İnsan hakları örgütlerinin Gazze’deki çocukların aç bırakılarak soykırıma uğratıldığını bildirmesinin gölgesinde, Demokratik Parti lideri Yair Golan’ın “İsrail çocukları hobi olarak öldürüyor” şeklindeki açıklaması, hükümet kanadından “kan iftirası” olarak nitelendirildi.

YDH- İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, İsrail ordusunun “ahlaki bütünlüğünü” sorgulayan açıklamaları eleştirdi.
Zamir, Demokratik Parti lideri Yair Golan’ın, İsrail’in Gazze’de çocukları “hobi olarak öldürdüğü” yönündeki ifadelerine karşılık, ordunun tutumunu savundu.
İsrail ordusu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İsrail Devleti’nin ve vatandaşlarının güvenliği sağlanırken, askerlerimiz ordu değerleri ve uluslararası hukuk doğrultusunda görev yapmaktadır” denildi.
Açıklamada ayrıca, “Askerler, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tüm cephelerde kararlılıkla ve ahlaki değerlerle çalışmaya devam edeceklerdir” ifadesi yer aldı.
‘İsrail hobi olarak çocuk öldürüyor’
Demokratik Parti Başkanı Yair Golan’ın, “Akılcı bir devlet sivillere savaş açmaz, bebekleri hobi olarak öldürmez ve nüfusu sürmeyi hedeflemez” sözleri İsrail kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Daha önce Genelkurmay Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş olan Golan’ın, Kan Yayın Kuruluşu’na verdiği röportajda kullandığı ifadeler, ülkede geniş çaplı siyasi tepkilere yol açtı.
Golan, “İsrail, akılcı bir devlet gibi hareket etmezse halklar arasında bir parya devlete dönüşme tehlikesiyle karşı karşıyadır” uyarısında bulundu.
İsrail işgal varlığını “ahlaki değerlerden yoksun yetkililerle dolu ve kriz anında ülkeyi yönetmekten aciz” olarak niteledi.
Netanyahu’dan tepki
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Golan’ın açıklamalarını “İsrail askerlerine ve devlete karşı vahşi bir kışkırtma” olarak değerlendirdi.
Netanyahu, “Görev yapmayı reddetmeyi teşvik eden, İsrail’i Nazi Almanyası’na benzeten Golan, şimdi de çocukları hobi olarak öldürdüğümüzü söyleyerek yeni bir düşüklük seviyesine ulaştı” dedi.
Golan’ı “antisemitik kan iftiraları” yaymakla suçlayan Netanyahu, bu ifadelerin “ahlaki çöküşün” göstergesi olduğunu söyledi.
Katz'dan Golan'a aforoz talebi
İsrail Savaş Bakanı Israel Katz, Golan’ın açıklamasını “nefret dolu bir kan iftirası” olarak nitelendirdi ve kamu hayatından çıkarılması gerektiğini savundu.
Eski Savaş Bakanı Yoav Galant ise, “Soru şu değil: Bir yedek tuğgeneral İsrail ordusu düşmanı haline nasıl geldi? Asıl soru şu: Orduya düşman biri nasıl tuğgeneral oldu?” sözleriyle Golan’ı hedef aldı.
Yargılama çağrıları
“Yahudi Gücü” partisinden Milletvekili İzak Kroizer, Golan’ın “isyana teşvik” suçlamasıyla yargılanması çağrısında bulundu.
İletişim Bakanı Shlomo Karhi ise Golan’ı “savaşın hedeflerine ulaşmasını sabote eden ve askerlerin güvenliğini tehlikeye atan bir sabotajcı” olarak tanımladı.
Golan’dan yanıt
Gelen yoğun eleştiriler üzerine açıklama yapan Yair Golan, “Netanyahu, Smotrich ve Ben-Gvir’e yalakalık yapan Gantz yöntemini zaten denedik, işe yaramadı” dedi.
Golan, Gazze’de yürütülen savaşın “Ben-Gvir ve Smotrich’in hayallerini gerçekleştirdiğini” söyleyerek hükümeti eleştirdi.
“Bakanlar yolsuz, hükümet yolsuz. Bu savaş sona ermeli, esirler geri getirilmeli ve İsrail yeniden inşa edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Golan kim?
1980–2018 yılları arasında İsrail ordusunda görev yapan Yair Golan, Tümgeneral rütbesine kadar yükseldi.
İç Cephe Komutanlığı, Kuzey Komutanlığı ve Genelkurmay Başkan Yardımcılığı gibi görevlerde bulundu.
2024’te İşçi Partisi’nin liderliğini kazanan Golan, aynı yıl Meretz partisiyle birleşerek Demokratik Parti’yi kurdu.
Golan, 2016’da yaptığı konuşmada İsrail toplumunu 1930’ların Avrupa’sındaki faşizmle karşılaştırmış ve tartışmalara neden olmuştu.
İki devletli çözüm önerisini savunuyor.
Aç bırakarak gerçekleştirilen soykırım
Uluslararası insan hakları örgütleri, İsrail işgal güçlerinin Gazze’de çocukları hedef almasını kınadı.
Save the Children International Sağlık Acil Durum Birimi Başkanı Louisa Baxter, “Gazze’deki çocuklar ölüm, yaralanma, hastalık ve yetim kalma tehdidiyle karşı karşıya” dedi.
Gazze’deki Hükümet Medya Ofisi ise, İsrail’in bebek maması ve besin takviyelerinin girişini engellemeye devam ettiğini, bu nedenle 70 binden fazla çocuğun ciddi yetersiz beslenme nedeniyle hastanelere sevk edildiğini bildirdi.
Bu durum, “aç bırakılarak gerçekleştirilen bir soykırım suçu” olarak tanımlandı.