İsrail'in, Hamas'ı yok etme konusunda başarısız olmasının ardından Gazze'de direniş karşıtı grupları silahlandırarak bir "gölge ordu" kurma planı yaptığı ortaya çıktı. İsrail ordusunun desteğiyle hareket eden bu grupların, insani yardımları yağmaladığı ve İsrail'in piyade gücü olarak direnişi zayıflatma hedefiyle hareket ettiği belirtiliyor.
YDH - 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden savaşa rağmen Hamas'ı ortadan kaldırmakta başarısız olan İsrail'in, Gazze Şeridi'nde direniş karşıtı grupların ortaya çıkmasına yardımcı olarak bir "gölge ordu" kurmayı planladığı ortaya çıktı.
Bu grupların yalnızca insani yardımları yağmalamakla kalmayıp, aynı zamanda direnişi zayıflatmak için bir vekil güç olarak hareket edeceği belirtiliyor.
İsrail'in Kanal 12 televizyonu, bu grupları silahlandırma planının, İsrail'in Hamas'ın çöküşünün ancak alternatif bir yönetim oluşturulmasıyla mümkün olacağını anlamasıyla şekillendiğini duyurdu.
Habere göre, İsrail'in siyasi liderliği, Filistin Yönetimi veya çok uluslu bir güç aracılığıyla yukarıdan bir çözümü reddetti ve bunun yerine sahada bir çözüm oluşturulmasına karar verdi.
İsrailli bir askeri kaynak, "Gazze Şeridi'ndeki milis gruplarını silahlandırma operasyonu, birçok İsrail askerinin hayatını kurtardı," iddiasında bulundu.
Direniş karşıtı grupların ortaya çıkışı
İsrail ve Amerika'nın ortaklığında hazırlanan sinsi bir plan çerçevesinde ve "Gazze İnsani Yardım Vakfı" adı altında Gazze Şeridi'ne sınırlı insani yardımın girmesinin ardından, bu yardımların kimliği belirsiz silahlı gruplar tarafından çalındığına dair haberler yayıldı.
Daha sonra İbrani medyası, İsrail'in Filistin direnişine muhalif olanları güçlendirmek amacıyla Yasir Ebu Şebab komutasındaki bir milis grubuna silah desteği verdiğini doğruladı.
Bu grubun silahlarının, İsrail'in Filistinli direniş gruplarından ele geçirdiği teçhizattan sağlandığı ve bu eylemin İsrail güvenlik kabinesinin onayı olmaksızın, ancak Başbakan Benyamin Netanyahu'nun onayıyla gerçekleştiği belirtildi.
Uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan komutan
Yasir Ebu Şebab, Gazze Şeridi'nin güneyindeki büyük bir aşiretin üyesi olup, uyuşturucu kaçakçılığı ve IŞİD ile bağlantılı olmakla suçlanıyor.
Yaklaşık 200 kişilik bir güce sahip olan Ebu Şebab'ın adamlarının zaman zaman İsrail askerlerinin üniformalarına benzer kıyafetler giydiği görülüyor.
Ebu Şebab, grubunun yardım konvoylarının güvenliğini sağladığını iddia etse de yerel raporlar, grup üyelerinin defalarca insani yardımları yağmalayıp fahiş fiyatlara sattığını gösteriyor.
Hamas'ın askeri kanadı daha önce, Refah'ın doğusunda Ebu Şebab'a bağlı güçlerin ve İsrail destekli paralı askerlerin hedef alındığı bir video yayımlamıştı.
İsrail'in piyade gücü olarak hareket ediyorlar
Gazze'deki güvenlik kaynakları, bu grubun üyelerinin İsrail ordusunun piyade gücü olarak hareket ettiğini ve Siyonistlerin kara ilerlemesinden önce bölgeleri temizlediğini doğruladı.
Yazar ve siyasi analist Macid ez-Zubde, Ebu Şebab milislerinin İsrail işgal ordusunun kontrolündeki Refah'ın doğusunda konuşlanmasının ve İsrail'in hava desteği almasının, bu grubun işgal rejimine tam bağımlılığını gösterdiğini belirtti.
Şehab haber ajansına konuşan Zubde, bu milislerin İsrail'in hedeflerini gerçekleştirmek için çalıştığını ve Filistinlilerin kanının dökülmesinde parmağı olduğunu vurguladı.
Zubde, Netanyahu kabinesinin bu milisleri desteklediğini itiraf etmesinin, sahada zaten var olan bir gerçeğin resmi olarak doğrulanması anlamına geldiğini ve bu durumun İsrail'in siyasi yapısındaki iç anlaşmazlıkların bir sonucu olduğunu ifade etti.
Zubde, İsrail'in bu milislere verdiği desteğin ilk olarak muhalefetteki İsrail Evimiz Partisi lideri Avigdor Lieberman tarafından ifşa edildiğini, Netanyahu'nun ofisinin ise bu bilgiyi yalanlamak yerine doğruladığını açıkladı.
Analiste göre bu adım, Netanyahu'nun Gazze'de "savaştan sonraki gün" için İsrail'e bağlı yerel güçler aracılığıyla kendi planını sunma çabalarının bir parçası.
Hamas'ı toplumdan koparma çabası
İsrailli askeri analist Amir Buhbut, savaşın 600. gününde İsrail güvenlik kurumlarının, bu mücadelenin ana ekseninin şimdiye kadar Hamas yönetimine karşı gerçek bir meydan okuma oluşturmayan Filistin halkı olduğunu nihayet anladığını söylemişti.
Buhbut, "İsrail Genelkurmay Başkanlığı, Hamas ile Filistin toplumu arasındaki bağ koparılmadıkça gerçek bir iç çöküşün yaşanmayacağına inanıyor," ifadelerini kullanmıştı.
İsrail güvenlik kurumları, yüzlerce günlük saldırıya rağmen Hamas'ın hâlâ güçlü olduğunu ve gerçek gücünün halkla olan yakın ilişkisinde ve Filistin toplumunda kökleştirdiği derin inançlarda yattığını anlamış durumda. Bu nedenle de doğrudan bu bağı hedef alıyorlar.
Strateji: Bölgeleri işgal et, milisleri yerleştir
Bu doğrultuda İsrail, Ebu Şebab gibi direniş karşıtı grupların sayısını artırmayı ve onlara istihbarat ve silah desteği sağlayarak Hamas'ın Gazze Şeridi üzerindeki kontrolünü tehdit etmeyi amaçlıyor.
KAN televizyonuna konuşan İsrailli bir güvenlik kaynağı, "Refah'taki Bedevi milisler saha komutanları olarak hareket ediyor ve şimdiye kadar birçok İsrail askerinin hayatını kurtardılar. Eğer bu plan başarılı olursa, Hamas için gerçek bir alternatif olabilir ve bu örgütün sonunu yaklaştırabilir," iddiasında bulundu.
Bir başka İsrailli askeri kaynak ise, "Bu sadece bir başlangıç. İsrail ordusunun stratejisi, bölgeleri kademeli olarak işgal etmek ve ardından onlara operasyonel yetkilere sahip silahlı milisler yerleştirmeye dayanıyor," dedi.
Habere göre, bu plan şu anda İsrail ordusunun tam kontrolü altındaki bölgelerde uygulanıyor ve başarılı olması durumunda diğer bölgelere de yaygınlaştırılacak.
Tüm bu gelişmelere rağmen Hamas, kendi yoluna bağlı kalmaya devam ediyor, askeri kabiliyetlerini yeniden inşa etme ve Gazze Şeridi'ndeki hakimiyetini güçlendirme çabalarını artırıyor.
İnsan gücünü ve silah kapasitesini koruyan Hamas, Gazze'nin içinden ve dışından operasyonlar düzenlemeye devam ediyor.
