Trump, İran'la nükleer görüşmelerde eski anlaşmayı canlandırmayı hedefliyor

img
Trump, İran'la nükleer görüşmelerde eski anlaşmayı canlandırmayı hedefliyor YDH

New York Times gazetesinin haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekibi içinde İran'ın nükleer yakıt üretme kapasitesini koruması konusunda belirgin bir anlaşmazlık yaşanıyor.




YDH - New York Times gazetesinin haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekibi içinde İran'ın nükleer yakıt üretme kapasitesini sürdürmesi meselesi belirgin bir anlaşmazlığa yol açtı.

Bu bölünmeler, Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff'un Umman Sultanlığı arabuluculuğuyla Roma'daki Umman Büyükelçiliği rezidansında yapılan görüşmelere hazırlanmasıyla eş zamanlı olarak kamuoyuna yansıdı.

Gazeteye konuşan Michael Waltz ve Marco Rubio gibi katı tutumlu yetkililer, Tahran'ın nükleer yakıt üretmesine izin vermenin büyük bir risk oluşturduğunu savundu.

Bu haber, İran ve ABD'nin dün Roma'da nükleer müzakerelerin ikinci turunu tamamlamasının ardından geldi.

Görüşmelerde, İran'ın nükleer altyapısını sökmeksizin hızlı müzakereler için bir gündem üzerinde anlaşmaya varıldı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, teknik uzmanların uranyum zenginleştirme, nükleer stoklar ve doğrulama mekanizmalarıyla ilgili teknik detayları görüşmek üzere yakında bir araya geleceğini duyurdu.

İran nükleer altyapısını sökmeyi reddediyor

İranlı yetkililer, kendilerine milyarlarca dolara mal olan nükleer altyapılarını sökmeyi veya imha etmeyi reddettiklerini vurguladı.

New York Times gazetesine göre, ABD Başkanı'nın temsilcisi Steve Witkoff ise Trump yönetimine gizlice, "tam sökümde ısrar etmenin, İsrail'in nükleer tesislere saldırı baskısının arttığı bir ortamda İran'a karşı askeri eylemi önlemenin tek yolu olan görüşmeleri başarısızlığa uğratacağını" bildirdi.

Son turun sona ermesinin ardından üst düzey bir Amerikalı yetkili, "Umman arabuluculuğuyla doğrudan ve dolaylı olarak yürütülen" görüşmelerde "çok iyi ilerleme" kaydedildiğini belirtti.

Görüşme öncesinde yapılan özel oturumlarda İranlılar, 2015 anlaşmasında belirlenen ve nükleer enerji santralleri için yakıt üretimi için gerekli olan yüzde 3,67'lik zenginleştirme seviyesine dönmeye hazır olduklarını ifade etti.

Trump'ın anlaşmadan çekilmesinin ardından İran, uranyumu yüzde 60 saflık gibi çok daha yüksek seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etti.

Bu seviye, nükleer silah üretimi için gereken seviyenin biraz altında.

İran iki seçenekle karşı karşıya

Gazeteye göre Tahran, ya silah kullanımına uygun yakıt üretimini hızlandırma ya da Washington ile müzakere ederek 2015 anlaşmasında belirtilen zenginleştirme seviyelerine geri dönme seçenekleriyle karşı karşıya.

İkinci seçenek, Trump'ı daha önce "felaket" olarak nitelendirdiği anlaşmayı daha iyi bir alternatif bulamadan iptal ettiği için eleştirilere maruz bırakabilir.

Carnegie Endowment düşünce kuruluşu uzmanı Aaron David Miller, Roma ve Umman'da yaşananların, Trump'ın daha önce reddettiği Obama anlaşmasının yeniden canlandırılması olduğunu düşünüyor.

Bazıları ise bunun Trump'ın elde edebileceği en yüksek başarı olduğunu değerlendiriyor.

Trump'ın temsilcisi Steve Witkoff ise başlangıçta İran'ın düşük seviyelerde zenginleştirme yapmasına sıkı denetim altında izin veren bir anlaşmanın yolunu açtı, fakat daha sonra geri adım atarak Trump yönetimin tutumunun İran'ın nükleer programını "ortadan kaldırma" yönünde olduğunu vurguladı.

Trump, görüşmelerin stratejik hedefleri konusunda net değildi. Sadece İran'ın nükleer bomba edinmesini engelleme gerekliliğini tekrarlamakla yetindi.

Tahran'ın nükleer kapasiteye "eşik ülke" olma ihtimaline ilişkin tavrını ise açıklamadı.

İran ortak proje önerdi

Uluslararası Kriz Grubu'nun İran İlişkileri Direktörü Ali Faez, New York Times gazetesine yaptığı açıklamada, müzakerelerin teknik aşamaya geçmesinin pragmatizmi yansıttığını belirtti.

Faez, İran'ın nükleer programını sökme çağrılarının çoğunlukla kamuoyuna yönelik açıklamalar olduğunu kaydetti.

İran, uranyum zenginleştirme tesislerini yönetmek için ortak bir proje önerdi.

Bu, ABD yönetiminin anlaşmayı 2015 anlaşmasından farklı olarak sunmasına olanak tanıyabilir.

Fakat Faez ve konuya vakıf bir İranlı yetkiliye göre, programın barışçıl doğasını garanti etmek için ABD'nin veya komşu bir Körfez ülkesi gibi üçüncü bir tarafın projeye katılıp katılmayacağı henüz netleşmedi.

İran zenginleştirilmiş uranyumu transfer etmeye hazır

Bir İranlı yetkili ayrıca, ülkesinin zenginleştirilmiş uranyum stokunu 2016'da yaptığı gibi Rusya'ya veya başka bir ülkeye transfer etmeye hazır olduğunu açıkladı.

New York Times gazetesi, İran'ın o zamandan beri yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum biriktirdiğini ve bunu silaha dönüştürmeye karar vermesi halinde 6'dan fazla nükleer bomba yapmaya yetecek miktarda olduğunu hatırlattı.

Gazete, Arakçi'nin Roma'dan yaptığı ve "Amerikalılarla görüşmelerin sadece nükleer programla sınırlı kaldığını" teyit eden, Tahran'ın "başka herhangi bir konuyu tartışmayı reddettiğini" duyuran açıklamalarını da hatırlattı.

Tahran'dan bir yorumda bulunan eski diplomat Hamid Ebu Talibi, görüşmelerin sadece nükleer meseleyle sınırlı kalmasının olumlu bir adım olduğunu değerlendirdi.

Fakat Ebu Talibi, asıl zorluğun, teknik detayları ne kadar hassas olursa olsun herhangi bir anlaşmayı desteklemek için gerekli siyasi ve diplomatik istikrarın eksikliğinde yattığını dile getirdi.