Suriye'de tekfirci grupların Hristiyan, Dürzi ve Alevi azınlıklara yönelik saldırıları mezhepsel ve dini gerilimi artırıyor.
YDH- Suriye, HTŞ rejiminin “istikrarı” yeniden sağlama yönündeki iddialarına rağmen, tekfirci grupların Hristiyan, Dürzi ve Aleviler gibi azınlık topluluklarına yönelik saldırılarıyla artan mezhepsel gerilimlerle karşı karşıya.
Son dönemde gerçekleşen saldırılar ve tacizler, farklı bölgelerde korkuya ve protestolara yol açtı.
El-Meyadin’de yer alan habere göre, Suriye'nin çeşitli illerinde şiddet, cinayet ve adam kaçırma olayları durmaksızın devam ediyor. HTŞ rejimi bu saldırıları "yasadışı gruplar" olarak tanımladığı yapılar tarafından gerçekleştirildiğini iddia ediyor.
Tartus’taki Hamirat bölgesinde kimliği belirsiz kişiler, kilise duvarlarına ve ilan panolarına, Hristiyanları “kurtuluşları için İslam’a davet eden ve gerçek yolu izlemeye çağıran” broşürler astı. Bu broşürlerde diğer dinler ise “sahte” olarak nitelendirildi.
Dera kırsalının kuzeyindeki Gabagib kasabasında, eski bir Suriye güvenlik görevlisinin cesedi bulundu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Suriye’de silahlı grupların etnik ve dini temizlik gerçekleştirmesiyle ilgili artan endişeleri dile getirdi.
Geçtiğimiz Mart ayında sahil bölgesinde meydana gelen şiddetli çatışmalar ve bu Mayıs ayında Suveyda'da yaşanan kanlı olaylar sonrasında, diğer topluluklar arasında da korkular artmış durumda.
Halkın artık, Genel Güvenlik güçleri ve Savunma Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren tekfirci unsurlar üzerinde daha sıkı denetim çağrısında bulunduğu kaydedildi.
Batı Humus’taki bazı evlerde yapılan aramalarda, silahlı unsurların kadınlara sözlü tacizde bulunduğu ve evlere rastgele ateş açtığı anlara ait görüntü ve videolar sosyal medyada paylaşıldı.
Mürşidiye mezhebi, Dürziler ve Alevilerden sonra sıranın kendilerine gelebileceği yönünde uyarıda bulunarak, Suriye hükümetinden tüm mezheplere eşit davranmasını ve devlet denetimi dışında faaliyet gösteren grupların kontrol altına alınmasını talep etti.
Humus’un batısındaki Kusayr kırsalında yer alan el-Gassaniye ve el-Akrabiye kasabalarında binlerce Mürşidiye mensubu, tekfirci grup üyelerinin halka yönelik fiziksel saldırılar, ölüm tehditleri ve nefret söylemi gibi ihlallerini protesto eden sessiz oturma eylemi gerçekleştirdi.
Kuzeybatı Hama’daki Şatha kasabasında da daha önce benzer protestolar düzenlenmişti. Kasaba çevresinde karargâhı bulunan radikal gruplardan birinin yaptığı tacizler kınanmış, tüm silahlı grupların kışlaya dönmesi yönünde devlet yetkililerine çağrıda bulunulmuştu.
Mürşidiye topluluğundan el-Meyadin'e konuşanlar, HTŞ rejimini tamamen desteklediklerini ve sivil barışı korumak adına tüm taleplere uyduklarını belirttiler.
Bölgede yaşayan halk, artık tüm mezheplerden köylülerin her gün korku içinde yaşadığını, yardım çağrılarına yanıt alamadıklarını ve bu durumun bir katliamla sonuçlanabileceği uyarısında bulundu.
