ABD ile İran arasında nükleer anlaşma müzakereleri devam ederken, İsrail’in İran’a yönelik askeri saldırı hazırlıklarını hızlandırdığı bildirildi.
YDH- İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü İran'ın nükleer programını görüşmek üzere telefon görüşmesi yaptı. Bu görüşme, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine önleyici bir saldırıyı “değerlendirdiği”, ABD ve İran'ın ise nükleer anlaşma müzakerelerini sürdürdüğü bir döneme denk geldi.
The Media Line'da yer alan habere göre, Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, Trump'ın İran'la anlaşma “çabalarına” değinilirken, İsrail liderinin tepkisi hakkında detay verilmedi. Görüşmenin hemen ardından Netanyahu, İsrail'in varlığını tehdit ettiğini düşündüğü İran tehdidini ele almak üzere acil bir toplantı düzenledi.
The Media Line, Trump'ın, Netanyahu'yu müzakereleri baltalayacak adımlardan “kaçınması” konusunda uyardığını belirtti. Haberde, İran'ın askeri düzeyde nükleer kapasiteye ulaşmak üzere olduğu hem İsrail hem de diğer ülkeler tarafından kabul edildiği ileri sürüldü.
Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Kobi Michael, The Media Line'a yaptığı açıklamada, "Başarılı bir müzakerenin sonucuna ulaşmaktansa, bir saldırıya daha yakınız" dedi.
The Media Line'a göre, Suriye'deki Beşşar Esed yönetiminin varlığı ve gücü, İsrail'i İran'a saldırmaktan alıkoyan faktörlerden biriydi; İran, Suriye ve Lübnan arasında silah ve teknoloji akışını sağlıyordu. Ancak Esed'in devrilmesiyle İran'ın Suriye'ye erişiminin azaldığı ve İsrail'in İran'a saldırısının önündeki engellerin kalktığı ileri sürüldü.
Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü'nden kıdemli araştırmacı Efraim Inbar, The Media Line'a yaptığı açıklamada, "Ekim 2024'ten bu yana İran'ın yetenekleri ağır darbe aldı. İran artık çok daha savunmasız durumda ve vekil güçlerini de kaybetti" dedi.
Inbar, İsrail'in İran'a yönelik bir saldırıyı hava ve deniz kuvvetlerinin ortak operasyonuyla gerçekleştirebileceğini söyledi: "Uzun menzilli füzeler ve komando birlikleri de kullanılabilir. Muhtemelen komandolar şimdiden İran topraklarında operasyonlar için eğitim alıyordur."
The Media Line'ın bildirdiğine göre, son medya raporları, ABD'nin İran'ın derinlerdeki nükleer tesislerini vurabilecek “özel bombaları” İsrail'e gönderdiğini iddia ediyor.
The Media Line, İsrail'in, menzili İran'a ulaşabilen ve 1000 kg'lık savaş başlığı taşıyabilen Jericho füzelerine sahip olduğunu belirtti.
Michael, bir İsrail saldırısının F-35 savaş uçaklarıyla başlayacağını, ardından çok yönlü bir taarruzun (deniz, uzay ve siber saldırılar) devreye gireceğini söyledi.
The Media Line, İsrail'in saldırısının “muhtemelen birkaç gün süreceğini” iddia etti.
Michael, "Amaç sadece nükleer programı hedef almak değil, aynı zamanda İran'ın misilleme yeteneğini kırmak ve rejimin askeri, finansal ve sembolik hedeflerini vurmaktır" diye ekledi.
İsrail'in ABD desteği olmadan tek başına saldırıp saldırmayacağının belirsizliğini koruduğunu söyleyen The Media Line’a göre, “Netanyahu, ABD'nin İsrail'in standartlarını karşılamayan bir anlaşma yapması halinde, Amerikan desteği olmadan da harekete geçebileceği sinyallerini verdi.”
Michael, "İsrail on yıllardır bu yeteneği inşa etti. Tek başına hareket etmek kolay olmayacak ama mümkün" dedi.
The Media Line, İsrail'de pek çok kişinin, Netanyahu'nun saldırı kararını çoktan aldığına, sadece zamanlamanın belirlenmesinin kaldığına inandığını belirtti.
