CBS News, İsrailli yetkililerin, Trump yönetiminden üst düzey yetkililerin Signal sohbetinde Yemen'deki bir istihbarat kaynağını ifşa eden mesajların sızdırılmasına “öfkeli” olduğunu söyledi.

YDH- CBS News'in edindiği bilgiye göre, İsrailli yetkililer, Trump yönetiminden üst düzey yetkililerin yer aldığı Signal sohbetinin sızdırılmasına, “İsrail'in Yemen'deki bir insan istihbarat kaynağından ABD'ye sağladığı hassas istihbaratı da içermesi” nedeniyle öfkeli.
CBS News'e konuşan üst düzey bir Amerikalı istihbarat yetkilisi ve “İsraillilerin öfkesi” hakkında bilgi sahibi bir kaynak, The Atlantic'ten Jeffrey Goldberg'in bu hafta yayınladığı Signal sohbet mesajlarının “hava saldırısının etkinliğini tehlikeye atmamış olabileceğini” söyledi. Ancak bu mesajların, “istihbaratı İsraillilere sağlayan ve daha sonra hedefleme için ABD'ye veren bir insan kaynağını tehlikeye attığını” belirtti. Yetkililerin “hassas ulusal güvenlik konularını” tartışmak üzere isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştukları belirtildi.
İlk olarak perşembe günü Wall Street Journal, İsraillilerin ABD'li yetkililere Başkan Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz'ın grup sohbetini kurduğunu ve görünüşe göre, Goldberg'i yanlışlıkla eklediğini şikayet ettiğini bildirdi. Grup bu ayın başlarında birkaç gün boyunca, Yemen’in vurmaya yönelik olası planlar hakkında mesaj alışverişinde bulundu.
CBS News cuma günü yorum için Ulusal Güvenlik Konseyi ve İsrail'in ABD Büyükelçiliği'ne ulaştı ancak henüz bir yanıt alamadı.
15 Mart'ta Savunma Bakanı Pete Hegseth, kabine üyeleri ve diğer üst düzey ABD'li yetkilileri içeren ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nin en üst kademesi olan Prensipler Komitesi olarak bilinen grup sohbetine bir mesaj gönderdi.
Goldberg'in raporuna göre, Hegseth'in mesajlarından birinde şöyle yazıyordu:
“Tetik Temelli” F-18 1. Saldırı Penceresi Başlıyor (Hedef Terörist Bilinen Yerinde, bu nedenle ZAMANINDA OLMALI - ayrıca, Saldırı Dronları Kalkıyor (MQ-9'lar)
CBS News'e konuşan üst düzey bir Amerikan istihbarat yetkilisi, bu bağlamda “Tetikleyici Temelli” ifadesinin belirli bir koşul ya da olaya bağlı bir operasyon anlamına geldiğini, yani hedefin varlığının teyit edilmesine bağlı olarak bir hava saldırısı başlatılıp başlatılmayacağına karar verilmesi anlamına geldiğini söyledi.
O gün Donanmaya ait F/A-18F Super Hornet uçakları Kızıldeniz'de bulunan Harry S. Truman uçak gemisinden havalanırken, MQ-9 Reaper insansız hava araçları da Ortadoğu'daki üslerden havalandı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, yaptığı açıklamada “seyrüsefer serbestisini yeniden tesis etmek amacıyla Yemen'deki İran destekli Husi hedeflerine yönelik hassas saldırılardan” oluşan bir operasyon başlattıklarını belirtti.
Hegseth, vurma kararından önce yazdığı bir başka metinde, “seyrüsefer özgürlüğünü” yeniden tesis etmek ve Biden yönetimi altında “krater haline geldiğini” belirttiği caydırıcılığı yeniden tesis etmek için bunu desteklediğini söyledi.
ABD'nin Ensarullah’a yönelik hava saldırıları başladıktan sonra Waltz sohbet grubunda Başkan Yardımcısı JD Vance'e seslenerek, binanın çöktüğünü ve ABD askeri güçlerinin öldürmeyi hedefledikleri Ensarullah üyesinin ya da üyelerinin kimliğini tespit ettiklerini gösteren “birden fazla pozitif kimlik” tespitine sahip olduklarını söyledi.
The Atlantic tarafından yayınlanan metinlere göre, Waltz şunları ekledi: “İlk hedef - en üst düzey füze elemanları - kız arkadaşının binasına girerken pozitif kimlik tespitimiz vardı ve bina şu anda çökmüş durumda.”
Bu hafta Signal sohbetine katılanlara yönelik eleştiri yağmuru sürerken, üst düzey Trump yönetimi yetkilileri defalarca bilginin gizli olmadığını ve hiçbir kaynak ya da yöntemin tehlikeye atılmadığını iddia etti.
Waltz Çarşamba günü X'te “Konum yok. Kaynak ve yöntem yok. SAVAŞ PLANI YOK,” diye yazdı. “Yabancı ortaklara saldırıların yakın olduğu çoktan bildirilmişti.” diye ekledi.
Ancak CBS News'e konuşan kaynaklar, “İsrail istihbaratının ABD'ye sağladıkları istihbaratın ortaya çıkmasından dolayı kızgın olduğunu” söylüyor. Bu durumun ABD ve İsrail arasında nasıl bir sonuç doğuracağı henüz belli değil.
CBS News perşembe günü konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Başkan Trump'ın Signal sohbetinin sızdırılmasından duyduğu “rahatsızlığı” özel olarak dile getirdiğini ve olayların yatışıp yatışmayacağını görmek için haberleri yakından takip ettiğini bildirdi.
Salı günü, her ikisi de Signal grup sohbetinde yer alan Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard ve CIA Direktörü John Ratcliffe, Senato İstihbarat Komitesi oturumunda ifade verdi.
Gabbard, milletvekillerine “Signal sohbetinde paylaşılan hiçbir gizli materyal yoktu” dedi. Ertesi gün Temsilciler Meclisi'nde bir panelde ifade veren Gabbard, konuşmanın “hassas” olduğunu kabul etti ancak sohbette gizli bilgilerin paylaşıldığını bir kez daha reddetti. “Paylaşılan hiçbir kaynak, yöntem, yer ya da savaş planı yoktu” dedi.
Bu hafta CBS News'e konuşan çok sayıda ABD istihbarat yetkilisi ve ABD ordusu mensubu, bu tür bilgilerin her zaman “gizli” olduğunu, ancak bilgiler bir şekilde sınıflandırılmamış olsa bile, bunun yine de siber güvenlik ve operasyonel güvenlik protokollerinin ihlali anlamına geleceğini iddia etti.
CBS News salı günü, şifreli olmasına rağmen Signal uygulamasının kullanımındaki güvenlik açıkları konusunda uyarıda bulunan bir Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) bülteninin sınıflandırılmamış dahili belgelerini yayınladı. NSA bülteninin, Signal sohbet grubunun Waltz tarafından oluşturulmadan bir ay önce NSA çalışanlarına yaygın bir şekilde dağıtıldığı belirtildi.
Bültende ayrıca, NSA çalışanlarına Signal ve WhatsApp gibi üçüncü taraf mesajlaşma uygulamalarına belirli “sınıflandırılmamış hesap verebilirlik/geri çağırma alıştırmaları” için izin verildiği ancak daha hassas bilgilerin iletilmesi için izin verilmediği vurgulandı.
NSA çalışanları ayrıca, “herhangi bir sosyal medya ya da internet tabanlı araç ya da uygulama üzerinden tehlike arz eden herhangi bir şey” göndermemeleri ve “tanımadığınız kişilerle bağlantı kurmamaları” konusunda uyarıldı.