Colani’den İsrailli ‘turistlere’ Şam’da tatil ikramı

img
Colani’den İsrailli ‘turistlere’ Şam’da tatil ikramı YDH

Heyet Tahrir eş-Şam lideri Colani, ABD’li Kongre üyesine, Suriye'nin geleceği için açık bir ticaret, turizm ve enerji vizyonu sundu, İsrail ile ilişkilerdeki olasılıkları tartıştı ve ülkenin Amerika’nın düşmanlarına bir üs olmayacağını belirtti.




YDH- Suriye'ye kendi inisiyatifiyle giden eski Temsilciler Meclisi üyesi Marlin Stutzman, geçtiğimiz hafta Şam'da, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün lideri Colani ile gerçekleştirdiği görüş alışverişinin ardından İsrail'in önde gelen haber sitelerinden Yediot Ahronot'a (Ynet) röportaj verdi.

Suriye’de pek çok kişinin beklediği “Batı’ya açıklık” işaretlerini göremediğini söyleyen ve karşılaştığı "Amerika sevgisinden" şaşkınlık duyan Stutzman, Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Cory Mills ile birlikte, Suriye-Amerikan Barış ve Refah İttifakı grubunun eşliğinde Şam’a 48 saatlik bir yolculuk yaptı.   

Ynet, serbest piyasa ekonomisine odaklanan ABD'li siyasetçinin Suriye'nin yeni liderliğinin samimi olması halinde tarihi bir değişim şansı gördüğünü belirterek röportajı "iyimser" bir yaklaşım olarak değerlendirdi.

Stutzman’a göre, birçok Suriyeli Amerika’ya ve Başkan Donald Trump’a hayranlık duyduklarını ifade etmiş; bunu, Trump’ın 2018’de Suriye’nin İdlib bölgesini bombalamama kararına bağlıyorlar ve bu kararın Suriye’nin son Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in devrilmesine giden süreci başlattığına inanıyorlar. 

Cumhuriyetçi Parti'nin genel eğilimleri doğrultusunda, Irak’a dair ABD çıkarlarını ve ABD'nin Ortadoğu'daki etkisini sürdürmesi gerektiğini savunan Stutzman, Suriye’ye yaptığı tarihi ziyareti şöyle tanımladı:

‘’Benim için gerçekleşmiş bir hayal. Şam'ın hikâyelerini, Şam yolunda yaşanan dönüşümü ve Suriye’deki Şam’ın tarihini dinleyerek büyüdüm; İsrail ve Orta Doğu’daki diğer ülkelerle birlikte her zaman görmek istediğiniz yerlerden biridir. Orta Doğu'da barıştan hep bahsederiz ve bu, Esed’ın gitmesiyle birlikte potansiyel ve olasılıkların olduğu anlardan biri.’’

Colani de geçtiğimiz Şubat ayında, Irak Savaşı öncesinde, 2002'de Eylül Dosyası'nın ve 2003'te Irak Dosyası'nın hazırlanmasında ve yayınlanmasında görev alan Alastair Campbell ve 2003 Irak işgalinin ardından İngiliz işgal güçleri adına Meysan ve Zikar'da Vali Yardımcısı olarak görev yapan Rory Stewart’a, ABD Başkanı Donald Trump'ın ''dünya barışıyla ilgilendiğini'' söyleyerek mevcut ABD yönetiminin olumlu mesajlar verdiğini teyit etmişti.

 

‘Colani’nin İsrail’e karşı herhangi bir kötü duygusu yok’

Ynet haber sitesi, ziyaretin odağında Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam örgütünün başı Colani ile görüşmek olduğunu ve Stutzman’ın, İsrail konusunu gündeme getirme fırsatını kaçırmadığını belirtti.

Stutzman Ynet’e şöyle söyledi:

‘’Colani’ye İsrail konusunu açtım. Colani’de İsrail’e karşı bir öfke ya da herhangi bir kötü duygu yoktu. Amerikan halkı için İsrail ile olan ilişkinin çok önemli olduğunu söyledim ve Suriye ile İsrail arasında nasıl bir ilişki öngördüğünü sordum; çok dürüstçe yanıt verdi.’’

Stutzman’a göre, Colani sadece sorudan kaçınmamakla kalmamış, işgal altındaki Filistin’in başkenti Kudüs'ten Şam'a turistlerin seyahat edebileceği bir geleceği tasvir etmiş. 

Stutzman, "Colani, İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde yapılacak görüşmelere açık olduğunu söyledi.’’ dedi ve ekledi:

‘’Ülkeyi ticarete, turizme, tarıma ve enerjiye açmaya hevesli biri gibi görünüyordu. Kuzeyden güneye ve Avrupa'ya ticaret yolları geliştirme fikri onu heyecanlandırdı. Suriye İbrahim Anlaşmalarına katılırsa, tüm Orta Doğu değişebilir.’’

Ynet'e göre, Stutzman, Colani'nin buluşmaya açık olmasının ardındaki motivasyonlar konusunda da 'netti' ve "Colani, ABD'den tek bir dolar bile istemedi," diye vurguladı.

Stutzman, "Colani, sadece yaptırımların kaldırılmasını istedi; bunların Suriye'nin toparlanmasını engellediğini söyledi. Yeniden yapılanma için yüz milyarlarca dolara ihtiyaç olduğunu belirtti. Yaptırımlar kalkmadan gerçek bir toparlanma şansı yok." dedi.

Ancak Stutzman, yaptırımların kaldırılmasının sıkı koşullara bağlı olacağını açıkça belirtti: 

"İnsan haklarına, kadın haklarına, dini özgürlüklere saygı ve İsrail ile güvenli ilişkilerin korunması; ayrıca Suriye'nin terörizmin ya da Amerika'nın düşmanlarının bir üssü olmaması şart."