İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) son raporunun yinelenen bilgiler içerdiğini ve bazı teknik konuları abarttığını belirtti. Bekai, İran'ın nükleer dosyadaki Batılı tarafların ajans üzerinden yaptığı hamleleri dikkatle izlediğini ve sonraki adımlarını bu eylemlere göre şekillendireceğini vurguladı.

YDH - İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, Tahran'ın atacağı adımları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nda (UAEA) etkili olan ülkelerin hamlelerine göre belirleyeceğini açıkladı.
Bekai, UAEA tarafından yayımlanan son raporun büyük ölçüde yinelenen bilgiler içerdiğini ve "bazı teknik konuların abartıldığını" ifade etti.
Sözcü ayrıca, raporun "bilinen bazı Avrupa ülkelerinin etkisi ve baskısı altında" hazırlandığını ifade etti.
İran'ın, Batılı tarafların nükleer dosya kapsamında UAEA aracılığıyla gerçekleştirdiği hareketleri hassasiyetle takip ettiğini belirten Bekai, ülkesinin gelecekteki adımlarını bu eylemlere uygun ve ölçülü bir biçimde tespit edeceğini vurguladı.
'Karşı kararlar almak zorunda kalabiliriz'
Bekai, "Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın (NPT) sorumlu bir üyesi ve UAEA üyesi olarak, barışçıl faaliyetlerimiz konusunda ajansla sürekli koordinasyon içinde olduk," dedi.
İran'ın faaliyetleri üzerinde ajansın her zaman tam denetim imkanına sahip olduğunu teyit eden Bekai, "Gelecek adımlar, ajans içindeki etkili ülkelerin hareketlerine göre belirlenecek. Ancak kesin olan şu ki, İran, kendisi ile ajans arasındaki işbirliği ilişkilerinin bu tür hareketlerden etkilenmesini istemiyor," ifadelerini kullandı.
Sözcü, "Buna rağmen, bazı durumlarda karşı tarafın kışkırtıcı eylemlerine yanıt olarak uygun kararlar almak zorunda kalabiliriz," diye ekledi.
UAEA, daha önceki bir açıklamasında, "İran'ın yüzde 60 saflıkta uranyum üretimini hızlandırdığını" iddia etmiş ve Tahran'ın kendileriyle işbirliği seviyesinin hâlâ "yetersiz" olduğunu öne sürmüştü.
Bekai, ABD'nin sunduğu teklif metninin teslim alınmasının asla kabul edildiği anlamına gelmediği gibi reddedildiği anlamına da gelmediğini vurgulayarak, teklifin dikkatle inceleneceğini ve içeriğine göre uygun bir yanıt verileceğini açıkladı.
Bekai, "Aşırı veya azami talepler içeren, İran halkının meşru hak ve çıkarlarını göz ardı eden hiçbir metin, kesinlikle bizden olumlu bir yanıt almayacaktır," dedi.
'Nükleer programımızın barışçıl olduğundan eminiz'
"Nükleer programımızın barışçıl olduğundan eminiz ve bunu sadece sözle değil, eylemle de kanıtladık. Bu nedenle UAEA denetiminde güven artırıcı önlemler almaya hazırız," diyen Bekai, "İran'ın programının askeri bir niteliğe büründüğü iddiası, Siyonist rejimin bölgemizdeki Amerikan dış politikasının devamını sağlamak için kullandığı bir bahaneden başka bir şey değildir," ifadelerini kullandı.
Bekai, "İran nükleer programıyla ilgili raporları incelerseniz, Siyonist rejim yetkililerinin 2005'ten beri İran'ın nükleer bombaya ulaşacağını yaydığını görürsünüz," diye ekledi.
'Yaptırımların kaldırılması temel talep'
Aynı bağlamda Bekai, "Herhangi bir müzakere sürecinde İran'ın en önemli talebi yaptırımların kaldırılmasıdır," diyerek, yaptırımların sona erdirilmesinin herhangi bir anlaşmanın temel unsuru olduğunu ve yaptırımların fiilen kaldırılacağından emin olunmadıkça hiçbir anlaşmanın şekillenemeyeceğini kaydetti.
Bekai, "Yaptırımların nasıl kaldırılacağının bizim için net olması ve bunu bankacılık işlemlerimizde pratikte hissetmemiz gerekiyor. Şimdiye kadar karşı taraftan bu konuda görmemiz gerekeni görmedik, aksine her müzakere turu öncesinde yeni yaptırımların uygulandığına tanık oluyoruz," dedi.
"Yaptırımlar konusunda Amerika'nın tutumunda bir değişiklik olup olmadığını görmemiz gerekiyor ki bunu şimdiye kadar görmedik," değerlendirmesini yapan Bekai, "Amerika'nın İran'a yönelik yaptırımların devam etmesi gerektiği yönündeki çağrıları, Amerikan tarafının ciddi olmadığı anlamına geliyor," şeklinde konuştu.
Sözcü, "Amerika Birleşik Devletleri, yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili net bir yanıt vermeye hazır değildi," diye ekledi.
Bekai, "Medyada çıkan haberlere çok fazla güvenemeyiz, bunun yerine ABD'nin yaklaşımında gerçek bir değişiklik olup olmadığını pratikte görmeliyiz," dedi.
'İran içinde uranyum zenginleştirmede ısrarcıyız'
İran'ın ülke içinde uranyum zenginleştirmeye devam etme ve yaptırımların kaldırılması konusunda ısrarcı olduğunu açıklayan Bekai, nükleer "konsorsiyumun" (ittifak veya ortaklık) İran'daki zenginleştirmenin yerini tutamayacağını belirtti.
Bekai, "Siyonist rejim ile ABD arasında bir anlaşmazlık varsa, bu sadece İran halkına baskı uygulama yöntemi konusundadır," dedi.
Sözcü, "Amerika içinde savaş peşinde olmayan aklıselim sesler de dahil olmak üzere birçok ses var. Ancak ne yazık ki, Amerika'nın son kırk yıldaki politikaları her zaman çatışma ve düşmanlık yolunu izledi," diye ekledi.
'Pervasızca davranışlara kararlılıkla karşılık verilir'
Bekai, Siyonist rejimin UAEA'nın son raporuna verdiği aceleci tepkinin, açıkça bir tür ileriye kaçış ve kamuoyunun dikkatini başka yöne çekme çabası olduğunu gösterdiğini belirtti.
Siyonist rejimin herhangi bir pervasızca davranışının şüphesiz kararlı bir yanıtla karşılaşacağı uyarısında bulunan Bekai, "Siyonist rejimin varlığı, bölge ülkeleri için sürekli bir tehdit oluşturuyor," dedi.
Gazze konusuna da değinen Bekai, "Dünyada, facianın şiddeti açısından Gazze'de yaşananlardan daha büyük bir insani felaket yoktur," yorumunu yaptı.
Sözcü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin son iki yıldır Gazze'deki durumu görüşmek üzere tek bir acil oturum dahi yapmamış olmasından üzüntü duyduğunu ifade etti.