan açıklamaya göre, konuşlandırılan askeri birlikler, "Lübnan topraklarına yönelik saldırıları durdurmak için atış sektörlerindeki hedeflere ateşlerini yoğunlaştırdı."

Bu bağlamda, Bekaa'daki bir güvenlik kaynağı el-Ahbar gazetesine, "Suriye sınırında savaşan militanların çoğu Suriyeli değil, farklı uyruklardandı," bilgisini verdi.

Kaynak, "Bu kişiler, yıllar önce IŞİD saflarında savaştıkları Hizbullah'a karşı yeniden savaşmaya hazır olduklarını açıkladılar," dedi ve "çatışmalarda Suriye tarafından en az 25 kişinin öldüğünü ve onlarca kişinin yaralandığını, bunun da onları şaşırttığını ve derhal geri çekilmeye zorladığını, Suriye tarafından ateşkesi sağlamak için yoğun temasların başladığını" belirtti.

Buna ek olarak, Lübnan hükümetinin UNIFIL nezdindeki eski koordinatörü emekli Tuğgeneral Münir Şehhade, el-Ahbar gazetesine verdiği demeçte, "Suriye'de istikrar, Suriye'nin talebi olmadan önce Lübnan'ın talebidir. Direnişin Suriye'de fitneyi körüklemeye çalıştığını iddia edenler, gerçekleri çarpıtıyor. Zira eğer direnişe Lübnan'daki sivil barış ile Suriye toprakları üzerinden ikmal yolunun güvenliğini sağlama arasında bir seçim sunulursa, kesinlikle sivil barışı seçecektir," değerlendirmesini yaptı.

Şehhade, "Suriye'nin istikrarının Lübnan'ın istikrarını etkilediğini ve Suriye makamlarının Hizbullah'ın çatışmaya müdahil olduğu iddiasının doğru olmadığını" belirterek, "Gerçek şu ki, dört silahlı kişi Suriye'den Lübnan'a hayvan çalmak amacıyla girdi ve aşiret mensupları onlara karşı koydu," ifadelerini kullandı.

HTŞ rejiminin lideri Ebu Muhammed el-Colani'nin (şimdiki adıyla Ahmed Şaraa) Lübnan-Suriye sınırına getirdiği büyük yığınakların İsrail ve Amerika'nın taleplerini yerine getirmek amacıyla yapıldığı ve bunun iki gündür yoğun bir şekilde devam eden çatışmalarla ortaya çıktığı, Suriye topraklarına yönelik İsrail saldırıları ve güneyinin geniş alanlarının işgali karşısında mutlak bir sessizlik olduğu açıkça görülüyor.

Şehhade'ye göre, "Lübnan ordusunun, kuzeydoğu Bekaa Vadisi'ndeki Lübnan köylerinin bombalanmasının ardından çatışmaya müdahalesi, militanları geri çekilmeye ve saldırıları durdurmaya zorladı."

Şehhade, "Şu anda Suriye gruplarına, özellikle de Huş es-Seyyid Ali bölgesinde, karşı koyan ordudur," dedi.

Lübnan Savunma Bakanlığı dün akşam yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Mişel Mensi'nin HTŞ rejimindeki mevkidaşı Murhef Ebu Kasra ile yaptığı telefon görüşmesinde, "iki taraf arasında ateşkesin sağlanması konusunda anlaştıklarını, Lübnan ordusu istihbarat müdürlüğü ile Suriye istihbaratı arasındaki iletişimin, masum sivil kayıpların önlenmesi ve iki ülke arasındaki sınırdaki durumun kötüleşmesinin engellenmesi için devam edeceğini" duyurdu.

Çatışmaların, HTŞ'nin Savunma Bakanlığı'nın, Hizbullah'a bağlı bir grubun "Suriye-Lübnan sınırında, Humus'un batısındaki Zeyta Barajı yakınında Suriye ordusundan üç unsuru pusu kurarak kaçırdığını" iddia etmesinden bir gün sonra başladığı biliniyor.

Bakanlık, basın dairesi tarafından yayımlanan bildiride, grubun "unsurları Lübnan topraklarına götürdüğünü ve onları infaz ettiğini" iddia etti.

Buna karşılık, Hizbullah'ın medya ilişkileri birimi, "Lübnan-Suriye sınırında bugün meydana gelen olaylarla Hizbullah'ın herhangi bir ilgisi olduğuna" dair dolaşan haberleri kesin olarak yalanladı ve "Hizbullah'ın Suriye topraklarında meydana gelen hiçbir olayla ilgisi olmadığını daha önce defalarca açıkladığını" yineledi.