Savaşın yeni evresi: İran, İsrail’in güvenlik dokusunu parçalıyor

img
Savaşın yeni evresi: İran, İsrail’in güvenlik dokusunu parçalıyor YDH

İran’ın son derece yüksek hassasiyetle gerçekleştirdiği saldırıların, yalnızca fiziksel yıkımla sınırlı kalmadığı; arkasındaki dikkat çekici istihbarat başarısıyla birlikte, İsrail’in istihbarat ve güvenlik altyapısını hedef alan yeni bir dönemin başlangıcını işaret ettiği değerlendiriliyor.




YDH- 19 Haziran sabahı İsrail’e yönelik 14. saldırı dalgasını başlatan İran, ilk aşamada güneyde, işgal altındaki Bi’ir Seba kentinde yer alan Soroka Hastanesi yakınlarındaki işgal ordusu komuta merkezini imha etti.

Ardından saldırılar, Tel Aviv’in kuzeydoğusundaki Ramat Gan ve güneyindeki Holon kentlerine kaydırılarak, askeri ve istihbari açıdan yüksek öneme sahip stratejik noktalar hedef alındı.

İranlı güvenlik kaynaklarına göre bu saldırılar klasik askeri angajmanlardan farklı olarak, ileri düzeyde istihbarat sızmalarına dayanıyor ve doğrudan İsrail’in güvenlik altyapısının çekirdeğini hedef alıyor. Bu da savaşın yeni ve daha sofistike bir evreye geçtiğini ortaya koyuyor.

İran İstihbarat Bakanlığı ve DMO’ya bağlı istihbarat birimlerinin koordineli çalışmasıyla elde edilen istihbarat sayesinde hedefler titizlikle belirlendi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) gerçekleştirdiği saldırıların merkezinde Ramat Gan’ın Jabotinsky Caddesi yer aldı.

Kente ekonomik ve güvenlik açısından yön veren bu cadde, aynı zamanda ülkenin en stratejik iş ve finans bölgesi olarak biliniyor.

Bölgede bulunan Moshe Aviv Kulesi, İkiz Kuleler, Ayalon Kulesi ve Sapphire Kulesi gibi önemli gökdelenlerin bulunduğu Elmas Borsası Bölgesi ağır hasar gördü.

İsrail, bölgede açıkça tanımlanmış bir askeri karargâh bulunmadığı propagandasını yaysa da saldırıda kullanılan yüksek hassasiyetli, alt başlıklı füzeler ve meydana gelen yıkımın boyutu, caddede gizli güvenlik merkezleri ya da hassas düzeydeki güvenlik toplantılarının hedef alındığını işaret ediyor.

Devrim Muhafızları da, doğrudan hedef aldıkları yapıların, İsrail’in en hassas ekonomik ve güvenlik altyapıları arasında yer aldığını vurguluyor.

İran kaynaklarına göre, bazı kulelerde derin çöküntüler meydana gelirken, bu bölgedeki gizli güvenlik merkezlerinin varlığı Tel Aviv’in merkezinin doğrudan hedef hâline gelmesine yol açtı.

İranlı yetkililer, İsrail'in bu yapıları güvenlik amacıyla kullanmasının yanı sıra, aynı zamanda sivilleri insan kalkanı olarak kullandığını belirtiyor.

Tel Aviv’in güneyindeki Holon kentinde ise tüm bir mahalleyi kapsayan büyük bir yıkım yaşandı.

Bu saldırı da sıradan bir yerleşim alanını değil, İsrail istihbarat servislerine bağlı son derece hassas bir güvenlik tesisini hedef aldı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Uzay Kuvvetleri tarafından kullanılan uzun menzilli, yüksek tahrip gücüne sahip ve bölünebilir başlıklarla donatılmış füzelerle yapılan saldırılar, hedeflerin mühendislik ve güvenlik tedbirleriyle tahkim edildiğine işaret ediyor.

Her biri onlarca güdümlü alt başlık taşıyan bu sistemlerle gerçekleştirilen saldırılar, Tel Aviv ve çevresinin artık güvenli olmadığını gözler önüne serdi.

İranlı yetkililer, saldırıya uğrayan bölgelerde İsrail'in ticari ve ekonomik yapıları gizli güvenlik merkezleri olarak kullandığını ve bu tesisleri insan kalkanı hâline getirdiğini savunuyor.

Yapılan açıklamalarda, "Ulusumuzun çıkarlarını tehdit eden güvenlik merkezleri nerede olursa olsun, hedefimiz olacak," mesajı verildi.

Soroka Hastanesi yakınındaki saldırı da bu yaklaşımın bir örneği olarak sunuldu.



Makaleler

Güncel