İsrail'in Suriye'nin güneyindeki operasyonları hava saldırıları ve kara operasyonları ile artıyor. Bu operasyonlar, kalıcı üsler inşa etmek, askeri bölgeleri imha etmek ve halk üzerindeki baskıyı artırmak şeklinde üç aşamada gerçekleşiyor.

YDH - Siyonist rejimin Suriye'deki eylemleri, hava saldırıları ve kara operasyonları şeklinde çeşitlilik gösteriyor.
Bu eylemler üç ana başlık altında toplanabilir:
1) İşgal altındaki topraklarda yeni üsler kurulması ve mevcut olanların genişletilmesi.
2) Güneydeki eski askeri bölgelerin tamamen ortadan kaldırılması.
3) Sürekli denetimler ve net hedefi olmayan baskınlarla halk üzerinde baskı kurarak hareketlerinin kısıtlanması.
Bu durum, sessizce başlatılan ve duyurulmayan tehcir operasyonlarına zemin hazırlayabilir.
İsrail, ücretsiz yardım ve yakıt sağlayarak güneydeki toplumu etkilemeye çalışıyor.
Ayrıca, Suriyelileri işgal altındaki bölgelerde "çalıştırma" programı başlatmayı planlıyor.
Diğer yandan İsrail, "ateşkes hattı" yakınındaki askeri birliklerden çok sayıda topçu bataryasını taşıdı.
El-Ahbar gazetesine konuşan aşiret kaynakları, Hadar kasabası yakınındaki sınır kapısından 20'den fazla topun geçtiğini bildiriyor.
Bu durum, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin ağır askeri araçları güneyden başkente "bakım" gerekçesiyle taşımasıyla aynı zamana denk geliyor.
HTŞ'nin amacı teçhizat kayıplarını önlemek mi?
El-Ahbar'a konuşan eski bir Suriye ordusu subayı, HTŞ'nin bu hamleyle, İsrail'in ağır silahların bulunduğu yerlere yönelik saldırılarında teçhizat kaybını engellemeyi amaçladığını düşünüyor.
Geçtiğimiz hafta İzraa'da 30'dan fazla tank ve zırhlı aracın imha edilmesi bu durumu destekliyor.
HTŞ'nin, Türkiye ve İngiltere aracılığıyla İsrail operasyonlarını durdurma girişimleri ise başarısız oldu.
Bunun yanı sıra Kuneytra'nın güney kırsalındaki kaynaklar, İsrail'in Kudna kasabası yakınındaki Batı Tel Ahmer bölgesinde inşa ettiği üsse prefabrik ekipmanlar taşıdığını belirtiyor.
Üssün çevresinde geniş çaplı bir düzenleme çalışması başlatıldı. Amaç, üssü genişletmek ve betonarme yapıları artırmak.
Bu durum, İsrail'in üç aydan uzun süredir Suriyelilere yasakladığı Cubata el-Haşab köyü yakınındaki ormanlık alanın düzenlenmesiyle eş zamanlı gerçekleşiyor.
İsrail güçleri, Kuneytra kırsalındaki Rafid köyüne girerek 500 baş koyundan oluşan iki sürüye el koydu. Gerekçe olarak, çobanların yasak bölgeye girmesi gösterildi.
Rafid halkının çoğunluğu hayvancılıkla geçindiğinden, bu durum köy halkı üzerindeki baskıyı artırma çabası olarak görülüyor. Amaç, halkı daha güvenli yerlere göç etmeye zorlamak olabilir.
Köy, daha önce de İsrail saldırılarına maruz kalmıştı.
Benzer bir durum, Deraa kırsalındaki Yermuk Havzası köyleri için de geçerli.
İsrail, bir aydan uzun süredir halkın sınır şeridi yakınındaki tarım ve otlak arazilerine yaklaşmasını engelliyor.
Gözaltı ve baskınlar
Diğer yandan İsrail, dağınık adam kaçırma kampanyaları düzenliyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü, Ümm el-Azam köyüne yapılan baskında dört genç gözaltına alındı.
Ümmü't-Tine köyünde ise evler arandı. Aramalara, ailelerin birey sayısı ve gelir kaynakları hakkında zorunlu bir anket eşlik etti.
Deraa kırsalındaki Mariya köyüne ait tarım arazilerinde bir grup İsrail askerinin kara harekâtıyla eş zamanlı olarak, el-Cezire kışlasındaki İsrail tankları, Mriya ile Kuya arasındaki yola üç mermi attı.
Yol hasar gördü, ancak İsrail'in bu hedefi neden vurduğu bilinmiyor.
Daha önce de İsrail, Mariya civarına aydınlatma mermileri atmış ve köyde arama operasyonu gerçekleştirmişti.