İran karşılık veriyor: Zorlu çatışma günlerine doğru

img
İran karşılık veriyor: Zorlu çatışma günlerine doğru YDH

"Operasyon, düşmanın bölgedeki direnişçi halklara karşı suç işlemek amacıyla füzeler ve diğer silahları üretmek için kullandığı askeri sanayi merkezlerini" hedef aldı."




YDH - İsrail, ABD'nin onayıyla İran'a karşı geniş çaplı bir saldırı başlatarak nükleer ve askeri tesisleri hedef aldı ve Devrim Muhafızları Komutanı dahil üst düzey komutanları suikastla öldürdü. İran, bu saldırıyaİsrail'e füze saldırıları düzenleyerek karşılık verdi. İranlı liderler, saldırıdan ABD'yi de sorumlu tutarak sert ve kararlı bir misillemede bulunacaklarını açıklarken, yaşanan gerilim Umman'da yapılması planlanan ABD-İran görüşmelerini de sekteye uğrattı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Tahran'ın nükleer programını durdurma hedefiyle masaya koyduğu ancak İran tarafından reddedilen anlaşmayı kabul etmesi için tanıdığı iki aylık sürenin dolmasıyla birlikte İsrail, ABD'nin yeşil ışık yakmasıyla İran'ın çok sayıda askeri ve nükleer tesisini hedef alan geniş ve karmaşık bir operasyon başlattı.

Operasyon, onlarca üst düzey askeri komutanın ve İran'ın nükleer programında etkili olan şahsiyetlerin suikastını da içeriyordu.

İsrail, cuma şafak vaktinde başkent Tahran ve diğer vilayetleri hedef alan geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrailli yetkililere göre ilk tahminler, saldırıların günler hatta haftalarca sürebileceği yönünde.

Saldırı eş zamanlı iki aşamada gerçekleştirildi: Birincisi, ülkenin nükleer programında etkili olan çok sayıda üst düzey askeri komutan ve şahsiyetin suikastı; ikincisi, İran'ın nükleer tesislerinin yanı sıra farklı şehirlerdeki savunma tesisleri ve kabiliyetlerini yok etme girişimi.

İsrail'in suikastla öldürdüğü kişiler arasında İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Hüseyin Selami, Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade ve aralarında eski Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Feridun Abbasi'nin de bulunduğu İran nükleer programında etkili altı şahsiyet yer alıyor.

Ayrıca, İran'ın ABD ile müzakere heyetinin performansını denetleyen komiteye başkanlık eden İran Devrim Lideri Danışmanı Ali Şemhani de evinde uğradığı suikast girişiminde ağır yaralandı.

Saldırıların hedef aldığı askeri ve nükleer tesisler arasında, ülkenin orta kesimindeki Natanz şehrinde bulunan ve İsrail'in yer üstündeki kısmını imha ettiğini söylediği uranyum zenginleştirme tesisi ile Mehrabad, Buşehr, Tebriz ve Hemedan havaalanları ve üsleri bulunuyor.

İsrail'in İran'ın farklı bölgelerine yönelik bu geniş çaplı saldırısı, askeri komuta zincirini ortadan kaldırmayı ve İran'ın askeri kapasitesini zayıflatmayı amaçlayan karmaşık ve çok yönlü bir operasyon örneğidir.

Gece yarısı yeni bir dalgası başlayan saldırı; hassas istihbarat bilgileri, kilit hedefleri belirleme kabiliyeti ve yüksek hassasiyetle koordine edilmiş operasyonların bir birleşimiydi.

Hedef alınan mevkilerin çokluğu, İsrail'in operasyonu önceden hazırlanmış detaylı bir plana göre yürüttüğünü gösteriyor.

Çok sayıda üst düzey İranlı askeri komutanın suikasta kurban gitmesi ve birçok füze fırlatma tesisinin hasar görmesi, İran'ın misillemesini zorlaştırdı.

Buna rağmen İslam Cumhuriyeti, dün akşam saatlerinde İsrail'in başkentinin kalbindeki Ramat Gan'ı hedef alan füze saldırıları gerçekleştirmeyi başardı. Medyada yer alan haberlere göre İran'ın saldırıları 9 binayı tamamen yıktı ve yüzlercesine de hasar verdi.

Bu misilleme, Nisan 2024'te Şam'daki İran konsolosluğunun hedef alınmasına ve geçen yılın ekim ayında Hamas lideri İsmail Heniyye'nin Tahran'da ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah'ın öldürülmesine yanıt olarak gerçekleştirilen iki saldırının ardından bu türdeki üçüncü misilleme oldu.

Dünkü operasyona Gerçek Vaad 3 adı verildi. Devrim Muhafızları tarafından yapılan açıklamada operasyonun "İslam Cumhuriyeti'nin dökülen masum kanlarına verdiği yanıtın bir parçası" olduğu belirtildi.

Açıklamaya göre operasyon, "düşmanın bölgedeki direnişçi halklara karşı suç işlemek amacıyla füzeler ve diğer silahları üretmek için kullandığı askeri sanayi merkezlerini" hedef aldı. Tesnim haber ajansı da İran'ın düşürdüğü hava hedefi sayısının 8'e ulaştığını, bunların arasında iki adet F-35 uçağının bulunduğunu ve bir pilotun esir alındığını duyurdu; ancak İsrail bu iddiayı daha sonra yalanladı.

İsrail'in saldırısına ilk tepki olarak İran Devrim Lideri Ayetullah Ali Hamenei, dün sabah cuma günü yaptığı açıklamada, "Düşman İsrail, saldırganlığına karşılık olarak sert bir cezayı beklemelidir," dedi.

İran halkına hitaben yaptığı bir konuşmada, "Siyonist rejim, bu sabah İran topraklarında yerleşim yerlerini hedef alarak kirli ve kanlı bir cinayet işlemiştir," ifadelerini kullanarak, "Bu saldırganlık, bu cani rejimin doğasını her zamankinden daha fazla ortaya koymaktadır," diye ekledi. Hamaney, İran halkına hitaben, "Düşman İsrail, kendisi için acı ve sancılı bir kader hazırlamıştır ve buna mutlaka ulaşacaktır," dedi.

Devrim Lideri ayrıca, Tümgeneral Abdürrahim Musevi'yi İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na, Tuğgeneral Muhammed Pakpur'u Devrim Muhafızları Ordusu Komutanlığı'na, Tuğgeneral Ali Şadmani'yi Hatemü'l Enbiya Merkezi Karargahı Komutanlığı'na ve Tümgeneral Emir Hatemi'yi de Tümgeneral Abdürrahim Musevi'nin yerine İran Ordusu Komutanlığı'na atama kararı aldı.

Akşam saatlerinde televizyonda yayınlanan konuşmasında Hamenei, "Kararlılıkla hareket etmek zorundayız, müsamaha göstermeyeceğiz. Çünkü bu işi onlar başlattı, savaşı onlar ateşledi. Bu suçun yanlarına kâr kalmasına izin vermeyeceğiz," diye vurguladı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pizişkiyan da televizyonda yaptığı konuşmada, "İran halkı ve ülke yetkilileri, bu zalim saldırı karşısında asla sessiz kalmayacaktır," diyerek, "Düşman, onu bu aptalca eyleminden pişman edecek meşru, güçlü ve kararlı bir karşılık alacaktır," şeklinde konuştu.

Pizişkiyan, ülkesinin bölgesel barış ve güvenliği güçlendirmek için çok çaba sarf ettiğini, müzakere ve diyaloğa hazır olduğunu, ancak bugün topraklarına yönelik saldırıya yanıt vermeye kararlı ve hazır olduğunu belirtti.

İran Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü ise İsrail'in İran'a yönelik saldırısının "ABD ile koordineli olarak gerçekleştiğini" teyit ederek, Washington ve Tel Aviv'i "ağır bir bedel ödeyecekleri" konusunda uyardı.

İşgalcinin yerleşim yerlerini hedef aldığını belirterek, İran'ın saldırıya karşılığının "kaçınılmaz ve orantılı olacağını" vurguladı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi de İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısının ardından Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü'ne bir mektup göndererek, bu saldırıyı açıkça kınama çağrısında bulundu. Arakçi, bu mektupta İran'ın nükleer teçhizat ve malzemeleri korumak için özel tedbirler alma kararından bahsederek, İslam Cumhuriyeti'nin bu saldırıya kararlı bir şekilde yanıt vereceğini belirtti.

İsrail'in saldırısı, İran-ABD görüşmelerinin altıncı turunun yarın Umman'ın başkenti Maskat'ta yapılması planlandığı bir zamanda geldi.

Ancak bazı haberler, İran'ın bu tür koşullar altında müzakereyi kabul etmeyeceğini belirtiyor. ABD Başkanı Donald Trump ise dün Tahran'ı nükleer programı konusunda bir anlaşma yapmaya çağırdı.

Truth Social platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, "Tahran'ın İsrail'le daha fazla çatışmayı önlemek için hâlâ zamanı var. Zaten büyük bir ölüm ve yıkım yaşandı, ancak gelecek saldırılar için planın çoktan yapıldığı ve daha da acımasız olacağı göz önüne alındığında, bu katliamı durdurmak için hâlâ zaman var," diye yazdı.

Çeviri: YDH