ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack, 2012'den bu yana ilk kez Şam'ı ziyaret ederek Suriye'deki üst düzey diplomatik teması başlattı. Ziyaret sırasında ABD büyükelçilik rezidansına Amerikan bayrağı çekildi.

YDH- ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack, perşembe günü Şam'a geldi ve HTŞ rejimi lideri Colani tarafından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda karşılandı. Ziyaret sırasında Barrack, ABD büyükelçilik rezidansına Amerikan bayrağını çekti.
Yetkililer, bu hareketin, 2012'den bu yana Suriye topraklarında ilk kez ABD diplomatik varlığının sembolik olarak “yeniden tesis edilmesi” anlamına geldiğini belirtti.
Bu ziyaret, krizin patlak vermesi ve ABD büyükelçiliğinin kapanıp dönemin Büyükelçisi Robert Ford'un geri çekilmesinden sonra Suriye topraklarında gerçekleşen ilk üst düzey ABD temasını oluşturdu. O tarihten beri ABD'nin Suriye politikası yurtdışından yürütülüyordu.
Barrack, gazetecilere yaptığı açıklamada, “müdahaleden ziyade diplomasiye dayalı yeni bir Amerikan yaklaşımının” sinyalini verdi:
"Suriye ve İsrail çözülebilir bir sorun. Ancak bu diyalogla başlar. Öncelikle bir saldırmazlık anlaşması yapmalı, sınırlar hakkında konuşmalıyız."
Ayrıca, Başkan Donald Trump'ın Suriye'yi "teröre destek veren devletler listesi"nden çıkarmayı planladığını açıkladı. Bu hamle, ABD politikasının geniş çaplı bir yeniden ayarlanmasının parçası:
"Trump yönetiminin niyeti, müdahale etmeyerek Suriye'ye başarı şansı tanımaktır. ABD ordusu, Suriye'de IŞİD'e karşı operasyonların %99'unu mükemmel şekilde tamamladı."
Bu açıklama, ABD'nin Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırmasının hemen ardından geldi.
Ancak barış ve normalleşme çabalarına rağmen, Aleviler, Hristiyanlar ve Dürziler etnik grupları hedef alan şiddet olaylarının devam ettiği bildirildi.
Son aylarda insan hakları grupları, tartışmalı bölgelerde katliamlar ve zorla yerinden etmeler kaydetti.
Barrack'tan sosyal medya mesajı
Barrack, “X” üzerinden paylaştığı son mesajda şunları yazdı:
"Bir asır önce Batı; haritalar, manda yönetimleri, cetvelle çizilmiş sınırlar ve yabancı egemenliği dayattı. Sykes-Picot, emperyal çıkarlar uğruna Suriye'yi ve geniş coğrafyayı böldü, barış için değil. O hata nesillere mal oldu. Biz aynısını tekrarlamayacağız.
Batı'nın müdahale dönemi sona erdi. Gelecek; bölgesel çözümlere, gerçek ortaklıklara ve saygı temelli diplomasiye aittir. Başkan Trump'ın 13 Mayıs'ta Riyad'daki konuşmasında vurguladığı gibi: 'Batılı müdahaleci güçlerin Ortadoğu'ya uçup, nasıl yaşayacağınızı ve kendi işlerinizi nasıl yöneteceğinizi dikte ettikleri günler geride kaldı.'
Suriye'nin trajedisi bölünmüşlükte doğdu. Yeniden doğuşu ise ancak haysiyet, birlik ve halkına yatırımla mümkündür. Bu da gerçeklerle yüzleşmek, hesap verebilirlik ve bölgeyle birlikte çalışarak başlar.
Bu kez Türkiye, Körfez ülkeleri ve Avrupa ile birlikte duruyoruz, ne askerle ne nutuklarla ne de hayali sınırlarla... Suriye halkının bizzat kendisiyle omuz omuza. Esad rejiminin çöküşüyle barışın kapısı aralandı. Yaptırımları kaldırarak, Suriye halkına nihayet bu kapıyı açma ve yeniden refah ile güvenliğe uzanan yolu keşfetme imkanı sunuyoruz."