İsrail medyası: İsrail, stratejik zayıflık içinde

img
İsrail medyası: İsrail, stratejik zayıflık içinde YDH

Bölgede İran ve İsrail arasında tırmanan gerilimler sürerken, İsrail’in İran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen engellemek amacıyla olası askeri seçeneklerine ilişkin soru işaretleri devam ediyor.




YDH- İsrail’in önde gelen gazetelerinden Makor Rişon’da yayımlanan bir analizde, İsrail ordusunun İran’ın nükleer tesislerini hedef alarak programı tamamen durdurmakta zorlandığı vurgulandı.

Askeri analist Amir Rappaport, İran’ın nükleer altyapısına yönelik olası saldırıların sınırlılıklarını ve stratejik zorluklarını detaylarıyla açıkladı.

 

‘İsrail, İran’ın coğrafi savunması karşısında yetersiz’

Rappaport’a göre İsrail ordusunun İran’daki nükleer tesislere yönelik hava operasyonu düzenleme kapasitesi bulunmakla birlikte, özellikle uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin sürdüğü tesislerin tamamen yok edilmesi mümkün değil.

Bu durumun en önemli sebebi, İran’ın zenginleştirme tesislerinin yaklaşık 10 farklı lokasyona dağılmış olması ve bunların bazılarının yaklaşık 4 kilometre yüksekliğindeki dağların derinliklerinde yer alarak korunuyor olması.

2010 yılında gerçekleştirilen Stuxnet siber saldırısına atıfta bulunan Rappaport, bu operasyonun İran’ın santrifüjlerine geçici zarar verdiğini ancak İran’ın daha dayanıklı savunma mekanizmaları geliştirmesine engel olamadığını hatırlattı.

Rappaport ayrıca, İran’ın geniş coğrafyasının da hava saldırılarının etkinliğini önemli ölçüde sınırladığını belirtti.

İran’ın topraklarının İsrail’in yaklaşık seksen katı büyüklüğünde olduğunu ve Afganistan ovalarına kadar uzandığını belirten analist, bu büyüklüğün hava harekâtlarının koordinasyonunu ve başarı şansını zorlaştırdığını ifade etti.

 

‘Sadık Vaat-2 stratejik bir başarıydı’

“Uranyum zenginleştirme faaliyetleri sadece hava bombardımanlarıyla tamamen durdurulamaz” diyen Rappaport, İran’ın 1 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirdiği yüzlerce balistik füze saldırısını “stratejik başarı” olarak nitelendirdi.

Bu saldırılardan bazılarının İsrail savunmasını aşarak stratejik hedeflere isabet ettiğini ve bu başarıya rağmen ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun müdahalesinin gerçekleştiğini belirtti.

İran’ın bu saldırıyla hem kendisine hem de uluslararası kamuoyuna İsrail’e doğrudan saldırı kapasitesini kanıtladığını vurgulayan Rappaport, bazı füzelerin İsrail’in gelişmiş Arrow füze savunma sistemlerini aşabilen teknolojilerle donatılmış olabileceğine dikkat çekti.

 

‘İsrail stratejik bir zayıflık döneminde’

Analist, İran’ın hâlâ İsrail için önemli bir tehdit oluşturduğunu ve bölgedeki gerilimlerin giderek arttığını ifade etti.

Öte yandan, Rappaport, İsrail’in şu anda stratejik bir zayıflık döneminden geçtiğini de savundu.

ABD ile ilişkilerde yaşanan gerileme ve iç siyasetteki başarısızlıkların İsrail’in uluslararası arenadaki konumunu zayıflattığını belirtti.

Kanada ve Singapur gibi İsrail müttefiklerinin, New York’ta yapılacak uluslararası konferansta Filistin devletinin kurulmasını destekleme olasılığının yüksek olduğunu söyleyen Rappaport, bunun Tel Aviv’in uluslararası koalisyon kurmasını ve ABD’den saldırı için “yeşil ışık” almasını zorlaştıracağını dile getirdi.



Makaleler

Güncel