ABD Başkanı Donald Trump, 200'den fazla Venezuelalıyı "çete üyesi" oldukları iddiasıyla El Salvador’daki yüksek güvenlikli bir hapishaneye sınır dışı etti ancak Amerikan istihbarat kurumlarının, Trump’ın bu iddialarını desteklemediği bildiriliyor.

YDH- ABD istihbarat kurumları, Başkan Donald Trump’ın Venezuela merkezli Tren de Aragua (TDA) adlı suç örgütünün Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro hükümetiyle bağlantılı olduğu yönündeki iddialarını geçersiz buldu.
7 Nisan tarihli Ulusal İstihbarat Konseyi (NIC) notuna göre, Maduro yönetiminin çetenin faaliyetlerine karşı gevşek bir tutum sergilediği kabul edilse de ABD istihbarat teşkilatları, hükümetin çeteyle doğrudan iş birliği içerisinde olduğuna ya da ABD'deki operasyonlarını yönettiğine dair herhangi bir delil olmadığını vurguladı.
Söz konusu belge, Pazartesi günü Basın Özgürlüğü Vakfı’nın Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamında yaptığı başvuru sonucu kamuoyuyla paylaşıldı ve The New York Times’a iletildi.
Belgede, Trump’ın 1798 tarihli “Yabancı Düşman Yasası”nı kullanarak 200’den fazla Venezuelalıyı El Salvador’daki yüksek güvenlikli bir cezaevine sınır dışı etmesine gerekçe gösterdiği TDA suçlamasının istihbarat kurumlarınca desteklenmediği açıkça belirtildi.
NIC raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Venezüellalı yetkililerin müsamahakâr yaklaşımı Tren de Aragua kartelinin faaliyet göstermesine olanak tanıyor olsa da, Maduro rejiminin bu kartelle iş birliği yaptığına ya da çetenin ABD'deki faaliyetlerini yönettiğine dair bir devlet politikası bulunmamaktadır.”
Bu bulgular, Mart ayında New York Times’ın yayımladığı bir haberle de örtüşüyor.
Haberde, ABD istihbarat kaynaklarının Trump’ın iddialarını desteklemediği belirtilmişti.
Adalet Bakanlığı, söz konusu haberin ardından bir açıklama yaparak, “Tren de Aragua’ya dair gizli bilgilerin çarpıtılarak basına sızdırılması” iddiasıyla cezai soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Bakan Yardımcısı Todd Blanche adına yapılan açıklamada, “Başkan Trump’ın gündemini baltalamayı amaçlayan, derin devlet kaynaklı ve New York Times’a servis edilen bu tür sızıntılara müsamaha göstermeyeceğiz” denildi.
Öte yandan Trump yönetimi, sınır dışı edilen kişileri kelepçeli, başları tıraşlı ve hapishane üniforması içinde gösteren görseller eşliğinde kamuoyuna sunarak, yasa dışı göçle mücadele kararlılığını vurgulamaya çalıştı ancak, söz konusu kişilerin tamamının gerçekten TDA üyesi olup olmadığına dair kamuoyuyla paylaşılmış somut bir delil bulunmuyor.
Avukatlar, bazı kişilerin yalnızca dövmeleri nedeniyle çete üyesi olmakla suçlandığını belirterek uygulamayı eleştirdi.
Yüksek Mahkeme, geçtiğimiz ay yasa dışı göçmenlerin sınır dışı edilmesini engelleyen alt mahkeme kararını bozarak, bu kişilere itiraz hakkı tanınması gerektiğine hükmetmişti ancak Trump yönetimi, bu karara rağmen kitlesel sınır dışı sürecini hayata geçirdi.